Doğrudan teminle alınan koltuk, masa diye yazılan cinsteki ürünlerin serbest piyasada yüzlerce çeşidinin olup fiyatlarının da özeliklerine göre birbirinden oldukça farklı olabildiği bilinen bir gerçektir. Bilirkişi raporlarından o tarihte satın alınan malzemelerin tümünün cins, marka, kalite gibi unsurlarının tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekir.
Sözleşme ancak tarafları hakkında hak ve borç doğuracağından sözleşmenin tarafı olmayan Bakanlığın sözleşme nedeniyle düzenlenen hakedişlerin ödenmemesinden ya da eksik ödenmesinden dolayı sorumlu tutulamaz.
İki bilirkişi raporu arasında yüklenicinin fesih tarihinde kadar tamamladığı işin miktarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemi bakımından önemli ölçüde çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir.
Danıştay kararı ile yüklenicinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiş olup, verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder. Bu sebeple adli mahkemece fesihte idarenin kusurlu bulunarak hükme varılması doğru değildir.
İmalât büyük oranda tamamlanmadığından idare fesihte haklı olup fazla ödemenin istirdadı ile menfi zararını isteyebilir. Olumsuz (menfi) zarar, sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarardır. Bu zarar kapsamına daha elverişli şartlarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zarar da girmektedir. Menfi zarar, yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsaydı işin en yakın yaptırılabileceği fiyatla makul sürede başkasına yaptırılması nedeniyle ödenen tutar arasındaki fark olarak hesaplanmalıdır.
: Hakedişe dahil edilmeyen imalâtlar yönünden Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nde belirlenen usule göre ayrıca itiraza gerek olmayıp zamanaşımı süresince bu işlerin bedeli istenebilir.
Bilirkişi raporlarına göre dış cephede temperlenmiş cam yerine kısmi temperlenmiş cam kullanılmasında bir sakınca olmamakla birlikte, sözleşmeye göre temperli cam takılması gerektiğinden temperli cam ile kısmi temperlenmiş cam arasında fiyat farkı varsa bu farkın yükleniciden alınması gerekir.
Doğrudan teminle alınan koltuk, masa diye yazılan cinsteki ürünlerin serbest piyasada yüzlerce çeşidinin olup fiyatlarının da özeliklerine göre birbirinden oldukça farklı olabildiği bilinen bir gerçektir. Bilirkişi raporlarından o tarihte satın alınan malzemelerin tümünün cins, marka, kalite gibi unsurlarının tespitinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekir.
Sözleşme ancak tarafları hakkında hak ve borç doğuracağından sözleşmenin tarafı olmayan Bakanlığın sözleşme nedeniyle düzenlenen hakedişlerin ödenmemesinden ya da eksik ödenmesinden dolayı sorumlu tutulamaz.
İki bilirkişi raporu arasında yüklenicinin fesih tarihinde kadar tamamladığı işin miktarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemi bakımından önemli ölçüde çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece yeniden görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırılması gerekir.
Hakedişten yapılan gecikme cezası kesintisine usulüne uygun itiraz edilmemişse yüklenici geçmişe yönelik hak talebinde bulunamaz.
Danıştay kararı ile yüklenicinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu belirlenmiş olup, verilen bu karar taraflar açısından kuvvetli delil teşkil eder. Bu sebeple adli mahkemece fesihte idarenin kusurlu bulunarak hükme varılması doğru değildir.
Hakedişe Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nde belirlenen usule göre itiraz edilmemişse yüklenici sonradan fiyat farkı talebinde bulunamaz.
Dilekçe tarihinden bahsedilmeksizin hakedişin itiraz kaydıyla imzalanması usulüne uygun itiraz olarak kabul edilemez.
İmalât büyük oranda tamamlanmadığından idare fesihte haklı olup fazla ödemenin istirdadı ile menfi zararını isteyebilir. Olumsuz (menfi) zarar, sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarardır. Bu zarar kapsamına daha elverişli şartlarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zarar da girmektedir. Menfi zarar, yüklenici ile sözleşme yapılmamış olsaydı işin en yakın yaptırılabileceği fiyatla makul sürede başkasına yaptırılması nedeniyle ödenen tutar arasındaki fark olarak hesaplanmalıdır.
: Hakedişe dahil edilmeyen imalâtlar yönünden Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nde belirlenen usule göre ayrıca itiraza gerek olmayıp zamanaşımı süresince bu işlerin bedeli istenebilir.
Kesin kabul yapıldıktan sonra yüklenicinin daha fazla iş yaptığı iddiasıyla hak talebinde bulunamayacağı.
Bilirkişi raporlarına göre dış cephede temperlenmiş cam yerine kısmi temperlenmiş cam kullanılmasında bir sakınca olmamakla birlikte, sözleşmeye göre temperli cam takılması gerektiğinden temperli cam ile kısmi temperlenmiş cam arasında fiyat farkı varsa bu farkın yükleniciden alınması gerekir.
Sözleşmede birim fiyatı bulunan imalat için fazladan nakliye bedeli talep edilemeyeceği