Hakediş belgesi ve fatura düzenlenmediği için yapılan işlerin bedelsiz yapıldığının kabulü mümkün olmayıp, sözleşme dışı yapılan işlerin bedellerinin eser sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gerekir.
Üniversitede geçen tüm hizmet süresi üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatından son alt işveren şirket ile davalı üniversitenin müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekli iken mahkemece son alt işveren şirket bakımından farklı miktarda kıdem tazminatından sorumlu tutulması hatalıdır.
İşçinin asıl işveren alt işveren ilişkisi içerisinde yapılan işte çalıştığı anlaşıldığından, muvazaaya dayalı ilişkinin kurulduğundan bahsedilemeyeceğinden, davacı işçinin alt işveren işçisi olarak geçirdiği çalışma dönemi için ilave tediye alacağını hak kazandığının kabulü hatalı olup bozma sebebidir.
İmzalı izin defteri ile bordrolar arasındaki, başka bir deyişle işveren kayıtları arasındaki çelişki olması halinde yıllık izinlerin kullanıp kullanılmadığı konusunda tereddüt ortaya çıkacaktır ve araştırmaya göre sonuca gidilmelidir.
İşçiye ücretlerin yasaya ve sözleşmeye uygun ödenmemesi haklı nedenle fesih hakkı verir. İşçi bu durumda kıdem tazminatına hak kazansa da, haklı da olsa fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından işçi bu durumda ihbar tazminatı talep edemez.
İşyeri çalışanı olmayan, işçinin teyzesinin tanıklığı ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi doğru olmayıp, işverenin iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği ispat edilemediğinden taleplerin reddi gerekir.
İşçi ücretlerinin belli olmadığı veya gerçeği yansıtmadığı hallerde gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Ücretten kesilen vergilerin hatalı olması nedeniyle alacağının geri talep edilmesi noktasında muhatap, eğer kesilen vergi vergi dairesine yatırılmışsa, vergi dairesi olacaktır.
Emeklilik hakkını kazanan (yaşlılık aylığı alan) işçilerin iş sözleşmelerinin feshedileceği kuralı, iş sözleşmesinin belirli süreli olmasına neden olmayacağı gibi, iş sözleşmesinin işverence feshedildiği gerçeğini de değiştirmeyecektir. Bu sebeple ihbar tazminatının işverence geri istenmesi mümkün değildir.
Taleple bağlılık ilkesi gereği, işçinin iş sözleşmesini feshettiği tarihin belli olduğu, dilekçesinde bu tarihi açıkça belirttiği, bu tarih yerine kıdem tazminatı hesabında daha sonraki bir tarihin esas alınmasının hatalı olduğu hk.
Hakediş belgesi ve fatura düzenlenmediği için yapılan işlerin bedelsiz yapıldığının kabulü mümkün olmayıp, sözleşme dışı yapılan işlerin bedellerinin eser sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gerekir.
Teslim tarihinin kararlaştırılmadığı hallerde, gecikmeye dayalı alacak talebi mümkün değildir.
Üniversitede geçen tüm hizmet süresi üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatından son alt işveren şirket ile davalı üniversitenin müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekli iken mahkemece son alt işveren şirket bakımından farklı miktarda kıdem tazminatından sorumlu tutulması hatalıdır.
İşçinin asıl işveren alt işveren ilişkisi içerisinde yapılan işte çalıştığı anlaşıldığından, muvazaaya dayalı ilişkinin kurulduğundan bahsedilemeyeceğinden, davacı işçinin alt işveren işçisi olarak geçirdiği çalışma dönemi için ilave tediye alacağını hak kazandığının kabulü hatalı olup bozma sebebidir.
İmzalı izin defteri ile bordrolar arasındaki, başka bir deyişle işveren kayıtları arasındaki çelişki olması halinde yıllık izinlerin kullanıp kullanılmadığı konusunda tereddüt ortaya çıkacaktır ve araştırmaya göre sonuca gidilmelidir.
İhbar tazminatları giydirilmiş ücret üzerinden, ücret alacakları ise çıplak ücret seviyesi üzerinden hesaplanmalıdır.
İşçiye ücretlerin yasaya ve sözleşmeye uygun ödenmemesi haklı nedenle fesih hakkı verir. İşçi bu durumda kıdem tazminatına hak kazansa da, haklı da olsa fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamayacağından işçi bu durumda ihbar tazminatı talep edemez.
İşyeri çalışanı olmayan, işçinin teyzesinin tanıklığı ile kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi doğru olmayıp, işverenin iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği ispat edilemediğinden taleplerin reddi gerekir.
İşçi ücretlerinin belli olmadığı veya gerçeği yansıtmadığı hallerde gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Ücretten kesilen vergilerin hatalı olması nedeniyle alacağının geri talep edilmesi noktasında muhatap, eğer kesilen vergi vergi dairesine yatırılmışsa, vergi dairesi olacaktır.
Emeklilik hakkını kazanan (yaşlılık aylığı alan) işçilerin iş sözleşmelerinin feshedileceği kuralı, iş sözleşmesinin belirli süreli olmasına neden olmayacağı gibi, iş sözleşmesinin işverence feshedildiği gerçeğini de değiştirmeyecektir. Bu sebeple ihbar tazminatının işverence geri istenmesi mümkün değildir.
Taleple bağlılık ilkesi gereği, işçinin iş sözleşmesini feshettiği tarihin belli olduğu, dilekçesinde bu tarihi açıkça belirttiği, bu tarih yerine kıdem tazminatı hesabında daha sonraki bir tarihin esas alınmasının hatalı olduğu hk.