Yüklenicilerin Geçici Hakedişlere İtiraz Şekli ve Kaybedilen Haklar
Hizmet Alımları Hakediş Ödemeleri Mali Hakem - Editör 08.04.2016 16098Özeti :
Hakedişlere usulüne göre itiraz edilmesi gerekir. İtiraz edilmeyen hakedişler yükleniciler açısından kesinlik kazanacağı gibi, usulüne göre itiraz edilmeyen hakedişlerde hak kaybı ortaya çıkabilecektir.
Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42 nci maddesine göre;
“Yüklenicinin geçici hakedişleri, itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerçekleri, idareye vereceği ve bir örneğini de Hakediş Raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun “İdareye verilen ........tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla" cümlesini yazarak ya da bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.”
Bu bağlamda, düzenlenmiş olan hakedişlere yüklenici tarafından itiraz edilmesine ilişkin şartlara ve itirazın yapılmaması neticesinde ortaya çıkacak durumlara ilişkin tespitlerimiz şu şekildedir:
- Geçici hakediş raporlarına yükleniciler tarafından itiraz edilmek isteniyorsa – fiyat farkının hatalı hesaplanması, miktarların ve birim fiyatların hatalı hesaplanmış olması – bu durumda idareye yükleniciler tarafından yazılı dilekçe verilmesi gerekir.
- Verilecek dilekçede, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri yazması gerekmekte olup, dilekçe vermekle birlikte dilekçesinde belirtmediği hususlardan dolayı sonraki hakedişlerde düzeltme yapılmasını talep edemez.
- İdareye verilecek dilekçenin yanında, yüklenici veya vekili hakediş raporunu imzalarken, imza attıkları kısma “İdareye verilen ........tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini veya bu manaya gelecek bir ifadeyi yazması gerekmektedir. Hakediş raporunda böyle bir ifadenin bulunmaması yazılı bir dilekçe verilmiş olsa dahi itirazın reddini gerektirecektir.
- Yüklenici tarafından iki nüsha dilekçe oluşturulacaktır. Bu nüshanın bir tanesi idareye verilecek, diğeri ise hakediş dosyasına eklenecektir. Ancak, dilekçelerin bir tane olmasının herhangi bir sakınca doğurmayacağını düşünmekteyiz.
- Hakedişlerde yüklenici tarafından imza atıldıktan sonra herhangi bir düzeltme yapılmadığı müddetçe, yukarıda maddeler itibariyle belirtmiş olduğumuz hususlara riayet edilmezse yüklenicinin hak kaybı ortaya çıkacaktır. Ancak, yüklenici tarafından hakediş imzalandıktan sonra idare tarafından düzeltmeler yapıldığı durumlarda, hakedişin kendisine ödendiği günden itibaren on gün içerisinde idareye düzeltmeye ilişkin itirazını yapması gerekmektedir. Hakedişin ödenmesinden sonra yapılacak olan itirazlar sadece düzeltmelere yönelik olabilir. Düzeltme bulunduğu halde, yüklenicinin düzeltmeden gayri hususlara itirazı idarece dikkate alınmayacaktır. Yapılacak olan itirazın on gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Bu on günlük sürenin başlangıcı hakedişin yükleniciye ödendiği tarihten itibarendir. Bitişi ise dilekçenin idare kayıtlarına girdiği tarihtir. Düzeltmelere itirazın dilekçe ile yapılacağı hallerde, hakediş raporunda yüklenicinin veya vekilinin hakediş raporunu imzalarken, imza attıkları kısma “İdareye verilen ........tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini veya bu manaya gelecek bir ifadeyi yazması gerekmemektedir.
- Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar çerçevesinde yüklenici itirazlarını yapmazsa, hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve hakedişte yüklenici aleyhine yapılan hesaplamalara itiraz hakkı ortadan kalkmış olur. İtirazın yapılmaması yüklenici hakkını düşürmektedir.
