Raporlu Olan İşçilerin Ücretleri İdarelerce Ödenebilir Mi?
Hizmet Alımları İşçi Hakları Mali Hakem - Editör 08.04.2016 3503Özeti :
Raporlu günlerin ücretleri kural olarak ödenmez. Geçici iş göremezlik kapsamında karşılanmayan 2 veya daha az rapor günlerinin ücretinin ödenmesine yönelik de ihale dokümanında düzenleme olması gerekir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 18 inci maddesine göre;
“Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalıların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
c) Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için,
d) Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için,
geçici iş göremezlik ödeneği verilir.”
Bu ödeme, işçilerin rapor alması veya geçici iş göremezliğe sebep bir halle karşılaşması durumunda, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçilere yapılacak ödemenin mahiyetiyle ilgilidir.
4857 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde geçici iş göremezlik şu şekilde hüküm altına alınmıştır:
“İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.
Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.”
Görüleceği üzere hastalık nedeni ile çalışılmayan dönemlerde işçilerin ücretleri SGK tarafından yapılmaktadır. Dolayısıyla, işverenlerin yani yüklenicilerin hastalanan işçilere yapmış olduğu herhangi bir ödeme bulunmamaktadır.
Hastalık sebebiyle görevine gelemeyen işçilerin varlığı halinde, bu işçilerin ücretleri idarelerce ödenmeyecektir. Böyle bir ödeme yapılması, hastalanan işçiye iki kez ödeme yapılması manasına gelecek ve kamu zararı olarak değerlendirilebilecektir. Raporlu olunan dönemde hizmet alınamadığı, hakediş ödemelerine girecek puantajlarda, raporlu olunan gün kadar hizmetin verilemediği ortada olunduğundan, bu dönemlerin hakedişlere yansıtılmaması ve yükleniciye eksik ödeme yapılması gerekir.
Raporlu olan kişilere ödemeler SGK tarafından yapılacak olmakla birlikte, bu ödemelerin yapılabilmesi yine belli şartlara bağlanmıştır. İş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içerisinde en az doksan günlük kısa vadeli sigorta priminin bildirilmiş olması.
Raporlu olunan dönemlerde, işçilerin çalışmadığı günler hakedişlerden kesilecektir. Ancak, kesilecek olan gün sayısıyla ilgili tereddüt bulunmaktadır. Raporlu olunan günlerin tamamı için mi, yoksa ilk iki günü hariç tamamı için mi kesinti yapılacağı tereddüt konusudur.
4857 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükümden hareketle raporlu olunan dönemin bir veya iki gün olması durumunda geçici iş göremezlik ödeneği alınamayacağından aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilecek bir tutar ortaya çıkmayacaktır. Ancak, ilk iki gün için işverenin işçiye ödeme yapacağına yönelik olarak düzenleme Kanunlarda bulunmamaktadır. Bir veya iki günlük raporlarda yine işverenin ödeme yapacağına yönelik düzenleme bulunmamaktadır. 4857 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde yer alan ücretlerinden mahsup edilir hükmü, sabit bir ücret olarak ele alınmamalıdır. Burada kazanılmış, çalışmanın karşılığı bir ücret olarak değerlendirilmesi kanaatimizce daha uygundur.
İlave olarak, raporlu olunan dönemde işçilerin ücretlerinin ödeneceğine yönelik net bir düzenleme bulunmaması ve hizmet bedelinin idarelerce puantajlara ve gerçekleştirilecek esere göre ödenecek olması sebebiyle, raporlu olunan dönemlerin tamamının hakedişlerden kesilmesi kanaatimizce daha uygun olacaktır.
Ancak, raporlu olunan dönem ücretlerinin işçilere ödeneceğine yönelik yasal bir düzenleme kabul edilirse veya idarelerce bu yönde ihale dokümanlarına hüküm konulursa, bu dönemlerde işçilerin ücretleri ödenebilecek ve idarelerce de yükleniciye gerekli ödemeler yapılabilecektir.
İdarelerce ihale dokümanlarına konulacak bu yönde düzenlemelerin 4857 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde düzenlenen saklı haklar kapsamında ele alınması ve işçiler için kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerekir.
Ayrıca, raporlu olunan dönemde gerekli kesintiler yapılacak olmakla birlikte, yüklenicilerin raporlu olan çalışanlarına ücret ödemesi veya SGK primlerini yatırması, idareler açısından kazanılmış hak olarak değerlendirilmeyecektir. Çünkü bu yüklenicinin tek taraflı tasarrufudur ve işçilere yönelik yapılmış yardım mahiyetindedir.