Sözleşmeye göre malzeme, işçilik ve nakliye giderleri iş sahibine aittir. Eserin yapımında kullanılacak malzemeler iş sahibi tarafından alınsa dahi yüklenici, malzemenin imalâtın yapılmasına elverişli olmaması halinde bu hususu iş sahibine ihbar etmekle yükümlü olup, özen borcunun gereğidir.
Eserin yapılmasını tehlikeye koyacak halin varlığında, bunların giderilmesi için iş sahibini uyarmak yüklenicinin özen borcunun sonucudur. Özen borcunun yerine getirilmemesi halinde yüklenici eserde oluşacak gizli ve açık kusurlardan sorumlu olur. Yüklenici iş sahibinin verdiği malzemenin, projenin veya gösterdiği iş yerinin kusurlu olduğunu görünce, ya da işin devamına engel bir durum ile karşılaşırsa derhal iş sahibini uyarmak ve bilgilendirmek ile yükümlüdür.
Yüklenicinin sözleşme koşullarına ve amacına uygun şekilde işi yapması özen borcu gereği olup, eserin sözleşmedeki amacına uygun imal edilip edilmediği incelenmeden cihaz üzerinde inceleme yapılması hatalıdır.
Ayıbın yüklenicinin sorumluluğu olan döşeme işi ile iş sahibinin sorumluğu olan kullanım hatasından ortaya çıktığı tespit edildiğinde, kullanım hatasından kaynaklanan zararın dışında kalan zarardan yüklenici sorumludur.
Ayıpların dış etkenlerle meydana gelme ihtimali olması ve açık ayıp niteliğinde bulunması halinde süresinde ayıp ihbarında bulunulmaz ise taraf hakkını kaybeder.
Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda Borçlar Kanunu'nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun'un 360. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir.
Davacı şirket tarafından imara ve projesine aykırı olarak yapılan imalat ile bu nitelikteki imalatın yıkılması sebebiyle yapılan giderlerden iş sahibinin sorumlu tutulması mümkün değildir.
Eserin ayıplı olması halinde, iş sahibinin seçimlik hakları bulunmaktadır: Yeniden seçilecek uzman bilirkişi ile yerinde keşif yapılarak fabrikadaki su sızıntısının önlenmesi için yapılan poliüretan enjeksiyon işindeki ayıpların eserin reddini gerektirip gerektirmediği, başka bir anlatımla ayıbın kabule icbar edilemeyecek derecede olup olmadığı, bedel indirimini gerektirip gerektirmediği ya da onarımın mümkün olup olmadığı ve bunların miktarları konusunda rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
Yüklenicilerin edimlerini kısmi olarak yerine getirmeleri halinde, yerine getirilen kısım için ücret alabilmeleri, eserin objektif ölçüler içinde amaca uygun olarak iş sahibi tarafından kullanılabilir durumda olmasına bağlıdır.
Belli bir tarih itibariyle yüklenicinin eksik imalat yaptığı bilirkişi raporuyla da sabit olduğundan ve bu tarihten sonra yüklenici işe devam etmediğinden söz konusu eksik imalatların idarece tamamlandığı kabul edilmelidir.
Davacı tarafça varlığı iddia olunan ayıplar kullanma ile ortaya çıkmıştır ve bu niteliği itibariyle ayıplar gizli ayıp niteliğindedir. Davalı yüklenicinin sorumluluğunun devam ettiği süre içerisinde ve kesin kabul tutanağı ile bu ayıplar belirlendiğine göre, davacı idarenin bu konudaki iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Sözleşmeye göre malzeme, işçilik ve nakliye giderleri iş sahibine aittir. Eserin yapımında kullanılacak malzemeler iş sahibi tarafından alınsa dahi yüklenici, malzemenin imalâtın yapılmasına elverişli olmaması halinde bu hususu iş sahibine ihbar etmekle yükümlü olup, özen borcunun gereğidir.
Eserin yapılmasını tehlikeye koyacak halin varlığında, bunların giderilmesi için iş sahibini uyarmak yüklenicinin özen borcunun sonucudur. Özen borcunun yerine getirilmemesi halinde yüklenici eserde oluşacak gizli ve açık kusurlardan sorumlu olur. Yüklenici iş sahibinin verdiği malzemenin, projenin veya gösterdiği iş yerinin kusurlu olduğunu görünce, ya da işin devamına engel bir durum ile karşılaşırsa derhal iş sahibini uyarmak ve bilgilendirmek ile yükümlüdür.
Yüklenicinin sözleşme koşullarına ve amacına uygun şekilde işi yapması özen borcu gereği olup, eserin sözleşmedeki amacına uygun imal edilip edilmediği incelenmeden cihaz üzerinde inceleme yapılması hatalıdır.
Ayıbın yüklenicinin sorumluluğu olan döşeme işi ile iş sahibinin sorumluğu olan kullanım hatasından ortaya çıktığı tespit edildiğinde, kullanım hatasından kaynaklanan zararın dışında kalan zarardan yüklenici sorumludur.
Ayıpların dış etkenlerle meydana gelme ihtimali olması ve açık ayıp niteliğinde bulunması halinde süresinde ayıp ihbarında bulunulmaz ise taraf hakkını kaybeder.
Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda Borçlar Kanunu'nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun'un 360. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir.
Davacı şirket tarafından imara ve projesine aykırı olarak yapılan imalat ile bu nitelikteki imalatın yıkılması sebebiyle yapılan giderlerden iş sahibinin sorumlu tutulması mümkün değildir.
Eserin ayıplı olması halinde, iş sahibinin seçimlik hakları bulunmaktadır: Yeniden seçilecek uzman bilirkişi ile yerinde keşif yapılarak fabrikadaki su sızıntısının önlenmesi için yapılan poliüretan enjeksiyon işindeki ayıpların eserin reddini gerektirip gerektirmediği, başka bir anlatımla ayıbın kabule icbar edilemeyecek derecede olup olmadığı, bedel indirimini gerektirip gerektirmediği ya da onarımın mümkün olup olmadığı ve bunların miktarları konusunda rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
Süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş olduğundan bilirkişilerce belirlenen ayıp bedellerinin (nefaset bedelinin) de taşeron alacağından düşülmesi gerekmektedir.
Yüklenicilerin edimlerini kısmi olarak yerine getirmeleri halinde, yerine getirilen kısım için ücret alabilmeleri, eserin objektif ölçüler içinde amaca uygun olarak iş sahibi tarafından kullanılabilir durumda olmasına bağlıdır.
Belli bir tarih itibariyle yüklenicinin eksik imalat yaptığı bilirkişi raporuyla da sabit olduğundan ve bu tarihten sonra yüklenici işe devam etmediğinden söz konusu eksik imalatların idarece tamamlandığı kabul edilmelidir.
Davacı tarafça varlığı iddia olunan ayıplar kullanma ile ortaya çıkmıştır ve bu niteliği itibariyle ayıplar gizli ayıp niteliğindedir. Davalı yüklenicinin sorumluluğunun devam ettiği süre içerisinde ve kesin kabul tutanağı ile bu ayıplar belirlendiğine göre, davacı idarenin bu konudaki iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.