Ücretin işçinin rızası ile azaltılıp azaltılmadığı incelenmeli, imzasının bulunması halinde irade sakatlığı ile alındığının ispat edilememesi halinde ücret değişikliğinin kabulüne aksi halde işçi lehine ücret alacağına hükmedilmesine.
İşçinin ilave tediye alacağına, esas olacak çalışma süresinin hesaplanmasında iş sözleşmesinin devamı müddetine rastlayan yasal ve idari izinler, hastalık izinleri, hafta tatili ile ulusal, bayram ve genel tatil günleri, çalışılmış gibi hesaba katılır.
İlave tediye alacağının hesaplanmasında, fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete dahil olan ödemeler dikkate alınmaz.
İnşaat işlerinde işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun işçi alacaklarından kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. İdareler üç aylık temel ücretten sorumludur ve bu sorumluluk içerisinde ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler bulunmamaktadır.
Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Ancak, kurul kararlarının toplu iş sözleşmesi hükmünde ve kesin olması için önkoşul, Yüksek Hakem Kurulu'nun görevli ve yetkili olduğu konularda karar alması gerektiği olup, yetkili olmadığı konularda alınan kararların geçersiz kabul edilmesi gerektiği hk.
Sağlık bakanlığına bağlı işyerinde değişen alt işverenlerinde çalışan kişiye Yüksek Hakem Kurulu tarafından kesinleştirilen toplu iş sözleşmesine göre ödeme yapılması, ancak toplu iş sözleşmesinin tebliğ tarihinin araştırılarak tebliğ tarihinden sonra dava konusu alacağın muaccel olacağı hk.
4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeseler de, toplu iş sözleşmeleriyle mezkur Kanun kapsamına alınan işçiler tarafından açılacak davalarda da Borçlar Kanunu değil İş Kanunu hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Hizmet alım ihaleleri bünyesinde çalışan işçiler hangi iş için alınmışsa o iş kapsamında çalışıyorsa, yardımcı büro hizmetleri dışında bir işte çalıştığına yönelik iddiası da yoksa, idare işçisi olarak kabul edilmesini gerektirir bir durum olmadığı ve ilave tediye ödenmesine gerek bulunmadığı.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır.
İkale sözleşmesi kapsamında öngörülen 4 aylık ücreti kapsamında bir ödemeyi alıp almadığı araştırılmak suretiyle karar verilmeli, eğer ödeme yapılmışsa, ikale sözleşmesinin kabulü ile davanın reddedilmesi gerekmektedir.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan hizmet alımlarında, iş sözleşmesinin fesih tarihi değil, feshin bildirim tarihinden itibaren bir ay içerisinde işçi tarafından feshin geçersizliği ve işe iade istemiyle dava açılması gerekmekte olup, bu süre geçtikten sonra dava açılamaz.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilen hizmet alım ihaleleri kapsamında çalışan işçilerin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürebilmesi için fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re’sen dikkate alınması gerekir.
Ücretin işçinin rızası ile azaltılıp azaltılmadığı incelenmeli, imzasının bulunması halinde irade sakatlığı ile alındığının ispat edilememesi halinde ücret değişikliğinin kabulüne aksi halde işçi lehine ücret alacağına hükmedilmesine.
İşçinin ilave tediye alacağına, esas olacak çalışma süresinin hesaplanmasında iş sözleşmesinin devamı müddetine rastlayan yasal ve idari izinler, hastalık izinleri, hafta tatili ile ulusal, bayram ve genel tatil günleri, çalışılmış gibi hesaba katılır.
İlave tediye alacağının hesaplanmasında, fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete dahil olan ödemeler dikkate alınmaz.
İnşaat işlerinde işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun işçi alacaklarından kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. İdareler üç aylık temel ücretten sorumludur ve bu sorumluluk içerisinde ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler bulunmamaktadır.
Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. Ancak, kurul kararlarının toplu iş sözleşmesi hükmünde ve kesin olması için önkoşul, Yüksek Hakem Kurulu'nun görevli ve yetkili olduğu konularda karar alması gerektiği olup, yetkili olmadığı konularda alınan kararların geçersiz kabul edilmesi gerektiği hk.
Sağlık bakanlığına bağlı işyerinde değişen alt işverenlerinde çalışan kişiye Yüksek Hakem Kurulu tarafından kesinleştirilen toplu iş sözleşmesine göre ödeme yapılması, ancak toplu iş sözleşmesinin tebliğ tarihinin araştırılarak tebliğ tarihinden sonra dava konusu alacağın muaccel olacağı hk.
4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeseler de, toplu iş sözleşmeleriyle mezkur Kanun kapsamına alınan işçiler tarafından açılacak davalarda da Borçlar Kanunu değil İş Kanunu hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Hizmet alım ihaleleri bünyesinde çalışan işçiler hangi iş için alınmışsa o iş kapsamında çalışıyorsa, yardımcı büro hizmetleri dışında bir işte çalıştığına yönelik iddiası da yoksa, idare işçisi olarak kabul edilmesini gerektirir bir durum olmadığı ve ilave tediye ödenmesine gerek bulunmadığı.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır.
İkale sözleşmesi kapsamında öngörülen 4 aylık ücreti kapsamında bir ödemeyi alıp almadığı araştırılmak suretiyle karar verilmeli, eğer ödeme yapılmışsa, ikale sözleşmesinin kabulü ile davanın reddedilmesi gerekmektedir.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan hizmet alımlarında, iş sözleşmesinin fesih tarihi değil, feshin bildirim tarihinden itibaren bir ay içerisinde işçi tarafından feshin geçersizliği ve işe iade istemiyle dava açılması gerekmekte olup, bu süre geçtikten sonra dava açılamaz.
4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale edilen hizmet alım ihaleleri kapsamında çalışan işçilerin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürebilmesi için fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re’sen dikkate alınması gerekir.