Sahte fatura, sahte belge ve sahte fatura düzenleyerek alınmamış malları alınmış gibi göstermek ve parasını zimmetine geçirmek suçu edimin ifasına fesat değildir, zimmet olarak ele alınmalıdır.
Kural olarak yüklenici sözleşmeye göre işin teslimi gereken tarihle teslimin vukuu bulduğu ana kadar geçen süre için doğan gecikmeden mesuldur. Bu gecikmenin resmi mercilerdeki işlemlerden ya da davacının edimlerini yerine getirmemesinden doğduğu savunulmamış ve kanıtlanmamış olmakla süreden makul bir indirim yapılması da gerekmemektedir.
Götürü bedel anlaşmalarda yüklenici adına gerçekleştirilen imalatların bedelleri yükleniciden talep edilmişse, götürü bedelin de yükleniciye ödenmesi gerekir.
Götürü bedelle gerçekleştirilen işlerde yüklenici ilave bedel talep edemez, sözleşme imzalanmadan önceki zarar iddiaları için dava yeri idari mahkemeleridir.
Yazılı sözleşmenin olmadığı hallerde, taraflar arasındaki uyuşmazlık vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözülür. İşin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçleri üzerinden işin bedeli bulunmalıdır.
Delil sözleşmesine (YİGŞ) uygun bir şekilde hakediş raporlarına itiraz edilmediği ve bu nedenle yüklenicinin hakediş raporlarının içeriğini olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Usulsüz iş artışlarının, keşif artışlarının, kişilere haksız kazanç ve kamu zararı açısından ele alınması, neticesine göre görevi kötüye kullanma suçuna karar verilmesi gerekir.
Ortakların her birinin taahhüdün yerine getirilmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, "alt yüklenici" sözleşmesinin ise "asıl sözleşme" den kaynaklanan borcun bir kısmının üçüncü kişiler tarafından yerine getirilmesi amacıyla yapılabileceği, dolayısıyla asıl sözleşmenin borçlusu konumunda olan iş ortaklığı ortağı ile bu borcun bir kısmının yerine getirilmesi amacıyla "alt yüklenici" sözleşmesi kurulamayacağına.
Sözleşme imzalama yetkisine sahip kişi tarafından imzalanmayan kamu sözleşmeleri geçersizdir, hukuken anlamı yoktur.
Sahte fatura, sahte belge ve sahte fatura düzenleyerek alınmamış malları alınmış gibi göstermek ve parasını zimmetine geçirmek suçu edimin ifasına fesat değildir, zimmet olarak ele alınmalıdır.
Kural olarak yüklenici sözleşmeye göre işin teslimi gereken tarihle teslimin vukuu bulduğu ana kadar geçen süre için doğan gecikmeden mesuldur. Bu gecikmenin resmi mercilerdeki işlemlerden ya da davacının edimlerini yerine getirmemesinden doğduğu savunulmamış ve kanıtlanmamış olmakla süreden makul bir indirim yapılması da gerekmemektedir.
Götürü bedel anlaşmalarda yüklenici adına gerçekleştirilen imalatların bedelleri yükleniciden talep edilmişse, götürü bedelin de yükleniciye ödenmesi gerekir.
Yeterliği olmayan firmalara ihalenin verilmesi görevi kötüye kullanma suçunu ilgilendirir beraatı uygun değildir.
Götürü bedelle gerçekleştirilen işlerde yüklenici ilave bedel talep edemez, sözleşme imzalanmadan önceki zarar iddiaları için dava yeri idari mahkemeleridir.
Yazılı sözleşme olmayan hallerde, işin bedeli mahalli rayiçlere göre, ancak, işin yapıldığı yıl rayiçlerine göre tespit edilir.
Yazılı sözleşmenin olmadığı hallerde, taraflar arasındaki uyuşmazlık vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözülür. İşin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçleri üzerinden işin bedeli bulunmalıdır.
Delil sözleşmesine (YİGŞ) uygun bir şekilde hakediş raporlarına itiraz edilmediği ve bu nedenle yüklenicinin hakediş raporlarının içeriğini olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Usulsüz iş artışlarının, keşif artışlarının, kişilere haksız kazanç ve kamu zararı açısından ele alınması, neticesine göre görevi kötüye kullanma suçuna karar verilmesi gerekir.
Yapılmamış işler için hakediş düzenlemek ve ödeme yapmak, gerekli şartlar da araştırılmakla beraber, resmi evrakta sahtecilik suçunu ilgilendirir.
Ortakların her birinin taahhüdün yerine getirilmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, "alt yüklenici" sözleşmesinin ise "asıl sözleşme" den kaynaklanan borcun bir kısmının üçüncü kişiler tarafından yerine getirilmesi amacıyla yapılabileceği, dolayısıyla asıl sözleşmenin borçlusu konumunda olan iş ortaklığı ortağı ile bu borcun bir kısmının yerine getirilmesi amacıyla "alt yüklenici" sözleşmesi kurulamayacağına.