İki bilirkişi raporu arasında yüklenicinin fesih tarihinde kadar tamamladığı işin miktarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemi bakımından önemli ölçüde çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir.
Danıştay kararı ile yüklenicinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiş olup, verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder. Bu sebeple adli mahkemece fesihte idarenin kusurlu bulunarak hükme varılması doğru değildir.
İdarenin 20 gün süreli ihtarına rağmen işe başlamayan yüklenicinin teminatının gelir kaydedilerek sözleşmenin feshedilmesinde mevzuata aykırılık yoktur.
Yüklenici kazı için şartname dışında alternatif metodlar önerebileceği, işin sözleşmeye uygun biçimde süresinde tamamlanabilmesinin sorumluluğunun yükleniciye ait olacağı, yüklenici tarafından ileri sürülen tüm alternatif metod önerilerinin idareye hiçbir maliyete yol açmayacağı sözleşmede hüküm altına alınmış olduğundan yüklenici, idarenin konvansiyonel kazı yerine makineyle kazı yaptığı için ilave bedel talebine bulunamaz. Bu nedenle idare zamanında tamamlanmayan işi feshetmede haklıdır.
Yer teslimi konusundaki tahammül ve makul bekleme süresi aşıldığından davacı yüklenici sözleşmenin feshini talep etmekte haklıdır. Bu sebeple mahkemece sözleşmenin feshine ve kesin teminatın iadesine karar verilmelidir.
İş sahibi idarenin kusuru ile sözleşmenin feshedildiği hallerde, başka işlerle ilgili yatırım yapılamaması ve başka bir işten kazanç elde edilememesi sebepleriyle uğranılan zararlar, mahrum kalınan kar ve şantiye, personel ve malzeme giderlerinden hangileri ödenecektir?
İdare tarafından Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanununda düzenlenen bu prosedüre uygun olarak fesih kararı alınmadan ve bu karar yükleniciye tebliğ edilmeden doğrudan mahkemeye müracaat edilerek, sözleşmenin hükmen feshine karar verilmesini istemekte hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın bu yönden reddi gerekmektedir. 4735 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşmeler burada yazılı esaslara göre feshedilmelidir.
Objektif imkânsızlık hallerinde, işin yapılamaması bu sebebe bağlıysa, tarafların ceza ödemesi söz konusu olmaz ve ödenen cezaların da iadesi gerekmektedir.
İhale dokümanında sözleşmenin feshi için gerekli olan aykırılık sayısının belirtilmemesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmekle birlikte ihalenin iptalini gerektirecek bir aykırılık değildir.
Sözleşmede belirlenen iş bitim tarihinden önce feshedilen işlerde ihtar tarihi ile fesih tarihi arasında geçen süre için gecikme cezası hesaplanması mevzuata uygun değildir.
İki bilirkişi raporu arasında yüklenicinin fesih tarihinde kadar tamamladığı işin miktarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemi bakımından önemli ölçüde çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir.
Danıştay kararı ile yüklenicinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiş olup, verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder. Bu sebeple adli mahkemece fesihte idarenin kusurlu bulunarak hükme varılması doğru değildir.
Fesih halinde ihzaratın bedelinin hakedişe girdiği tarihteki fiyatlar üzerinden ödenmesi gerektiği.
İdarenin 20 gün süreli ihtarına rağmen işe başlamayan yüklenicinin teminatının gelir kaydedilerek sözleşmenin feshedilmesinde mevzuata aykırılık yoktur.
Yüklenici kazı için şartname dışında alternatif metodlar önerebileceği, işin sözleşmeye uygun biçimde süresinde tamamlanabilmesinin sorumluluğunun yükleniciye ait olacağı, yüklenici tarafından ileri sürülen tüm alternatif metod önerilerinin idareye hiçbir maliyete yol açmayacağı sözleşmede hüküm altına alınmış olduğundan yüklenici, idarenin konvansiyonel kazı yerine makineyle kazı yaptığı için ilave bedel talebine bulunamaz. Bu nedenle idare zamanında tamamlanmayan işi feshetmede haklıdır.
Yer teslimi konusundaki tahammül ve makul bekleme süresi aşıldığından davacı yüklenici sözleşmenin feshini talep etmekte haklıdır. Bu sebeple mahkemece sözleşmenin feshine ve kesin teminatın iadesine karar verilmelidir.
İş sahibi idarenin kusuru ile sözleşmenin feshedildiği hallerde, başka işlerle ilgili yatırım yapılamaması ve başka bir işten kazanç elde edilememesi sebepleriyle uğranılan zararlar, mahrum kalınan kar ve şantiye, personel ve malzeme giderlerinden hangileri ödenecektir?
İdare tarafından Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanununda düzenlenen bu prosedüre uygun olarak fesih kararı alınmadan ve bu karar yükleniciye tebliğ edilmeden doğrudan mahkemeye müracaat edilerek, sözleşmenin hükmen feshine karar verilmesini istemekte hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, davanın bu yönden reddi gerekmektedir. 4735 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşmeler burada yazılı esaslara göre feshedilmelidir.
Objektif imkânsızlık hallerinde, işin yapılamaması bu sebebe bağlıysa, tarafların ceza ödemesi söz konusu olmaz ve ödenen cezaların da iadesi gerekmektedir.
İhale dokümanında sözleşmenin feshi için gerekli olan aykırılık sayısının belirtilmemesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmekle birlikte ihalenin iptalini gerektirecek bir aykırılık değildir.
İnşaat işine hiç başlanılmamış ise işi yaptıran kişi derhal fesih hakkını kullanabilir, yükleniciyi temerrüde düşürmeye gerek yoktur.
Sözleşmede belirlenen iş bitim tarihinden önce feshedilen işlerde ihtar tarihi ile fesih tarihi arasında geçen süre için gecikme cezası hesaplanması mevzuata uygun değildir.