Özel Öğrenci Statüsü ve Lisanüstü Eğitim ve Öğretimde Uygulaması

İhale (Ortak-Diğer) Diğer Mevzuat Analizleri
Özel Öğrenci Statüsü ve Lisanüstü Eğitim ve Öğretimde Uygulaması
Özeti :

Bu yazımızda lisansüstü eğitim ve öğretimde sıklıkla karşılaşılan son dönemde lisans ve önlisans eğitim ve öğretimde uygulanan “özel öğrencilik” statüsü hakkında açıklamalarda bulunmaya çalışacağız.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

LİSANSÜSTÜ EĞİTİM VE ÖĞRETİMİNDE “ÖZEL ÖĞRENCİ” STATÜSÜ (MALİ HUKUK SAYI: 156, KASIM-ARALIK 2011)

 

1- Giriş

Bir milyonun üzerinde öğrencinin üniversiteli olmak için yoğun çaba sarf ettiği bir dönemin ardından gelişme çabasında olan ülkemiz gençliği artık üniversite eğitimi ile yetinmemektedir. Lisans eğitimi olarak ifade edilen üniversite eğitiminin ardından artan rekabet ve nitelikli eleman ihtiyacı sebebiyle lisansüstü eğitimine de artık çok yoğun bir talep olduğu gözlenmektedir.

Ortaöğretime dayalı, en az sekiz yarıyıllık bir programı kapsayan bir yükseköğretim olan lisans eğitimin ardından yüksek lisans, doktora, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik eğitimini kapsayan lisansüstü eğitim ön plana çıkmaktadır.

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda;

“Yüksek Lisans (Bilim uzmanlığı, yüksek mühendislik, yüksek mimarlık, master): Bir lisans öğretimine dayalı, eğitim - öğretim ve araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan bir yükseköğretim,

Doktora: Lisansa dayalı en az altı veya yüksek lisans veya eczacılık veya fen fakültesi mezunlarınca Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre bir laboratuvar dalında kazanılan uzmanlığa dayalı en az dört yarı yıllık programı kapsayan ve orijinal bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan bir yükseköğretim,

olarak tanımlanmıştır.

Üniversitelerarası Kurulun yayımladığı lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliği[1] lisansüstü eğitim ve öğretimin temel esaslarını belirlemiştir. Bu yönetmelikte öğrencilerin nasıl yüksek lisans ve doktora eğitimi alabileceklerine dair genel yöntemler ve bu yöntemlere ilişkin esaslar belirlenmiştir. İlgili yönetmelikte alternatif lisansüstü eğitim yöntemi olarak nitelendirebileceğimiz ancak öğrenciler arasında çokça bilinmeyen “özel öğrencilik” statüsüne de yer verilmiştir. Biz bu yazımızda lisansüstü eğitim ve öğretimde sıklıkla karşılaşılan son dönemde lisans ve önlisans eğitim ve öğretimde uygulanan “özel öğrencilik” statüsü hakkında açıklamalarda bulunmaya çalışacağız.

 

2-Özel Öğrencilik Nedir?

Özel öğrenciler, Üniversitede normal eğitim-öğretim programlarından birine kayıtlı olmadıkları halde, kendilerine yalnız bazı derslere katılma izni verilen öğrencilerdir. Özel öğrencilik lisansüstü öğrenim imkânından yararlanmanın alternatif şeklidir.

Yüksek lisans ve doktora programlarına kimlerin ne şekilde başvurabilecekleri Lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliğinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin 2. maddesinde;

Yüksek lisans programına başvurabilmek için adayların bir lisans diplomasına sahip olmaları ve ÖSYM tarafından yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavından (ALES) başvurduğu programın puan türünde 55 standart puandan az olmamak koşuluyla ilgili senatoca belirlenecek ALES standart puanına sahip olmaları gerekir. Yüksek lisans programlarına öğrenci kabulünde, ALES puanı yanı sıra gerekirse, lisans not ortalaması ve mülakat sonucu da değerlendirilebilir. Bu değerlendirmeye ilişkin hususlar ile başvuru için adayların sağlaması gereken diğer belgeler (referans mektubu, neden yüksek lisans yapmak istediğini belirten kompozisyon, uluslararası standart sınavlar vb.) ve hangi düzeyde yabancı dil bilgisi gerektiği, ilgili senato tarafından düzenlenen yönetmelikle belirlenir. ALES puanının %50'den az olmamak koşuluyla ne kadar ağırlıkla değerlendirmeye alınacağı, ilgili senato tarafından belirlenir. İlgili üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü, yalnız ALES puanı ile de öğrenci kabul edebilir, denilerek yüksek lisans eğitim ve öğretimine giriş koşulları belirtilmiştir.

