Ücret dışında, para veya parayla ölçülebilen menfaatlerin kıdem tazminatına yansıtılmasında son bir yıl içerisinde alınanlar 365’e bölünerek günlük kıdem tazminatı hesaplanır.
Davacı tarafça varlığı iddia olunan ayıplar kullanma ile ortaya çıkmıştır ve bu niteliği itibariyle ayıplar gizli ayıp niteliğindedir. Davalı yüklenicinin sorumluluğunun devam ettiği süre içerisinde ve kesin kabul tutanağı ile bu ayıplar belirlendiğine göre, davacı idarenin bu konudaki iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Buradaki uyuşmazlık, sözleşmede gösterilen alan ile projedeki alan arasındaki fark imalât bedeli noktasında toplanmaktadır. Uygulama projeleri ihale sırasında incelemeye sunulmuş, davacı da tüm belgeleri okuyup inceleyerek teklifini sunmuştur. İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin projelerdeki inşaat alanının miktarını bilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmenin hükümleri ile ihale dokümanı arasında çelişki veya farklılık olması durumunda ihale dokümanında yeralan hükümler esas alınacağına göre ihale dokümanı kapsamında yer alan projelerdeki miktara göre imalât yapılacağı, sözleşmede projeden daha az alan gösterilmesini sonuca etkisi olmadığı da açıktır.
Yüklenici hakedişi sadece “İtirazımız kaydı ile” yazarak imzalamıştır. Bu itiraz uygun bir şekilde yapılmadığından hakediş yüklenici açısından kesinleşmiş olup mahkemece nefaset kesintisine ilişkin talebin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır.
Kesilen cezalara itirazı olan yüklenicilerin, bu itirazlarını hakedişlerde belirtmesi ve usulü çerçevesinde itiraz etmesi gerekmektedir. Aksi halde hakkını kaybetmiş olur ve hakedişler kesinleşmiş kabul edilir.
Yeni birim fiyatlar yüklenici açısından kazanılmış hak değildir. Daha sonra değiştirilebilir. Yapım işleri genel şartnamesine uyarlı olarak yeniden belirlenmesi gerekir.
İdare tarafından yer tesliminin zamanında yapılamaması sebebiyle, yüklenicinin makul bekleme süresi sonrasında sözleşmeyi feshetmesi halinde manevi tazminat talep etme imkanı bulunmamakta; ancak, maddi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.
Yer teslimi konusundaki tahammül ve makul bekleme süresi aşıldığından davacı yüklenici sözleşmenin feshini talep etmekte haklıdır. Bu sebeple mahkemece sözleşmenin feshine ve kesin teminatın iadesine karar verilmelidir.
Dış cephede hazır sıva yerine granit seramik kaplaması malzemesi kullanılması yüzünden oluşturulacak yeni birim fiyatın, öncelikle yapım işleri genel şartnamesinin ilgili maddesindeki usullere uygun olarak saptanması zorunludur. Maddedeki yönteme aykırı şekilde belirlenen fiyatın idarece onaylanması -mahkemenin kabulünün aksine- davacı için kazanılmış hak oluşturmayacaktır.
Taraflar arasındaki sözleşmede inşaat ruhsatının yüklenici tarafından alınacağına dair bir hüküm yer almamıştır. Sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığından ve yükleniciye ruhsat alımı ile ilgili vekâletname verildiği de iddia ve ispat olunmadığından yapı ruhsatı alma sorumluluğu kural olarak davalı iş sahibine (idareye) aittir. Bu sebeple yüklenicinin temerrüdünden söz edilemez ve işin zamanında yapılması beklenilemez. İfaya ekli ceza istenilemeyeceği gibi, yüklenicinin alacağından da mahsup edilemez.
Sözleşme ve eklerine göre davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği ilave işler ve ek imalatların ayrı ayrı nelerden ibaret olduğu, bunlardan hangilerinin sözleşme kapsamında yaptırılan ilave işler olduğu, hangilerinin de sözleşmede bulunmayan işler kapsamında kaldığı tespit ettirildikten sonra sözleşme kapsamında yaptırılan ilave işlerin işin götürü bedelli olması sebebiyle %10'una isabet eden kısmının sözleşme fiyatlarıyla, bu oranı aşan bölümünün iş sahibi yararına ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli, sözleşmede bulunmayan yeni iş kalemleri veya gruplar olup da bunların ihale dokümanı ve tebliğ kapsamında fiyatları varsa kararlaştırılan fiyatlara göre; yoksa Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 23. maddesinin 2. fıkrasına göre yeni tespit edilecek fiyata göre bedeli tespit edilmelidir.
