İşyeri devirlerinde, kıdem tazminatı açısından iki yıllık sorumlu olma söz konusu değildir ve devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Diğer işçilik alacakları açısından ise devreden işveren iki yıl süre ile sorumlu olup, devir tarihinden sonraki dönem için devreden işverenin sorumluluğu yoktur. Bu sebeple sorunun alt işverenler arasında işyerinin devrine göre sonuçlandırılması gerekmektedir.
Genel temizlik işini ihale ile alan şirketin hastabakıcıları işyerine getirdikten sonra Üniversite görevlilerine teslim ettiği, bundan sonra karışmadığı, çalışacakları bölümleri ve mesailerini Üniversite görevlilerinin belirlediği saptandığından ve davalı şirketin davacı işçi açısından belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa da sahip olmadığı da anlaşıldığından, işçinin idare işçisi olarak kabul edilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir. İşe iade ve haklarının ödenmesi gerekir.
Sağlık hizmetlerinin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilmesi neticesinde, hizmet alımı ihalesi kapsamında çalışan sağlık personelleri açısından, ihaleyi alan şirket ile idare arasında muvazaa bulunduğuna ve çalışanların en baştan beri idare işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yönelik tespit hatalıdır. Sağlık hizmetlerinin ihale yoluyla gördürülmesi asıl işveren alt işveren ilişkisine, bağlı olarak 4857 sayılı Kanunun 2. Maddesine aykırı değildir.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilen hizmet alımlarında; asıl işveren alt işveren ilişkisinde, alt işverenin belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olması, kısaca faaliyetin yönetimini üstlenmesi gerekir. Genel temizlik işinde çalışmayan, idarenin asıl işleri arasında çalışan ve bu işlere yönelik olarak alt işverenlerin yönetimi üstlenmediği hallerde, işçilerin idarenin işçisi olarak kabul edilmesi gerekir. İşe iade davaları ve haklar bu açılardan incelenmelidir.
Hizmet alımı ve hizmetin yaptırılması ibarelerinin, iş mevzuatının yasakladığı ticari amaçlı işçi teminine olanak tanıdığı şeklinde yorumlanarak, sonuca ulaşılması hukuken mümkün değildir. Bunda kamu yararı da yoktur. Bu yönde yapılan ihale sözleşmeleri geçersizdir. Bu sebeple, belediyenin şoför hizmet alım ihalesinin hizmet alımımı yoksa hizmetin yaptırılması için personel teminimi olduğu araştırılarak sonuca gidilmelidir.
Hizmet alım ihalesi kapsamında çalışan işçilere ilave tediye ödenebilmesi işçinin alındığı iş haricinde bir işte çalışması halinde mümkün olup, alındığı iş kapsamında çalışması halinde ilave tediye alacağı talebinin reddi gerekir.
6772 sayılı Kanun, kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağından, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerde alt işveren işçisi olarak çalışanlara ilave tediye ücreti ödenebilmesi mümkün değildir.
İhale konusu iş kapsamında alınan kişi, ihale ve iş akdine uygun olarak çalıştırıldığından, temizlik işçisinin üniversitenin işçisi olarak kabul edilmesi mümkün değildir ve bu sebeple kamu kurumu işçilerine ödenen ilave tediye ücretinin ödenebilmesi mümkün değildir.
Belediye encümen kararı olmadan, TİS ve yasalarda gösterilmeyen, belediye başkanının takdirine dayalı ücret artışlarının her zaman geri alınması mümkündür. Artırılan ücret için kazanılmış haktan bahsedilemez.
Kamu idarelerinin işçilerin ücret alacaklarından sorumluluğu son üç aylık temel ücret olarak kabul edilmelidir. İhale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir. Anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu ise bulunmamaktadır.