Lisansüstü eğitim ve öğretim için ÖSYM tarafından yapılan ALES sınavından yeterli puanı almak ön şart olarak görülmektedir. Gerek ALES sınavına girmemiş, gerekse girmiş olup yeterli puanı alamamış öğrencilerin yıl ve/veya dönem kaybını önlemek için deneyebilecekleri “Özel öğrencilik” yönetmelikte nitelenen ayrı bir statü olarak ihdas edilmiştir.

Lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliğinin Özel Öğrenci Kabulü başlıklı 4. maddesinde;

“Bir yükseköğretim kurumu mezunu veya öğrencisi olup, belirli bir konuda bilgisini artırmak isteyenler, ilgili enstitü, anabilim dalı başkanlığının onayı ile lisansüstü derslere özel öğrenci olarak kabul edilebilir. Özel öğrenci statüsünde ders alanlar öğrencilik haklarından yararlanamaz. Özel öğrenci kabul koşulları ve bu konudaki diğer hükümler ilgili senato tarafından kabul edilen yönetmelikle belirlenir.”

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 14. maddesinin üniversite senatolarına verdiği yetkiye dayanılarak üniversite senatolarınca yayımlanan “Özel Öğrenci Yönergesi” ile esasları belirlenen özel öğrencilik uygulaması gitgide tüm üniversitelerimize yayılmaya başlamıştır.

Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans Ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal İle Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik[2] ile lisan ve önlisans düzeyindeki öğrencilerin de özel öğrenci statüsünde öğrenim gördükleri üniversiteden başka bir üniversiteden ders alabilmeleri ve bu dersleri kendi üniversitelerinde saydırabilmelerinin yolu açılmıştır.

 

3-Özel Öğrencilik Statüsünün Kazanılması

Üniversitelerin, YÖK’ten lisansüstü eğitim programları için alınan izin çerçevesinde belirledikleri yüksek lisans ve doktora kontenjanlarına ilgili enstitü tarafından ilan edilen tarihlerde yapılan başvurular ve sonrası yapılan değerlendirmeler sonucu kesin kayıt hakkı kazanan öğrenciler başvurdukları bölümün lisansüstü öğrencisi olmaya hak kazanmış olmaktadırlar.

Kontenjanları sınırlı olan üniversitelere, mülakat ve/veya yazılı sınav sonucu kayıt hakkı kazanamayan ancak lisansüstü eğitim almak isteyen öğrenciler, yine aynı enstitünün “özel öğrencilik” ilanının ardından aynı bölümlerden ders alarak normal öğrencilerle birlikte eğitim alma imkânına sahip olabilmektedirler. Özel öğrencilik başvurularını da yine üniversitenin yetkili kurulları değerlendirmekte ve başvuruları uygun görülenlerin “özel öğrenci” statüsünde derslere girmesine izin verilmektedir.

Özel öğrenci olarak derslere giren öğrencilerin en önemli amaçlarından bir tanesinin de bir sonraki, lisansüstü değerlendirme dönemi öncesinde, hocalarına kendilerini daha yakından tanıtarak, normal öğrenci statüsüne geçmek için avantaj yakalamak olduğunu söylemek gerekir.

Özel öğrenci başvurularının işleme konulabilmesi için adayın; Başvurduğu enstitü ve anabilim dalının imkânlarının elverişli olması, öğrencinin lisans derecesine sahip olması veya bir lisans programında son sınıf öğrencisi olması, bir yükseköğretim kurumundan disiplin cezasıyla ilişiğinin kesilmemiş olması,
gerekir. Özel öğrenci başvuruları, ilgili anabilim dalının görüşü alınarak ilgili enstitü yönetim kurulunca incelenir ve karara bağlanır.

Özel öğrenci kabulünde not düzeyi aranmaz ve giriş sınavı yapılmaz. Özel öğrenci kabulünde, ilgili alandan mezun olanlara öncelik tanınması koşuyla mezuniyet not ortalaması yüksek olandan başlayarak sıralama yapılabileceğine yönelik düzenlemelere yer verilebilir.

 

4-Özel Öğrencilerin Hakları

Özel öğrenci statüsünde iken lisansüstü eğitimde alınan dersler, notlar ve krediler öğrenci için kazanılmış hak teşkil etmeyecektir. Özel öğrenci üniversiteye karşı bu statüsünü ileri sürerek herhangi bir hak talep edemeyecektir. Ancak öğrenci özel öğrencilik statüsünden çıkarak normal statüye geçerse özel öğrencilikte aldıkları dersler ve kredileri saydırabilme imkânı vardır.