Yüklenici tarafından usulü dairesinde itiraz yapılmadığı müddetçe hakedişin olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağına ve bu sebeple yükleniciye herhangi bir ödeme yapılamayacağına yönelik Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 08.07.2004 tarih ve 2003/4572 E., 2004/3831 K. sayılı kararında şu ifadeler yer almaktadır:
“Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 3’üncü maddesi ile Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi (BİGŞ) sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir. Şartnamenin 39. maddesinde; müteahhidin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu "idareye verilen... tarihli dilekçemde yazılı itiraz kayıtla" cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Eğer müteahhit hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar yetkili tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok 10 gün içinde bu itirazını idareye bildirmek zorundadır. Müteahhit itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm HUMK.nun 287.maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece düzenlenen hakedişlere müteahhidin usulüne uygun şekilde itiraz edip etmediği resen gözetilmesi gerekir. Dosyada mevcut hakedişlerin incelenmesinden kesin hakediş raporu dışında hiçbir hakedişe itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda yüklenicinin 5 nolu hakedişin düzenlendiği tarihe kadarki fiyat farkı alacağını talep etme hakkı düştüğünden mahkemece 5 nolu hakedişten sonra yapılan imalatlar açısından hakedilen bir fiyat farkı varsa sadece bu kısım için sözleşmedeki akaryakıt fiyat farkı hesabı yapılıp bulunacak miktara hükmedilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.”
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 13.11.2003 tarih ve 2003/2474 E.N., 2003/5468 K.N. sayılı kararına göre hakedişlere usulen itiraz edilmemiş ise davanın tümden reddedileceğine, itiraz edildiğinin kabulü halinde ise, kesintilerin haklı nedenlere dayalı yapılıp ve işin ayıplı olduğuna dair savunmalar üzerinde durulup, bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerektiğinde keşif yapılmak suretiyle sonuca gidileceğine yönelik kararında şu ifadeler yer almaktadır:
“Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 46. maddesinde Bayındırlık işleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir. Şartnamenin 39. maddesinde hak edişlere ne şekilde itiraz edileceği belirtilmiştir. Hak ediş üzerinde görülen miktarlara bir itiraz varsa hak ediş raporunun itiraz kaydıyla imzalanması ve itiraz sebeplerinin hakedişe aynı tarihte eklenecek dilekçe ile belirtilmesi gerekir. Müteahhidin hakediş raporunu imzalamasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok 10 gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. HUMK.nun 287. maddesi uyarınca itirazlar bu şekilde bildirilmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Mahkemece hakedişlere usulen itiraz edilip edilmediği konusunda rapor alınmış ise de alınan rapordaki açıklamalar ve dosyada mevcut belgeler hakedişlere yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda itiraz edilip edilmediğini denetlemeye yeterli bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece dava konusu edilen alacak kalemleri 19, 20, 21 ve 22 nolu hakediş raporlarında yer aldığından bununla ilgili tüm belgeler merciinden istenerek itiraz dilekçelerinin sürede verilip verilmediği ve hakedişin yüklenici tarafından imzasından sonra düzeltmeler yapılmış ise ödemeden sonra 10 gün içinde kesintiye itiraz edilip edilmediği üzerinde durulmalı usulen itiraz edilmemiş ise dava tümden reddedilmelidir.
Hakedişlere usulen itiraz edildiğinin kabulü halinde ise kesintilerin haklı nedenlere dayalı olarak yapıldığı ve işin ayıplı olduğuna dair davalı savunmaları üzerinde durulup bu konuda bilirkişilerden ek rapor alınarak ve gerektiğinde mahallinde talimat yolu ile keşif yapılmak suretiyle alınacak rapor doğrultusunda sonuca varılmalıdır.
Yine davacı 19 nolu hakedişteki asma tavanla ilgili talebini fazla hakkını saklı tutmadan 4.494.936.000 TL olarak sınırlandırdığı ve bu miktardan davada 2 milyar TL istediği ve bu haliyle ıslah yoluyla ancak 4.494.936.000 TL’nin kalan kısmını dava edeceği halde fazlaya hükmedilmesi yine 20 nolu hakedişte istenen miktarda aynı şekilde ıslah yoluyla fazla miktarda hüküm altına alınması keza 21 nolu hakedişteki istenen miktarın üzerinde alacağa hükmedilmesi HUMK’nun 74. maddesine aykırı bulunmuştur.”
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 03.12.2003 tarih ve 2003/2397 E.N., 2003/5773 K.N. sayılı kararında ise özetle “sözleşmenin eki olan bayındırlık işleri genel şartnamesinin, kesin hakediş raporu ve hesap kesilmesi ile ilgili maddesi hükmüne göre, hesaplara müteahhidin varsa itirazlarını açık seçik dayandığı gerekçeleri ile bildirmemesi durumunda, hakedişe dayanarak dava açma hakkı düşmüş olur, bu hüküm delil sözleşmesi niteliğinde bulunup, mahkemece re’sen nazara alınır” ifadelerine yer verilmiştir.