İhale makamının yaptığı ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamaları, kamu kurumlarının 4857 sayılı Kanun kapsamındaki işçi ücretlerinden kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
İşyeri devirlerinde, kıdem tazminatı açısından iki yıllık sorumlu olma söz konusu değildir ve devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Diğer işçilik alacakları açısından ise devreden işveren iki yıl süre ile sorumlu olup, devir tarihinden sonraki dönem için devreden işverenin sorumluluğu yoktur. Bu sebeple sorunun alt işverenler arasında işyerinin devrine göre sonuçlandırılması gerekmektedir.
Genel temizlik işini ihale ile alan şirketin hastabakıcıları işyerine getirdikten sonra Üniversite görevlilerine teslim ettiği, bundan sonra karışmadığı, çalışacakları bölümleri ve mesailerini Üniversite görevlilerinin belirlediği saptandığından ve davalı şirketin davacı işçi açısından belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa da sahip olmadığı da anlaşıldığından, işçinin idare işçisi olarak kabul edilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir. İşe iade ve haklarının ödenmesi gerekir.
Sağlık hizmetlerinin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilmesi neticesinde, hizmet alımı ihalesi kapsamında çalışan sağlık personelleri açısından, ihaleyi alan şirket ile idare arasında muvazaa bulunduğuna ve çalışanların en baştan beri idare işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yönelik tespit hatalıdır. Sağlık hizmetlerinin ihale yoluyla gördürülmesi asıl işveren alt işveren ilişkisine, bağlı olarak 4857 sayılı Kanunun 2. Maddesine aykırı değildir.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilen hizmet alımlarında; asıl işveren alt işveren ilişkisinde, alt işverenin belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olması, kısaca faaliyetin yönetimini üstlenmesi gerekir. Genel temizlik işinde çalışmayan, idarenin asıl işleri arasında çalışan ve bu işlere yönelik olarak alt işverenlerin yönetimi üstlenmediği hallerde, işçilerin idarenin işçisi olarak kabul edilmesi gerekir. İşe iade davaları ve haklar bu açılardan incelenmelidir.
Hizmet alımı ve hizmetin yaptırılması ibarelerinin, iş mevzuatının yasakladığı ticari amaçlı işçi teminine olanak tanıdığı şeklinde yorumlanarak, sonuca ulaşılması hukuken mümkün değildir. Bunda kamu yararı da yoktur. Bu yönde yapılan ihale sözleşmeleri geçersizdir. Bu sebeple, belediyenin şoför hizmet alım ihalesinin hizmet alımımı yoksa hizmetin yaptırılması için personel teminimi olduğu araştırılarak sonuca gidilmelidir.
Hizmet alım ihalesi kapsamında çalışan işçilere ilave tediye ödenebilmesi işçinin alındığı iş haricinde bir işte çalışması halinde mümkün olup, alındığı iş kapsamında çalışması halinde ilave tediye alacağı talebinin reddi gerekir.
6772 sayılı Kanun, kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağından, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerde alt işveren işçisi olarak çalışanlara ilave tediye ücreti ödenebilmesi mümkün değildir.
İhale konusu iş kapsamında alınan kişi, ihale ve iş akdine uygun olarak çalıştırıldığından, temizlik işçisinin üniversitenin işçisi olarak kabul edilmesi mümkün değildir ve bu sebeple kamu kurumu işçilerine ödenen ilave tediye ücretinin ödenebilmesi mümkün değildir.
1 yıllık çalışma süresini tamamlamadığı ve kıdem tazminatına hükmedilmediği halde, yıllık izin alacağına hükmedilmesi hatalıdır.
Belediye encümen kararı olmadan, TİS ve yasalarda gösterilmeyen, belediye başkanının takdirine dayalı ücret artışlarının her zaman geri alınması mümkündür. Artırılan ücret için kazanılmış haktan bahsedilemez.
Kamu idarelerinin işçilerin ücret alacaklarından sorumluluğu son üç aylık temel ücret olarak kabul edilmelidir. İhale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir. Anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu ise bulunmamaktadır.
İhale makamının yaptığı ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamaları, kamu kurumlarının 4857 sayılı Kanun kapsamındaki işçi ücretlerinden kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.