Şirketlerin tür değiştirmeleri neticesinde şirketleşmeye gitmeleri de bir tür işyeri devri olarak kabul edilir. İşyeri devirleri kural olarak işçilere iş sözleşmesini feshetme hakkı vermez.
İşyerinin devri durumlarında kıdem tazminatı açısından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olarak sorumlu tutulacaktır.
İşyeri ile ilgili olmayan bir suçtan dolayı mahkumiyetine karar verilen ve zorlayıcı nedenle işten ayrılan kişiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Ücret eklentilerinin son bir yıllık dönem içerisinde değişmesi halinde, son ücret üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması ve ücret eklentilerinin de artışın olduğu döneme denk gelen gün sayısına bölünerek günlük tutarının bulunması gerekir.
Ücret dışında, para veya parayla ölçülebilen menfaatlerin kıdem tazminatına yansıtılmasında son bir yıl içerisinde alınanlar 365’e bölünerek günlük kıdem tazminatı hesaplanır.
Kıdem tazminatı ifadesine yer verilmeden şartnamelerde işçinin özlük haklarından yüklenici sorumludur ifadesi esasa etkili bir hukuka aykırılık değildir.
İşe girmeden önce işçilerden istifa dilekçesi alınmak suretiyle işçilerin çalıştırılması ve daha sonra kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeyerek iş sözleşmesinin feshedilmesi doğru değildir. Başta alınan bu istifa dilekçesinin geçerliliği yoktur.
İşçi statüsünde olan bir kişinin sınavla memurluğa geçmesi halinde, işçilik döneminde geçen süreler için kıdem tazminatı ödemesi yapılamaz. Bu süreler emeklilikte dikkate alınabilir. Bu kişinin zorla istifa ettirildiği ifadesi de kabul edilemez.
Kıdem tazminatı tavanının yasada emredici şekilde düzenlendiği ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Şirketlerin tür değiştirmeleri neticesinde şirketleşmeye gitmeleri de bir tür işyeri devri olarak kabul edilir. İşyeri devirleri kural olarak işçilere iş sözleşmesini feshetme hakkı vermez.
İşyerinin devri durumlarında kıdem tazminatı açısından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olarak sorumlu tutulacaktır.
İşyeri ile ilgili olmayan bir suçtan dolayı mahkumiyetine karar verilen ve zorlayıcı nedenle işten ayrılan kişiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Ücret eklentilerinin son bir yıllık dönem içerisinde değişmesi halinde, son ücret üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması ve ücret eklentilerinin de artışın olduğu döneme denk gelen gün sayısına bölünerek günlük tutarının bulunması gerekir.
Ücret dışında, para veya parayla ölçülebilen menfaatlerin kıdem tazminatına yansıtılmasında son bir yıl içerisinde alınanlar 365’e bölünerek günlük kıdem tazminatı hesaplanır.
Kıdem tazminatı ifadesine yer verilmeden şartnamelerde işçinin özlük haklarından yüklenici sorumludur ifadesi esasa etkili bir hukuka aykırılık değildir.
Askerlik borçlanması kıdem tazminatına esas sürenin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
İşe girmeden önce işçilerden istifa dilekçesi alınmak suretiyle işçilerin çalıştırılması ve daha sonra kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeyerek iş sözleşmesinin feshedilmesi doğru değildir. Başta alınan bu istifa dilekçesinin geçerliliği yoktur.
İşçinin tutuklanma gibi, isteği ve iradesi haricinde işyerine gelememesi hallerinde işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Fazla mesai ödemelerinin ödenmediğini öne süren işçinin iş sözleşmesini feshetmesi haklı nedenledir ve bu kişiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.
İşçi statüsünde olan bir kişinin sınavla memurluğa geçmesi halinde, işçilik döneminde geçen süreler için kıdem tazminatı ödemesi yapılamaz. Bu süreler emeklilikte dikkate alınabilir. Bu kişinin zorla istifa ettirildiği ifadesi de kabul edilemez.
Kıdem tazminatı tavanının yasada emredici şekilde düzenlendiği ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır.