Şirketin acze düşürülmesi sebebiyle alacağını alamayan alacaklıların dolaylı zarar kapsamında şirket yönetici – ortaklarını dava etmesi mümkün olmakla birlikte, zarar sebebiyle hak kazanılan tazminatın şirkete verilmesi gerekmekte olup, kendilerine verilmesi talebi doğru değildir.
Adi ortaklıkların (şirketlerin) taraf ehliyeti olmadığından, davaların bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Bu durum temyiz başvurusu için de bu şekildedir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalarda ise, dava konusu paradan başka şey ise bütün ortaklara, konusu para ise ortaklardan birine, bazılarına ya da tümüne karşı dava açılabilecektir.
Tür değiştirmelerde kişi tekliği ile hukuki ve ekonomik ayniyet ilkelerine dayanan ( şekil değiştirici nev`i değiştirme ) sistem kabul edilmektedir. Şahıs şirketleri sermaye şirketlerine dönüşebilir. Şirketlerin tür değiştirmelerine yönelik detaylı bir karar olup, dönüşüm neticesinde ortaya çıkan eksiklikler de ortadan kaldırıldığından sorun yoktur.
Şirketlerin tür değiştirmeleri belirtilen sınırlarla yapılır. Şahıs şirketi olan kooperatiflerin sermaye şirketlerine dönüşmesi mümkün değildir. Ticaret Kanunu amaçsal yorumlanır ve hakların korunması üzerine olaylara bakılması gerekir.
Şirketlerin tür değiştirmesi hali, şirketin hak ve borçlarında bir değişiklik husule getirmez; alacaklı ve borçlu olarak yine aynı tüzel kişilik ortada kalır, hak ve borçların hamili değişmiş olmadığı için, esasen şirket mamelekinin devri veya nakli yahut intikali de söz konusu değildir.
Şirket birleşmelerinde külli halefiyet gereği tüm borçlar devralana geçer. Bu sebeple mali müşavirlik hizmet bedelinin birleşme sonrası döneme ilişkin tazminatının da hesaplanması gerekirken, birleşme öncesi döneme yönelik yapılan hesaplama eksiktir.
Şirket birleşmelerinde bütün aktif ve pasifler devralan şirkete geçer. Bu durumda davalı P C ... A.Ş. dava konusu sözleşmede imzası bulunan F ... A.Ş.'nin halefi durumunda olduğundan, halefiyet kuralları gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir.
Birleşme işleminin kesinleşmesi üzerine kalan yahut yeni kurulan şirket, ortadan kalkan şirketlerin yerine geçer. Bunların bütün hak ve borçları kalan veya yeni kurulan şirkete intikal eder. Bu sebeple hükmün devralan şirket hakkında kurulması gerekir.
Her ne kadar kayden iki ayrı tüzel kişilik devam ediyor görünse de, bu durum fiili birleşme karşısında anlam ifade etmez. Faaliyet adresleri aynı olan şirketler iki ayrı hastanede değil, tek bir hastanede ticari işletmelerini sürdürmektedirler. Ticari işletmelerde devamlılık esas olduğundan, sonraki öncekinin devamı niteliğindedir. İlam borçlusunun borçlarından da TTK 146-152 maddeleri, BK 179 ve devamı maddeleri gereğince külli halefiyet kuralları gereğince davalı şirket sorumdur.
Birleşmelerde, yeni ortaklık birleşen ortaklıkların kanuni ardası halefi olur ve bu sebeple kiracılık hak ve sıfatı … Bankasına geçmiş sayılır. Kiracılık aynen devam eder, … Bankasının haksız yere işgalinden bahsedilerek taşınmazın tahliyesi talep edilemez.
Eser sözleşmelerinde, yüklenici iş ortaklığının tüzel kişiliği olmamakla beraber, adi ortaklığı oluşturan kişilerin davaya katıldıkları somut olarak ortaya konulmuşsa, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi uygun olmamıştır.
Dava ehliyeti, medeni kanundan kaynaklı hakları kullanma ile yakından ilgili olup, adi ortaklıkların tüzel kişiliği, yani davada taraf olma ehliyeti yoktur.
