Sağlık hizmetlerinin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilmesi neticesinde, hizmet alımı ihalesi kapsamında çalışan sağlık personelleri açısından, ihaleyi alan şirket ile idare arasında muvazaa bulunduğuna ve çalışanların en baştan beri idare işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yönelik tespit hatalıdır. Sağlık hizmetlerinin ihale yoluyla gördürülmesi asıl işveren alt işveren ilişkisine, bağlı olarak 4857 sayılı Kanunun 2. Maddesine aykırı değildir.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilen hizmet alımlarında; asıl işveren alt işveren ilişkisinde, alt işverenin belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olması, kısaca faaliyetin yönetimini üstlenmesi gerekir. Genel temizlik işinde çalışmayan, idarenin asıl işleri arasında çalışan ve bu işlere yönelik olarak alt işverenlerin yönetimi üstlenmediği hallerde, işçilerin idarenin işçisi olarak kabul edilmesi gerekir. İşe iade davaları ve haklar bu açılardan incelenmelidir.
Fazla ödeme yapılmasına sebebiyet veren belgeleri imzalayanlar, ihmal ve kusurlarının bulunması halinde yapılan fazla ödemeden sorumlu olacaklardır. Sorumluluğun tespiti için; öncelikle imzalanan belgelerin fazla ödemeye sebebiyet veren belgelerden olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Sözleşmede ileride çıkartılacak kararnamelerin uygulanmayacağı veya yüklenicinin fiyat farkı istenmeyeceği yönünde hüküm bulunan hallerde Bakanlar Kurulu'nun, bu sözleşmelere müdahale edecek nitelikte kararname çıkarma yetkisi bulunmamaktadır. Yükleniciler arasında haksız rekabete yol açmamak ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması amacıyla, fiyat farkı alamayacağını sözleşmeden kaynaklı olarak bilen bir kişiye Bakanlar Kurulu kararı ile fiyat farkı verilemez.
Sözleşme dışı veya fazladan imalât gerçekleşmesi durumunda bunların bedeli taraflar arasında kararlaştırılmadığından, yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplanmalıdır.
Hizmet alımı ve hizmetin yaptırılması ibarelerinin, iş mevzuatının yasakladığı ticari amaçlı işçi teminine olanak tanıdığı şeklinde yorumlanarak, sonuca ulaşılması hukuken mümkün değildir. Bunda kamu yararı da yoktur. Bu yönde yapılan ihale sözleşmeleri geçersizdir. Bu sebeple, belediyenin şoför hizmet alım ihalesinin hizmet alımımı yoksa hizmetin yaptırılması için personel teminimi olduğu araştırılarak sonuca gidilmelidir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olan kamu kurumlarının sözlü anlaşmayla iş yaptırmaları yasaya aykırı olmakla birlikte, davya konu inşaat işi yapıldığından ve halen belediye tarafından kamu hizmetine tahsis edildiğinden, sorunun vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilen hizmet alım ihalelerinde asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu dikkate alınmadan, işçilerin çalıştırılmasına yönelik muvazaa bulunduğundan bahisle fark alacaklara hükmedilmesi doğru değildir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilen hizmet alım ihalelerinde asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu dikkate alınmadan, işçilerin çalıştırılmasına yönelik muvazaa bulunduğundan bahisle fark alacaklara hükmedilmesi doğru değildir.
Hizmet alım ihalesi kapsamında çalışan işçilere ilave tediye ödenebilmesi işçinin alındığı iş haricinde bir işte çalışması halinde mümkün olup, alındığı iş kapsamında çalışması halinde ilave tediye alacağı talebinin reddi gerekir.
6772 sayılı Kanun, kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağından, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerde alt işveren işçisi olarak çalışanlara ilave tediye ücreti ödenebilmesi mümkün değildir.
İhale konusu iş kapsamında alınan kişi, ihale ve iş akdine uygun olarak çalıştırıldığından, temizlik işçisinin üniversitenin işçisi olarak kabul edilmesi mümkün değildir ve bu sebeple kamu kurumu işçilerine ödenen ilave tediye ücretinin ödenebilmesi mümkün değildir.
