Dava, ihale sonucu yüklenilen lise inşaatı işine ait sözleşme ile aynı okulun ikmal inşaatı işine ait sözleşmeden kaynaklanmıştır. Davada, her iki işten dolayı davalı şirkete fazla ödeme yapıldığı iddia edilerek bu miktar alacağın davalı şirketten ve sorumluluğu bulunan idare elemanlarından müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiştir. Yasa ve yönetmelik hükümlerine göre; fazla ödeme yapılmasına sebebiyet veren belgeleri imzalayanlar, ihmal ve kusurlarının bulunması halinde yapılan fazla ödemeden sorumlu olacaklardır. Sorumluluğun tespiti için; öncelikle imzalanan belgelerin fazla ödemeye sebebiyet veren belgelerden olup olmadığının belirlenmesi gerekir. her bir görevli tarafından yapılması gereken işlemlerle yapılan işlemlerin karşılaştırılarak fazla ödemenin yapılmasında ve idarenin zarara uğratılmasında ihmal ve kusurlarının bulunup bulunmadığının, ihmal ve kusurları varsa sorumlu oldukları miktarın tespiti gerekir.
Eser sözleşmesinde, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin sözleşme eki olduğunun kabul edilmesi halinde, önceki birim fiyatları ile ödemenin kabul edilmeyeceği itirazı sonuç doğurmaz. Yüklenicinin hakedişleri; "bağlı kağıttaki bu itirazlar saklı kalmak", ihtirazi kaydıyla imzalaması gereklidir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. 5 nolu hakediş şartnamenin 39. maddesine uygun şekilde "idareye verilen 06.06.2003 tarihli dilekçemdeki itiraz kaydı ile" kelimeleri yazılarak ve itiraz dilekçesi hakediş tutanağına eklenerek imzalanmıştır. Bu durumda ara hakedişlere anılan şartnamede belirtilen şekilde itiraz edilmemiş olması sebebiyle hakedişler yüklenici tarafından olduğu gibi kabul edilmiş sayıldığından bu hakedişlerle ilgili istemin reddi, bilirkişilerden alınacak ek raporla ara hakedişlerin kesinleşmiş olması da gözönünde tutularak 5 nolu ara hakedişle ilgili istemin değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekir.
İş sahibi, açık ayıplı işler için eseri teslim alırken bu konuda ihtirazi kayıtta bulunmadığından veya işin mutad cereyanına göre eseri muayene ve ayıpları geciktirmeden yükleniciye bildirmediğinden açık ayıplı işler bedelinin, iş bedelinden düşülmesi gerekmez.
Yapılacak bir muayenede anlaşılması olanaklı açık ayıplarda, eserin tesliminde iş sahibinin itirazda bulunmaması halinde yüklenici sorumluluktan kurtulmuş olur. Ayıp ihbarının sübutu her hangi bir şekle bağlı değildir. İş sahibi eseri teslim alırken kusurlu işlerin varlığını yükleniciye bildirdiği hakkında her türlü maddi delile dayanabilir.
Eser sözleşmesinde ayıplı olduğu ileri sürülen imalat, iş sahibine teslim edilmiş ve davalı tarafından gönderilen ihtarda ayıbın sözleşmede kararlaştırılan standartlara uygun olmaması niteliğinde olduğu açıklanarak ihtar tebliğ olunmuştur. Belirtilen bu kusurların niteliğince, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi "açık ayıp" olduğu sonucuna varılmaktadır. Ayıpların "gizli" olduğu kabul edilse dahi, yükleniciye bildirilen ayıbın yasal süre içinde olduğu kabul edilemez. O halde, davacı yüklenici, tutarında uyuşmazlık bulunmayan dava konusu iş bedelinin tümünü davalıdan isteyebilir. Mahkemece, davanın kabulü gerekir.
İki ihale arasındaki farkın talep edilebilmesi açık düzenleme olmasına, her iki ihalenin de aynı şartlarda yapılmasına ve ikinci ihalenin de makul sürede yapılmasına bağlıdır.
4735 sayılı Kamu ihale Sözleşmeleri Hükümleri varken, doğrudan mahkemeye fesih başvurusunda bulunulması doğru olmadığı gibi, Borçlar Yasası hükümlerinin de kıyasen uygulanabilmesi mümkün değildir.