Ücret dışında, para veya parayla ölçülebilen menfaatlerin kıdem tazminatına yansıtılmasında son bir yıl içerisinde alınanlar 365’e bölünerek günlük kıdem tazminatı hesaplanır.
Davacı tarafça varlığı iddia olunan ayıplar kullanma ile ortaya çıkmıştır ve bu niteliği itibariyle ayıplar gizli ayıp niteliğindedir. Davalı yüklenicinin sorumluluğunun devam ettiği süre içerisinde ve kesin kabul tutanağı ile bu ayıplar belirlendiğine göre, davacı idarenin bu konudaki iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Buradaki uyuşmazlık, sözleşmede gösterilen alan ile projedeki alan arasındaki fark imalât bedeli noktasında toplanmaktadır. Uygulama projeleri ihale sırasında incelemeye sunulmuş, davacı da tüm belgeleri okuyup inceleyerek teklifini sunmuştur. İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin projelerdeki inşaat alanının miktarını bilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmenin hükümleri ile ihale dokümanı arasında çelişki veya farklılık olması durumunda ihale dokümanında yeralan hükümler esas alınacağına göre ihale dokümanı kapsamında yer alan projelerdeki miktara göre imalât yapılacağı, sözleşmede projeden daha az alan gösterilmesini sonuca etkisi olmadığı da açıktır.
Yüklenici hakedişi sadece “İtirazımız kaydı ile” yazarak imzalamıştır. Bu itiraz uygun bir şekilde yapılmadığından hakediş yüklenici açısından kesinleşmiş olup mahkemece nefaset kesintisine ilişkin talebin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır.
Kesilen cezalara itirazı olan yüklenicilerin, bu itirazlarını hakedişlerde belirtmesi ve usulü çerçevesinde itiraz etmesi gerekmektedir. Aksi halde hakkını kaybetmiş olur ve hakedişler kesinleşmiş kabul edilir.
Yeni birim fiyatlar yüklenici açısından kazanılmış hak değildir. Daha sonra değiştirilebilir. Yapım işleri genel şartnamesine uyarlı olarak yeniden belirlenmesi gerekir.
İdare tarafından yer tesliminin zamanında yapılamaması sebebiyle, yüklenicinin makul bekleme süresi sonrasında sözleşmeyi feshetmesi halinde manevi tazminat talep etme imkanı bulunmamakta; ancak, maddi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.
Yer teslimi konusundaki tahammül ve makul bekleme süresi aşıldığından davacı yüklenici sözleşmenin feshini talep etmekte haklıdır. Bu sebeple mahkemece sözleşmenin feshine ve kesin teminatın iadesine karar verilmelidir.
Dış cephede hazır sıva yerine granit seramik kaplaması malzemesi kullanılması yüzünden oluşturulacak yeni birim fiyatın, öncelikle yapım işleri genel şartnamesinin ilgili maddesindeki usullere uygun olarak saptanması zorunludur. Maddedeki yönteme aykırı şekilde belirlenen fiyatın idarece onaylanması -mahkemenin kabulünün aksine- davacı için kazanılmış hak oluşturmayacaktır.
Ücretli çalışan kişilerin, işçi ücretlerinin, alacaklarının ödenmiş olması gerektiği araştırılmadan paraya çevrilen teminat mektuplarının bedellerinin yükleniciye iadesine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmede inşaat ruhsatının yüklenici tarafından alınacağına dair bir hüküm yer almamıştır. Sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığından ve yükleniciye ruhsat alımı ile ilgili vekâletname verildiği de iddia ve ispat olunmadığından yapı ruhsatı alma sorumluluğu kural olarak davalı iş sahibine (idareye) aittir. Bu sebeple yüklenicinin temerrüdünden söz edilemez ve işin zamanında yapılması beklenilemez. İfaya ekli ceza istenilemeyeceği gibi, yüklenicinin alacağından da mahsup edilemez.
Sözleşme ve eklerine göre davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği ilave işler ve ek imalatların ayrı ayrı nelerden ibaret olduğu, bunlardan hangilerinin sözleşme kapsamında yaptırılan ilave işler olduğu, hangilerinin de sözleşmede bulunmayan işler kapsamında kaldığı tespit ettirildikten sonra sözleşme kapsamında yaptırılan ilave işlerin işin götürü bedelli olması sebebiyle %10'una isabet eden kısmının sözleşme fiyatlarıyla, bu oranı aşan bölümünün iş sahibi yararına ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli, sözleşmede bulunmayan yeni iş kalemleri veya gruplar olup da bunların ihale dokümanı ve tebliğ kapsamında fiyatları varsa kararlaştırılan fiyatlara göre; yoksa Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 23. maddesinin 2. fıkrasına göre yeni tespit edilecek fiyata göre bedeli tespit edilmelidir.