Öğrencilere özel öğrencilik boyunca aldıkları dersleri ve notları gösterir bir belge verilir. Özel öğrencilere diploma veya derece verilememektedir. Yani bir öğrenci, lisansüstü eğitiminin tamamını özel öğrenci olarak geçiremez. Derslerinin tamamını iki dönemde özel öğrenci olarak vermiş olsa bile, normal öğrenci olmayı başaramadığı müddetçe tez aşamasına geçmesi ve daha ileriye gitmesi mümkün değildir.

Lisansüstü eğitim almanın en önemli sebeplerinden bir tanesi olan askerlik teciline özel öğrencilik statüsü imkân vermemektedir. Özel öğrenci olarak kayıt yaptıran erkek öğrencilerin askerlik tecil işlemleri üniversite tarafından yapılamamaktadır.

Özel öğrenciler, öğrencilik haklarından olan öğrenci pasosu alma yani toplu ulaşım araçlarından indirimli yararlanmazlar. Zira özel öğrencilere üniversitelerinden öğrenci belgesi verilmemektedir.

 

5-Üniversiteler Arası Farklı Uygulamalar

Özel öğrencilik statüsünün pek çok üniversitede uygulamasına rastlanmakla birlikte bu uygulamalarda farklılıkların bulunması da önemli derecede dikkati çekmektedir.

İlk uygulama farklığı olarak sayılabilecek konu; alınabilecek derslerin sayısına ilişkindir. Bazı üniversiteler özel öğrencilerin bir dönemde alabilecekleri toplam ders veya kredi sayısının normal öğrencilerle aynı olmasına izin verirken, bazı üniversitelerin ise özel öğrencilerin normal öğrenciler kadar ders veya kredi almasına izin vermediği görülmektedir.

Yüksek Lisans öğretiminde genel uygulama olarak her ders için 3 kredi alındığı düşünüldüğünde 8 ders ile ders aşaması bitirilebilen yüksek lisans döneminde, özel öğrencilere normal öğrenciler kadar ders ve/veya kredi alma imkanı vermeyen üniversitelerin özel öğrencilerin dönem kaybetmelerine sebep olduğu aşikardır. Özel öğrenci iken alınan ders sayısının en fazla 2 ile sınırlanması özel öğrencinin normal öğrenci olduktan sonra aynı dönemde öğretime başladıkları arkadaşları ile aynı dönemde ders aşamalarını bitirememesine sebep olmaktadır ki, özel öğrenci olmanın en önemli sebebi olan zaman kaybetmeden lisansüstü eğitime başlama amacına engel olmaktadır.

Özel öğrencilerin alabilecekleri ders ve/veya kredi sayısını ilgili bölümden mezun olmak için alınması gereken toplam ders ve/veya kredi sayısının belli bir bölümünü aşmaması gerektiği yönünde uygulamalara da rastlanmaktadır ki kimi üniversitelerde uygulanmayıp, kimi üniversitelerde bu tarz sınırlamaların uygulanması özel öğrenciliğin beklenen ilgiyi görememesine sebep olmaktadır.

Üniversiteler arası bir diğer uygulama farklılığı özel öğrenci iken alınabilecek derslerin zorunlu derslerden alınıp alınamayacağına ilişkindir. Bazı üniversiteler özel öğrencilerin sadece seçmeli derslerden ders almasına izin verirken, diğer bazı üniversiteler öğrencilerin seçmeli ve zorunlu derslerden istediklerini almasına izin vererek özel öğrencilerin normal öğrenci olduktan sonra zaman kaybı yaşamasına engel olmaktadırlar.

Özel öğrenci statüsünde alınan derslerin kredisi, daha sonra ilgili programda yüksek lisans veya doktora öğrencisi olunması halinde, alınması gereken toplam ders kredisinin %50’sini geçemeyeceği şeklindeki YÖK yazısına, özel öğrenci ilanlarında yer veren üniversiteler olduğu gibi bu bilgiye ilanlarında yer vermedikleri gibi, öğrencilerin aldıkları derslerin oransal olarak istenilen sınırı aşmasına izin veren üniversiteler de mevcuttur.

Özel öğrencilerin derslere kayıt olabilmeleri için, mali yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve ilgili dersleri açan anabilim dallarından onay almaları gerekir. Özel öğrenci kayıtları ilgili enstitü yönetim kurulu kararıyla kesinleşir.

