Vergiye ilişkin konularda Sayıştay ve Danıştay arasında anlaşmazlık olduğunda Danıştay kararları esas alınacağından, Danıştaya intikal eden vergi uyuşmazlığına ilişkin konunun Sayıştay yargılamasında konu edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda her iki ihale gerçekleşmiş, teminatlar alınmış, sözleşmeler düzenlenmiş ancak sözleşme davacı yüklenici tarafından imzalandığı halde davalı idare tarafından imzalanmayıp ihale feshedilmiştir. Bu durumda sözleşme yok hükmündedir. O halde idari işlemden kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu bulunmaktadır. Davanın adli yargıda değil, idari yargıda görülmesi gerekir.
: Belediyenin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre alımlarını yapmak zorunda olmasından dolayı, davacının sözleşmeyi ispat etmesi gerekmektedir. Davalının sözlü sözleşmeyi de inkar ettiği bu halde, husumet yönünden davanın reddi gerekmektedir. Yapılan heykel bedellerinin belediye tarafından ödenmesinin gerektiğine yönelik dava aktif husumet yönüyle reddedilmelidir.
Öncelikle hakeme başvurulmasına yönelik düzenlemenin olduğu hallerde; hakem yoluyla çözümü mümkün olmayan uyuşmazlıklarla, sözleşme ve eklerinde belirtilen durumlarda Zonguldak mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğuna dair düzenleme hakem şartının kesin olma özelliğini ortadan kaldırmamaktadır. Bu şekliyle değerlendirme yapıldığında, sözleşmenin 24. maddesinde düzenlenen hakem şartının kayıtsız, şartsız ve açık olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
İhale konusu işin alt yüklenicilere verilmesi halinde, iş sahibinin açacağı eser sözleşmesi davalarında alt yükleniciler taraf olarak gösterilemez ve bu sebeple davalı taşeron şirkete yönelen davalarının pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekir.
Sözleşme öncesinde yapılan idari işlemlerin görüleceği yer idari mahkemeler olup, adli yargının idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi yoktur.
Vergiye ilişkin konularda Sayıştay ve Danıştay arasında anlaşmazlık olduğunda Danıştay kararları esas alınacağından, Danıştaya intikal eden vergi uyuşmazlığına ilişkin konunun Sayıştay yargılamasında konu edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda her iki ihale gerçekleşmiş, teminatlar alınmış, sözleşmeler düzenlenmiş ancak sözleşme davacı yüklenici tarafından imzalandığı halde davalı idare tarafından imzalanmayıp ihale feshedilmiştir. Bu durumda sözleşme yok hükmündedir. O halde idari işlemden kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu bulunmaktadır. Davanın adli yargıda değil, idari yargıda görülmesi gerekir.
: Belediyenin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre alımlarını yapmak zorunda olmasından dolayı, davacının sözleşmeyi ispat etmesi gerekmektedir. Davalının sözlü sözleşmeyi de inkar ettiği bu halde, husumet yönünden davanın reddi gerekmektedir. Yapılan heykel bedellerinin belediye tarafından ödenmesinin gerektiğine yönelik dava aktif husumet yönüyle reddedilmelidir.
Öncelikle hakeme başvurulmasına yönelik düzenlemenin olduğu hallerde; hakem yoluyla çözümü mümkün olmayan uyuşmazlıklarla, sözleşme ve eklerinde belirtilen durumlarda Zonguldak mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğuna dair düzenleme hakem şartının kesin olma özelliğini ortadan kaldırmamaktadır. Bu şekliyle değerlendirme yapıldığında, sözleşmenin 24. maddesinde düzenlenen hakem şartının kayıtsız, şartsız ve açık olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
İhale konusu işin alt yüklenicilere verilmesi halinde, iş sahibinin açacağı eser sözleşmesi davalarında alt yükleniciler taraf olarak gösterilemez ve bu sebeple davalı taşeron şirkete yönelen davalarının pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekir.
Diğer mahkemelerde dava açılmış olmasının Sayıştay yargısı tarafından tazmin hükmü verilmesine engel teşkil etmeyeceği
Sözleşme öncesinde yapılan idari işlemlerin görüleceği yer idari mahkemeler olup, adli yargının idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi yoktur.
Sözleşme imzalanmadan önce olmakla beraber, idarenin davacı olduğu hallerde görevli mahkemeler adli mahkemelerdir.