Yüklenici tarafından yapılan eserlerde, açık ve gizli ayıplarda öngörülen sürede ihtar yükümlülüğü yerine getirilmişse, öngörülen seçimlik haklar kullanılabilir.
Eserin reddedilemeyecek şekilde teslime hazır olması halinde, onay verilmemesi objektif hukuk kurallarına uygun değildir. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağı için, onay vermeyenin kötü niyetli olduğu ispat edilirse alacak kesinleşir.
Sözlü sözleşmenin olduğu hallerde, yapılan proje bedellerinin tahsili, projeden idarenin yararlanması halinde mümkün olup, bunun ortaya konulması gerekmektedir.
Yapım işinde, davalı idare, ihale makamı olup somut olay bakımından işveren sıfatına sahip değildir. Bu nedenle davalı idare ile diğer davalılar arasında alt işverenlik ilişkisinden söz edilemez. Şu halde davalı idarenin ihale makamının sorumluluğu kapsamında ücret talebinden sorumlu olduğu, diğer taleplerinden ise sorumlu olmadığı kabulüne göre karar verilmelidir.
Kamu idarelerinin işçilerin ücret alacaklarından sorumluluğu son üç aylık temel ücret olarak kabul edilmelidir. İhale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir. Anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu ise bulunmamaktadır.
İhale makamının yaptığı ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamaları, kamu kurumlarının 4857 sayılı Kanun kapsamındaki işçi ücretlerinden kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Doktorların hastaları görmeden reçetelere ilaç yazması olayının resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturabileceği.
Eserlerde, kullanma ile ortaya çıkan ayıpların zamanında ihbar edilmesi gerekmektedir.
Yüklenici tarafından yapılan eserlerde, açık ve gizli ayıplarda öngörülen sürede ihtar yükümlülüğü yerine getirilmişse, öngörülen seçimlik haklar kullanılabilir.
Yüklenici işin teslim edilmesi gereken tarihten teslim edilen tarihe kadar geçen süre için hesaplanacak gecikme cezasından mesuldür.
Eserin reddedilemeyecek şekilde teslime hazır olması halinde, onay verilmemesi objektif hukuk kurallarına uygun değildir. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağı için, onay vermeyenin kötü niyetli olduğu ispat edilirse alacak kesinleşir.
Sözlü sözleşmenin olduğu hallerde, yapılan proje bedellerinin tahsili, projeden idarenin yararlanması halinde mümkün olup, bunun ortaya konulması gerekmektedir.
Ceza davasından beraat edilmesi, fazla ödemeden, kamu zararından da beraat edilmesi anlamına gelmemektedir.
Ayıplı olan mallar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması imkanı kalmamış ve malların tamamı satılmışsa, davanın tümden reddi gerekir.
Yapım işinde, davalı idare, ihale makamı olup somut olay bakımından işveren sıfatına sahip değildir. Bu nedenle davalı idare ile diğer davalılar arasında alt işverenlik ilişkisinden söz edilemez. Şu halde davalı idarenin ihale makamının sorumluluğu kapsamında ücret talebinden sorumlu olduğu, diğer taleplerinden ise sorumlu olmadığı kabulüne göre karar verilmelidir.
Kamu idarelerinin işçilerin ücret alacaklarından sorumluluğu son üç aylık temel ücret olarak kabul edilmelidir. İhale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir. Anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu ise bulunmamaktadır.
İhale makamının yaptığı ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamaları, kamu kurumlarının 4857 sayılı Kanun kapsamındaki işçi ücretlerinden kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.