Dava, ihale sonucu yüklenilen lise inşaatı işine ait sözleşme ile aynı okulun ikmal inşaatı işine ait sözleşmeden kaynaklanmıştır. Davada, her iki işten dolayı davalı şirkete fazla ödeme yapıldığı iddia edilerek bu miktar alacağın davalı şirketten ve sorumluluğu bulunan idare elemanlarından müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiştir. Yasa ve yönetmelik hükümlerine göre; fazla ödeme yapılmasına sebebiyet veren belgeleri imzalayanlar, ihmal ve kusurlarının bulunması halinde yapılan fazla ödemeden sorumlu olacaklardır. Sorumluluğun tespiti için; öncelikle imzalanan belgelerin fazla ödemeye sebebiyet veren belgelerden olup olmadığının belirlenmesi gerekir. her bir görevli tarafından yapılması gereken işlemlerle yapılan işlemlerin karşılaştırılarak fazla ödemenin yapılmasında ve idarenin zarara uğratılmasında ihmal ve kusurlarının bulunup bulunmadığının, ihmal ve kusurları varsa sorumlu oldukları miktarın tespiti gerekir.
Eser sözleşmesinde, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin sözleşme eki olduğunun kabul edilmesi halinde, önceki birim fiyatları ile ödemenin kabul edilmeyeceği itirazı sonuç doğurmaz. Yüklenicinin hakedişleri; "bağlı kağıttaki bu itirazlar saklı kalmak", ihtirazi kaydıyla imzalaması gereklidir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. 5 nolu hakediş şartnamenin 39. maddesine uygun şekilde "idareye verilen 06.06.2003 tarihli dilekçemdeki itiraz kaydı ile" kelimeleri yazılarak ve itiraz dilekçesi hakediş tutanağına eklenerek imzalanmıştır. Bu durumda ara hakedişlere anılan şartnamede belirtilen şekilde itiraz edilmemiş olması sebebiyle hakedişler yüklenici tarafından olduğu gibi kabul edilmiş sayıldığından bu hakedişlerle ilgili istemin reddi, bilirkişilerden alınacak ek raporla ara hakedişlerin kesinleşmiş olması da gözönünde tutularak 5 nolu ara hakedişle ilgili istemin değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekir.
İş sahibi, açık ayıplı işler için eseri teslim alırken bu konuda ihtirazi kayıtta bulunmadığından veya işin mutad cereyanına göre eseri muayene ve ayıpları geciktirmeden yükleniciye bildirmediğinden açık ayıplı işler bedelinin, iş bedelinden düşülmesi gerekmez.
Yapılacak bir muayenede anlaşılması olanaklı açık ayıplarda, eserin tesliminde iş sahibinin itirazda bulunmaması halinde yüklenici sorumluluktan kurtulmuş olur. Ayıp ihbarının sübutu her hangi bir şekle bağlı değildir. İş sahibi eseri teslim alırken kusurlu işlerin varlığını yükleniciye bildirdiği hakkında her türlü maddi delile dayanabilir.
Eser sözleşmesinde ayıplı olduğu ileri sürülen imalat, iş sahibine teslim edilmiş ve davalı tarafından gönderilen ihtarda ayıbın sözleşmede kararlaştırılan standartlara uygun olmaması niteliğinde olduğu açıklanarak ihtar tebliğ olunmuştur. Belirtilen bu kusurların niteliğince, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi "açık ayıp" olduğu sonucuna varılmaktadır. Ayıpların "gizli" olduğu kabul edilse dahi, yükleniciye bildirilen ayıbın yasal süre içinde olduğu kabul edilemez. O halde, davacı yüklenici, tutarında uyuşmazlık bulunmayan dava konusu iş bedelinin tümünü davalıdan isteyebilir. Mahkemece, davanın kabulü gerekir.
İşçinin izinli olduğu günlerde öğle yemeği verilmesi sözkonusu olamayacağından, bu hususun ücret hesabında dikkate alınması gerekir.
Eserde noksanlıkların bedeli zamanaşımı süresi içerisinde her zaman istenebilir. Noksan eser açık ayıplı olarak nitelendirilemez.
Eserde noksanlıkların bedeli zamanaşımı süresi içerisinde her zaman istenebilir. Noksan eser açık ayıplı olarak nitelendirilemez.
Eser sözleşmesinde açık ayıpların yüklenicisine derhal bildirilmesi gerekir. Aksi halde, bu ayıplardan dolayı yüklenicinin sorumluluğu olmaz.
İki ihale arasındaki farkın talep edilebilmesi açık düzenleme olmasına, her iki ihalenin de aynı şartlarda yapılmasına ve ikinci ihalenin de makul sürede yapılmasına bağlıdır.
4735 sayılı Kamu ihale Sözleşmeleri Hükümleri varken, doğrudan mahkemeye fesih başvurusunda bulunulması doğru olmadığı gibi, Borçlar Yasası hükümlerinin de kıyasen uygulanabilmesi mümkün değildir.