Öğrencileri ilgilendiren bir diğer üniversiteler arası uygulama farklılığı da özel öğrenciliğin mali boyutuna ilişkindir. Çok zor maddi şartlarda üniversite eğitimini bitiren öğrencilerin lisansüstü öğretime girişinde de aynı zorluklarla karşılaştıkları herkesin malumudur. Ancak yoğun talep sebebiyle normal lisansüstü öğretime giremeyen öğrencilerin özel öğrencilik uygulamalarında üniversiteden üniversiteye değişen mali şartlar önlerine çıkmaktadır.

Bakanlar Kurulu Kararı belirlenen yüksek öğrenim harç bedelleri arasında lisansüstü öğrenim ücretleri olmasına rağmen özel öğrencilik ile ilgili herhangi bir düzenleme olmadığı için her üniversite özel öğrenci harçlarını kendisi belirleme yoluna gitmektedir.

Bazı üniversiteler öğrencilerden ders başına ücret alırken, bazıları da kredi başına ücret alma yolunu seçmektedirler. Bu konuda farklı bir uygulama örneği olarak özel öğrencilerden Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen lisansüstü öğrenim bedelinin alınmasını isteyerek özel öğrenci ile normal öğrenci arasındaki farkı ortadan kaldırmış olan üniversitelerimiz de mevcuttur.

Aynı dersleri, aynı sınıfta, aynı hocadan almasına rağmen özel öğrencilerin normal öğrencilerden daha fazla harç ödemesine sebep olan üniversite uygulamaları öğrenciler arasında sağlanması gereken fırsat eşitliğine aykırı bir durum olarak uygulanmaya devam etmektedir. Bir de üniversitelerin kendileri belirledikleri astronomik ücretlerin öğrencileri akademik çalışmadan soğuttuğunu düşündüğümüzde bu konu da Yüksek Öğretim Kurumuna da bir görev düştüğü görülmektedir. Normal öğrencilerin 1 dönemde 4 ders için verdiği ücreti sadece 1 ders için veren öğrencilerin fırsat eşitliği beklerken devlete olan güveninin de zedelenmemesi için bu konuda üniversiteler arasında yeknesak ve makul bir uygulamaya geçilmesi eşitliğe daha yakın durmaktadır.

Özel öğrenci ücretlerinin normal öğrenci ücreti ile aynı olması bir çözüm gibi dururken, ikinci öğretimin normal öğretime göre makul seviyelerde fazla harç ücreti vermesi gibi özel öğrencilerinde normal öğrencilere göre biraz daha fazla ve makul bir ücret ödemesi de tercih edilebilecek ve tüm üniversitelere yaygınlaştırılabilecek alternatif bir yöntemdir.

Bazı üniversitelerimizin devlet üniversitelerinde araştırma görevlisi olanlara yönelik olarak özel öğrenci ücretlerinde indirim yaptığı ancak pek çok üniversitenin böyle bir uygulamaya gitmediği de yine üniversitelerarası farklı uygulama örneğidir.

Bu hakkın özel öğrenci olarak alınan dersin dönemini takip eden dört yarıyıl içerisinde kullanılması gerektiğine yönelik bazı üniversitelerde düzenlemeler de mevcuttur.

 

6-Sonuç

Öğrencilerin bilgiye ulaşmada alternatif bir yol olarak gördükleri özel öğrenciliğe başvurmalarında, lisansüstü kontenjanlarının talebi karşılayamaması, lisansüstü eğitim almak isteyen öğrencinin ALES ve KPDS sınavlarına girmemiş veya yeterli puanı alamamış olmaları karşısında dönem veya yıl kaybetmek istememeleri ve öğrencilerin kendilerini değerlendirme yapacak hocalara daha yakından tanıtarak bir sonraki lisansüstü değerlendirme sınavları öncesinde muhtemel rakiplerine göre bir adım önde olmak istemeleri tercih sebepleri olarak ifade edilebilir.

Bilgiye ulaşmanın sınırlarının birer birer ve hızlı bir şekilde ortadan kalktığı bilgi çağında, alternatif bilgiye ulaşım kaynaklarından bir tanesi olan özel öğrencilik konusunun merkezi idare olan YÖK tarafından tekrar ele alınarak yeknesak, verimli ve teşvik edici bir hale getirilmesinde fayda mülahaza edilmektedir.

 

[1] Resmi Gazete Tarihi: 01.07.1996 Resmi Gazete Sayısı: 22683

[2] Resmi Gazete Tarihi: 24.04.2010 Resmi Gazete Sayısı: 27561