Sağlık hizmetlerinin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilmesi neticesinde, hizmet alımı ihalesi kapsamında çalışan sağlık personelleri açısından, ihaleyi alan şirket ile idare arasında muvazaa bulunduğuna ve çalışanların en baştan beri idare işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yönelik tespit hatalıdır. Sağlık hizmetlerinin ihale yoluyla gördürülmesi asıl işveren alt işveren ilişkisine, bağlı olarak 4857 sayılı Kanunun 2. Maddesine aykırı değildir.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilen hizmet alımlarında; asıl işveren alt işveren ilişkisinde, alt işverenin belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olması, kısaca faaliyetin yönetimini üstlenmesi gerekir. Genel temizlik işinde çalışmayan, idarenin asıl işleri arasında çalışan ve bu işlere yönelik olarak alt işverenlerin yönetimi üstlenmediği hallerde, işçilerin idarenin işçisi olarak kabul edilmesi gerekir. İşe iade davaları ve haklar bu açılardan incelenmelidir.
Fazla ödeme yapılmasına sebebiyet veren belgeleri imzalayanlar, ihmal ve kusurlarının bulunması halinde yapılan fazla ödemeden sorumlu olacaklardır. Sorumluluğun tespiti için; öncelikle imzalanan belgelerin fazla ödemeye sebebiyet veren belgelerden olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Sözleşmede ileride çıkartılacak kararnamelerin uygulanmayacağı veya yüklenicinin fiyat farkı istenmeyeceği yönünde hüküm bulunan hallerde Bakanlar Kurulu'nun, bu sözleşmelere müdahale edecek nitelikte kararname çıkarma yetkisi bulunmamaktadır. Yükleniciler arasında haksız rekabete yol açmamak ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması amacıyla, fiyat farkı alamayacağını sözleşmeden kaynaklı olarak bilen bir kişiye Bakanlar Kurulu kararı ile fiyat farkı verilemez.
Sözleşme dışı veya fazladan imalât gerçekleşmesi durumunda bunların bedeli taraflar arasında kararlaştırılmadığından, yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplanmalıdır.
Hizmet alımı ve hizmetin yaptırılması ibarelerinin, iş mevzuatının yasakladığı ticari amaçlı işçi teminine olanak tanıdığı şeklinde yorumlanarak, sonuca ulaşılması hukuken mümkün değildir. Bunda kamu yararı da yoktur. Bu yönde yapılan ihale sözleşmeleri geçersizdir. Bu sebeple, belediyenin şoför hizmet alım ihalesinin hizmet alımımı yoksa hizmetin yaptırılması için personel teminimi olduğu araştırılarak sonuca gidilmelidir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olan kamu kurumlarının sözlü anlaşmayla iş yaptırmaları yasaya aykırı olmakla birlikte, davya konu inşaat işi yapıldığından ve halen belediye tarafından kamu hizmetine tahsis edildiğinden, sorunun vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilen hizmet alım ihalelerinde asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu dikkate alınmadan, işçilerin çalıştırılmasına yönelik muvazaa bulunduğundan bahisle fark alacaklara hükmedilmesi doğru değildir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilen hizmet alım ihalelerinde asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu dikkate alınmadan, işçilerin çalıştırılmasına yönelik muvazaa bulunduğundan bahisle fark alacaklara hükmedilmesi doğru değildir.
Hizmet alım ihalesi kapsamında çalışan işçilere ilave tediye ödenebilmesi işçinin alındığı iş haricinde bir işte çalışması halinde mümkün olup, alındığı iş kapsamında çalışması halinde ilave tediye alacağı talebinin reddi gerekir.
6772 sayılı Kanun, kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağından, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerde alt işveren işçisi olarak çalışanlara ilave tediye ücreti ödenebilmesi mümkün değildir.
İhale konusu iş kapsamında alınan kişi, ihale ve iş akdine uygun olarak çalıştırıldığından, temizlik işçisinin üniversitenin işçisi olarak kabul edilmesi mümkün değildir ve bu sebeple kamu kurumu işçilerine ödenen ilave tediye ücretinin ödenebilmesi mümkün değildir.