Şirketin acze düşürülmesi sebebiyle alacağını alamayan alacaklıların dolaylı zarar kapsamında şirket yönetici – ortaklarını dava etmesi mümkün olmakla birlikte, zarar sebebiyle hak kazanılan tazminatın şirkete verilmesi gerekmekte olup, kendilerine verilmesi talebi doğru değildir.
Adi ortaklıkların (şirketlerin) taraf ehliyeti olmadığından, davaların bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Bu durum temyiz başvurusu için de bu şekildedir. Adi ortaklığa karşı açılacak davalarda ise, dava konusu paradan başka şey ise bütün ortaklara, konusu para ise ortaklardan birine, bazılarına ya da tümüne karşı dava açılabilecektir.
Tür değiştirmelerde kişi tekliği ile hukuki ve ekonomik ayniyet ilkelerine dayanan ( şekil değiştirici nev`i değiştirme ) sistem kabul edilmektedir. Şahıs şirketleri sermaye şirketlerine dönüşebilir. Şirketlerin tür değiştirmelerine yönelik detaylı bir karar olup, dönüşüm neticesinde ortaya çıkan eksiklikler de ortadan kaldırıldığından sorun yoktur.
Şirketlerin tür değiştirmeleri belirtilen sınırlarla yapılır. Şahıs şirketi olan kooperatiflerin sermaye şirketlerine dönüşmesi mümkün değildir. Ticaret Kanunu amaçsal yorumlanır ve hakların korunması üzerine olaylara bakılması gerekir.
Şirketlerin tür değiştirmesi hali, şirketin hak ve borçlarında bir değişiklik husule getirmez; alacaklı ve borçlu olarak yine aynı tüzel kişilik ortada kalır, hak ve borçların hamili değişmiş olmadığı için, esasen şirket mamelekinin devri veya nakli yahut intikali de söz konusu değildir.
Şirket birleşmelerinde külli halefiyet gereği tüm borçlar devralana geçer. Bu sebeple mali müşavirlik hizmet bedelinin birleşme sonrası döneme ilişkin tazminatının da hesaplanması gerekirken, birleşme öncesi döneme yönelik yapılan hesaplama eksiktir.
Şirket birleşmelerinde bütün aktif ve pasifler devralan şirkete geçer. Bu durumda davalı P C ... A.Ş. dava konusu sözleşmede imzası bulunan F ... A.Ş.'nin halefi durumunda olduğundan, halefiyet kuralları gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir.
Birleşme işleminin kesinleşmesi üzerine kalan yahut yeni kurulan şirket, ortadan kalkan şirketlerin yerine geçer. Bunların bütün hak ve borçları kalan veya yeni kurulan şirkete intikal eder. Bu sebeple hükmün devralan şirket hakkında kurulması gerekir.
Her ne kadar kayden iki ayrı tüzel kişilik devam ediyor görünse de, bu durum fiili birleşme karşısında anlam ifade etmez. Faaliyet adresleri aynı olan şirketler iki ayrı hastanede değil, tek bir hastanede ticari işletmelerini sürdürmektedirler. Ticari işletmelerde devamlılık esas olduğundan, sonraki öncekinin devamı niteliğindedir. İlam borçlusunun borçlarından da TTK 146-152 maddeleri, BK 179 ve devamı maddeleri gereğince külli halefiyet kuralları gereğince davalı şirket sorumdur.
Birleşmelerde, yeni ortaklık birleşen ortaklıkların kanuni ardası halefi olur ve bu sebeple kiracılık hak ve sıfatı … Bankasına geçmiş sayılır. Kiracılık aynen devam eder, … Bankasının haksız yere işgalinden bahsedilerek taşınmazın tahliyesi talep edilemez.
Eser sözleşmelerinde, yüklenici iş ortaklığının tüzel kişiliği olmamakla beraber, adi ortaklığı oluşturan kişilerin davaya katıldıkları somut olarak ortaya konulmuşsa, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi uygun olmamıştır.
Dava ehliyeti, medeni kanundan kaynaklı hakları kullanma ile yakından ilgili olup, adi ortaklıkların tüzel kişiliği, yani davada taraf olma ehliyeti yoktur.