İş sözleşmesi yaşlılık veya malulluk ya da toptan ödeme almak amacıyla feshedilmemişse, askerlik sürelerinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaması gerekir.
Borçlanılan askerlik hizmeti süresi, yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanılması ve bu nedenle işten ayrılması hallerinde, kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
Araç şoförü olarak çalıştırılan işçinin rızası alınmadan başka bir işte çalıştırılmaya başlanılması çalışma koşullarının ağırlaşması anlamına geleceğinden ve iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilmiş olacağından kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekir.
İdarenin kendi işçileri de aynı işyerinde çalışmamış ise, anahtar teslimi işlerde, idareler ihale makamı olduğundan, işçilik hakları açısından husumet yöneltilemez.
Belediye asıl işveren olarak kabul edilmelidir ve alt işverenler çalıştırdıkları dönemlerden sorumludurlar. Bu noktada alt işverenlerin kıdem tazminatına yönelik sorumluluğu kendi dönemlerindeki ücretleri üzerinden olup, son ücret üzerinden alt işverenlere rücu edilmesi hatalıdır.
Emeklilik süresini doldurmasına karşın, başka bir işyerinde çalışmak amacıyla ayrılan ve emeklilik süresini doldurduğunu daha sonra anlayan işçinin kıdem tazminatı istemi hatalıdır.
İşçinin tutukluluk hali, iş sözleşmesinin zorlayıcı sebeple feshedilmesine neden olduğundan kıdem tazminatına hükmedilmesi; ancak, ihbar tazminatı ödenmemesi gerekmektedir.
İki kişi birlikte teklif vermiş olsa da; bunun ispatına yönelik bir kanıt yoksa, ortaya çıkan fiyat rayici yansıtıyorsa, ihaleden çekilme için para alındığı ispat edilemiyorsa, ihaleye fesattar bahsedilemez.
Aynı dönem için birden fazla kıdem tazminatı ödenemez.
İş sözleşmesi yaşlılık veya malulluk ya da toptan ödeme almak amacıyla feshedilmemişse, askerlik sürelerinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaması gerekir.
Borçlanılan askerlik hizmeti süresi, yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanılması ve bu nedenle işten ayrılması hallerinde, kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
Araç şoförü olarak çalıştırılan işçinin rızası alınmadan başka bir işte çalıştırılmaya başlanılması çalışma koşullarının ağırlaşması anlamına geleceğinden ve iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilmiş olacağından kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekir.
İdarenin kendi işçileri de aynı işyerinde çalışmamış ise, anahtar teslimi işlerde, idareler ihale makamı olduğundan, işçilik hakları açısından husumet yöneltilemez.
Belediye asıl işveren olarak kabul edilmelidir ve alt işverenler çalıştırdıkları dönemlerden sorumludurlar. Bu noktada alt işverenlerin kıdem tazminatına yönelik sorumluluğu kendi dönemlerindeki ücretleri üzerinden olup, son ücret üzerinden alt işverenlere rücu edilmesi hatalıdır.
Personel ihalelerinde, sözleşmenin devri, alt işverenin değişmesi anlamına geleceğinden, bu husus işyerinin devri olarak kabul edilmelidir.
Emeklilik süresini doldurmasına karşın, başka bir işyerinde çalışmak amacıyla ayrılan ve emeklilik süresini doldurduğunu daha sonra anlayan işçinin kıdem tazminatı istemi hatalıdır.
İşçinin tutukluluk hali, iş sözleşmesinin zorlayıcı sebeple feshedilmesine neden olduğundan kıdem tazminatına hükmedilmesi; ancak, ihbar tazminatı ödenmemesi gerekmektedir.
İşçinin istifasının iradesi dışında imzalandığı, 14 yıllık hizmeti de göz önüne alınarak ve tanık beyanları da bu yönde olduğundan, kabul edilmelidir.
İki kişi birlikte teklif vermiş olsa da; bunun ispatına yönelik bir kanıt yoksa, ortaya çıkan fiyat rayici yansıtıyorsa, ihaleden çekilme için para alındığı ispat edilemiyorsa, ihaleye fesattar bahsedilemez.
Devam eden bir sözleşmede seçimlik ceza mahiyetinde bulunan bir düzenlemeye dayalı olarak, iş sahibi de kusurlu olduğundan ceza bedeli talep edemez.