Sözleşmenin haklı nedenlerle feshi halinde kesin teminat mektubu ve varsa ek kesin teminatların alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar DİE tarafından yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncelleneceği ve güncellenen tutar ile kesin teminat tutarının yükleniciden tahsil edileceği hk.
Fiyat farkı verileceği belirtilmesine karşın, katsayılara yer verilmeyen taşıma hizmet alımında, sadece katsayılara yer verilmediği için fiyat farkı hesabı yapılmaması Medeni Kanunun 2 nci maddesi ile bağdaşmaz.
Doğrudan teminle alınan koltuk, masa diye yazılan cinsteki ürünlerin serbest piyasada yüzlerce çeşidinin olup fiyatlarının da özeliklerine göre birbirinden oldukça farklı olabildiği bilinen bir gerçektir. Bilirkişi raporlarından o tarihte satın alınan malzemelerin tümünün cins, marka, kalite gibi unsurlarının tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekir.
Sözleşme ancak tarafları hakkında hak ve borç doğuracağından sözleşmenin tarafı olmayan Bakanlığın sözleşme nedeniyle düzenlenen hakedişlerin ödenmemesinden ya da eksik ödenmesinden dolayı sorumlu tutulamaz.
İki bilirkişi raporu arasında yüklenicinin fesih tarihinde kadar tamamladığı işin miktarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemi bakımından önemli ölçüde çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir.
Danıştay kararı ile yüklenicinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiş olup, verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder. Bu sebeple adli mahkemece fesihte idarenin kusurlu bulunarak hükme varılması doğru değildir.
İmalât büyük oranda tamamlanmadığından idare fesihte haklı olup fazla ödemenin istirdadı ile menfi zararını isteyebilir. Olumsuz (menfi) zarar, sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarardır. Bu zarar kapsamına daha elverişli şartlarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zarar da girmektedir. Menfi zarar, yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsaydı işin en yakın yaptırılabileceği fiyatla makul sürede başkasına yaptırılması nedeniyle ödenen tutar arasındaki fark olarak hesaplanmalıdır.
Sözleşme dışındaki bir iş nedeni ile davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesinin mevzuata uygun olmadığı hk.
Sözleşmenin haklı nedenlerle feshi halinde kesin teminat mektubu ve varsa ek kesin teminatların alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar DİE tarafından yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncelleneceği ve güncellenen tutar ile kesin teminat tutarının yükleniciden tahsil edileceği hk.
Fiyat farkı verileceği belirtilmesine karşın, katsayılara yer verilmeyen taşıma hizmet alımında, sadece katsayılara yer verilmediği için fiyat farkı hesabı yapılmaması Medeni Kanunun 2 nci maddesi ile bağdaşmaz.
Menfi zarar, iki ihalenin tarihleri, miktarları ve ek işçilik unsurları uyarlanarak hesaplanmalıdır.
Doğrudan teminle alınan koltuk, masa diye yazılan cinsteki ürünlerin serbest piyasada yüzlerce çeşidinin olup fiyatlarının da özeliklerine göre birbirinden oldukça farklı olabildiği bilinen bir gerçektir. Bilirkişi raporlarından o tarihte satın alınan malzemelerin tümünün cins, marka, kalite gibi unsurlarının tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekir.
Sözleşme ancak tarafları hakkında hak ve borç doğuracağından sözleşmenin tarafı olmayan Bakanlığın sözleşme nedeniyle düzenlenen hakedişlerin ödenmemesinden ya da eksik ödenmesinden dolayı sorumlu tutulamaz.
İki bilirkişi raporu arasında yüklenicinin fesih tarihinde kadar tamamladığı işin miktarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemi bakımından önemli ölçüde çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir.
Hakedişten yapılan gecikme cezası kesintisine usulüne uygun itiraz edilmemişse yüklenici geçmişe yönelik hak talebinde bulunamaz.
Danıştay kararı ile yüklenicinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiş olup, verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder. Bu sebeple adli mahkemece fesihte idarenin kusurlu bulunarak hükme varılması doğru değildir.
Hakedişe Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nde belirlenen usule göre itiraz edilmemişse yüklenici sonradan fiyat farkı talebinde bulunamaz.
Dilekçe tarihinden bahsedilmeksizin hakedişin itiraz kaydıyla imzalanması usulüne uygun itiraz olarak kabul edilemez.
İmalât büyük oranda tamamlanmadığından idare fesihte haklı olup fazla ödemenin istirdadı ile menfi zararını isteyebilir. Olumsuz (menfi) zarar, sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarardır. Bu zarar kapsamına daha elverişli şartlarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zarar da girmektedir. Menfi zarar, yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsaydı işin en yakın yaptırılabileceği fiyatla makul sürede başkasına yaptırılması nedeniyle ödenen tutar arasındaki fark olarak hesaplanmalıdır.