Her ne kadar kayden iki ayrı tüzel kişilik devam ediyor görünse de, bu durum fiili birleşme karşısında anlam ifade etmez. Faaliyet adresleri aynı olan şirketler iki ayrı hastanede değil, tek bir hastanede ticari işletmelerini sürdürmektedirler. Ticari işletmelerde devamlılık esas olduğundan, sonraki öncekinin devamı niteliğindedir. İlam borçlusunun borçlarından da TTK 146-152 maddeleri, BK 179 ve devamı maddeleri gereğince külli halefiyet kuralları gereğince davalı şirket sorumdur.
Birleşmelerde, yeni ortaklık birleşen ortaklıkların kanuni ardası halefi olur ve bu sebeple kiracılık hak ve sıfatı … Bankasına geçmiş sayılır. Kiracılık aynen devam eder, … Bankasının haksız yere işgalinden bahsedilerek taşınmazın tahliyesi talep edilemez.
İş ortaklıklarında, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait hak edişin ( istihkakın ) doğrudan haczine karar verilmesi mümkün değildir.
Eser sözleşmelerinde, yüklenici iş ortaklığının tüzel kişiliği olmamakla beraber, adi ortaklığı oluşturan kişilerin davaya katıldıkları somut olarak ortaya konulmuşsa, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi uygun olmamıştır.
Dava ehliyeti, medeni kanundan kaynaklı hakları kullanma ile yakından ilgili olup, adi ortaklıkların tüzel kişiliği, yani davada taraf olma ehliyeti yoktur.
Ortak girişim; iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu nedenle, davacıya dava edilen adi ortaklığın bütün ortaklarının isim ve adresi açıklattırılarak, davaya bu ortakların huzuru ile devam edilmelidir.
Adi ortaklığa başka bir ortak almak ancak tüm ortakların iştiraki ile alacakları kararla mümkün olabilir. Davalı adi ortaklıktaki payını 3. şahsa satarak ilişiğinin kalmadığını ileri sürmüşse de davacı 3. kişinin ortaklığını kabul ettiğini bildirmediğine göre adi ortaklığın davalının payını 3. kişiye sattığı tarihte fiilen ortadan kalktığı, ancak tasfiyenin yapılmadığı ortaya çıkar.
Adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir.
İdarelerin haksız yere sözleşme imzalamaması halinde, sadece geçici teminatı iade yükümlülükleri bulunmakta olup, başkaca bir giderin idarelerce ödenmesi mümkün değildir.
İhalesiz, ihale yapmadan dükkan kiraya verme işleminde kamunun zararı veya kişilere haksız çıkar sağlama olup olmadığı incelenerek karar verilmelidir ve söz konusu incelemeler görevi kötüye kullanma suçu olup olmadığını ortaya koyacaktır.
Her ne kadar kayden iki ayrı tüzel kişilik devam ediyor görünse de, bu durum fiili birleşme karşısında anlam ifade etmez. Faaliyet adresleri aynı olan şirketler iki ayrı hastanede değil, tek bir hastanede ticari işletmelerini sürdürmektedirler. Ticari işletmelerde devamlılık esas olduğundan, sonraki öncekinin devamı niteliğindedir. İlam borçlusunun borçlarından da TTK 146-152 maddeleri, BK 179 ve devamı maddeleri gereğince külli halefiyet kuralları gereğince davalı şirket sorumdur.
Birleşmelerde, yeni ortaklık birleşen ortaklıkların kanuni ardası halefi olur ve bu sebeple kiracılık hak ve sıfatı … Bankasına geçmiş sayılır. Kiracılık aynen devam eder, … Bankasının haksız yere işgalinden bahsedilerek taşınmazın tahliyesi talep edilemez.
İş ortaklıklarında, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait hak edişin ( istihkakın ) doğrudan haczine karar verilmesi mümkün değildir.
Eser sözleşmelerinde, yüklenici iş ortaklığının tüzel kişiliği olmamakla beraber, adi ortaklığı oluşturan kişilerin davaya katıldıkları somut olarak ortaya konulmuşsa, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi uygun olmamıştır.
Dava ehliyeti, medeni kanundan kaynaklı hakları kullanma ile yakından ilgili olup, adi ortaklıkların tüzel kişiliği, yani davada taraf olma ehliyeti yoktur.
Ortak girişim; iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu nedenle, davacıya dava edilen adi ortaklığın bütün ortaklarının isim ve adresi açıklattırılarak, davaya bu ortakların huzuru ile devam edilmelidir.
Adi ortaklığa başka bir ortak almak ancak tüm ortakların iştiraki ile alacakları kararla mümkün olabilir. Davalı adi ortaklıktaki payını 3. şahsa satarak ilişiğinin kalmadığını ileri sürmüşse de davacı 3. kişinin ortaklığını kabul ettiğini bildirmediğine göre adi ortaklığın davalının payını 3. kişiye sattığı tarihte fiilen ortadan kalktığı, ancak tasfiyenin yapılmadığı ortaya çıkar.
Adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu sebeple takibin veya davanın bütün ortaklara açılması zorunludur.
İdarelerin haksız yere sözleşme imzalamaması halinde, sadece geçici teminatı iade yükümlülükleri bulunmakta olup, başkaca bir giderin idarelerce ödenmesi mümkün değildir.
İhalesiz, ihale yapmadan dükkan kiraya verme işleminde kamunun zararı veya kişilere haksız çıkar sağlama olup olmadığı incelenerek karar verilmelidir ve söz konusu incelemeler görevi kötüye kullanma suçu olup olmadığını ortaya koyacaktır.