Memurun Emekliye Ayrılmada Yaş Şartına Tabi Olmaması (Mali Hukuk Sayı: 168, Kasım-Aralık 2013)
Sosyal Güvenlik - Personel Personel Mevzuatı Akın Şimşek - Kamu Yönetimi Uzmanı 11.03.2016 2975Özeti :
Bu analizde istekle emeklilik için aranılan yaş veya hizmet süresinin doldurulmuş olmasına bakılmaksızın istisnai nedenlerle emekliliğe hak kazanmanın şartları değerlendirilecektir.
MEMURUN EMEKLİYE AYRILMADA YAŞ ŞARTINA TABİ OLMAMASI (Mali Hukuk Sayı: 168, Kasım-Aralık 2013)
I-GİRİŞ
4447 sayılı Kanun ile 1999 yılında (08/09/1999 tarihinden itibaren) sosyal güvenlik sistemimize yeniden dahil edilen emeklilik yaşı ile emekli aylığına hak kazanılması sürecinin uzatılarak, sosyal güvenlik kurumlarının sürdürülebilir bir finansman yapısına kavuşturulması amaçlanmıştır. Gerek 5434 sayılı Kanun gerekse 5510 sayılı Kanun emekliliğe hak kazanmanın en katı hali olarak değerlendirilebilecek istekle emeklilik için 25 fiili hizmet yılının ve kadın ise 58, erkek ise 60 yaşın doldurulması şartlarının varlığı aranmakta iken, malullük (adi veya vazife malullüğü), engelli olma, çalışma gücü kayıp oranı yada bazı görevler itibariyle emeklilik yaşının daha aşağılara çekilmesi şeklinde uygulanan bulunulan görev, unvan yada rütbe için belirlenmiş yaşın doldurulmuş olması hallerinin varlığı anılan katılığın önüne geçen yumuşatıcı haller olarak belirlenmiştir.
Ancak, sayılan bu istisnai durumlar esas alınarak emekliliğe hak kazanmak Kanun ile öngörülen derecede bir hastalık, bir engel oranı veya sayma yolu ile belirlenmiş ve dar kapsamdaki hizmet sınıfı ya da kurumun mensubu olunması halinde mümkündür.
II. YAŞ ŞARTI İLE EMEKLİLİK
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 4 üncü maddesi ile;
- 5510 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce 5434 sayılı Kanuna göre kendilerine veya dul ve yetimlerine bağlanmış olan aylıklar hakkında,
- 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi iken Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar ve Kanunun yürürlüğünden önce iştirakçiliği olup Kanunun yürürlüğünden sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında,
- 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya devam ettikleri sürece, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı (kamu görevlisi) sayılacak, kendileri veya hak sahipleri hakkında,
5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılması ve bunların aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem tesis edilmesi, Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bu Kanuna göre ilk defa sigortalı olanlar hakkında ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması,
esası benimsenmiştir.
5434 sayılı Kanun 08.09.1999 tarihinden sonra ilk defa göreve başlayan kamu görevlileri için emeklilik yaşını 25 fiili hizmet yılının tamamlanması kadın ise 58, erkek ise 60 yaşın doldurulmuş olması[1] gerekmekte iken, 5510 sayılı Kanun ise 30.04.2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olan kamu görevlileri için Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olarak belirlenmiş olan emeklilik yaşının, 9000 günlük prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş haddi esas alınmak suretiyle;
- 1.2036 ilâ 31.12.2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61,
- 1.2038 ilâ 31.12.2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,
- 1.2040 ilâ 31.12.2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63,
- 1.2042 ilâ 31.12.2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64,
- 1.2044 ilâ 31.12.2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65,
- 1.2046 ilâ 31.12.2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65,
- 1.2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak uygulanması suretiyle ilgililerin istekleri üzerine emekliliğe hak kazanma şartları konusunda kademeli olarak bir üst sınır belirlenmiştir.
Ancak, gerek uzun vadeli gerekse kısa vadeli sigortalı kolları bakımından 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre emeklilik yaşına tabi olunmaksızın emekliliğe hak kazanmaya imkan tanıyan benzer düzenlemeler bulunmaktadır.
III- ENGELLİ OLMA NEDENİYLE EMEKLİLİK
Memurların engelleri nedeniyle emekliliklerinde Emekli Sandığı uygulaması ve 5510 sayılı Kanun uygulaması farklılık arzetmektedir.
1- 5434 sayılı Kanuna göre engelli olma ve emeklilik
5434 sayılı Kanunda engelli olarak emeklilik hükümlerinden yararlanabilmek için öncelikle, kişinin çalışmasına engel olmayan yani maluliyeti gerektirmeyen ve en az %40 oranında bir engele sahip olunduğunun ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş bir rapor ile tespiti gerekmektedir. Bu Kanuna göre;
- Engelli olmaları sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınma yani en az %40 oranında bir engele sahip olunması nedeniyle engelli kontenjanından göreve başlanmış olunması veya,
- Göreve girişlerinde, engellilere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve bu raporda engelli oranının en az % 40 olduğunun tespit edilmiş olması (göreve başlangıçta en az %40 oranında engelli olmakla birlikte engelli kontenjanından göreve başlamamak),
Hallerinde en az 15 yıllık hizmet süresine sahip olmaları şartıyla ayrıca herhangi bir yaş sınırlaması ile bağlı kalmaksızın engelli olmaları nedeniyle emeklilik talebinde bulunabilme hakkına sahip olmuşlardır.
2- 5510 sayılı Kanuna göre engelli olma ve aylığı
5510 sayılı Kanun ilk defa sigortalı sayılan kamu görevlilerinden; çalışmaya başladıkları tarihten önce çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilen ve malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunduğu için malûllük aylığından yararlanamayanlara, en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün (11 yıl) malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığına hak kazanma imkânı tanımıştır.
Ancak, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun uyarınca iştirakçiliği olanlar hakkında Kanunun Geçici 4 üncü maddesi düzenlenen ve 5434 sayılı Kanuna paralel hükümler ile;
- Engelli olmaları sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınanlar ile
- Göreve girişlerinde, engellilere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda engel oranı en az %40 olanlara ve
- En az % 40 oranında doğuştan engelli olduklarını belgeleyenlere (Bu kapsamdaki sigortalılar ilk defa 5510 sayılı Kanun ile emeklilik hakkını elde etmişlerdir),
en az 15 yıl fiili hizmetlerinin bulunması şartıyla ile engelli olmaları nedeniyle emekli aylığı talep hakkını vermiştir.
IV- ÇALIŞMA GÜCÜ KAYBI
Memurların çalışma gücü kaybı nedeniyle emeklilikleri sağlık nedeniyle oluşan engel oranlarına, Emekli Sandığı iştirakçisi veya ilk defa 4/1-c sigortalısı olup olmadıklarına göre farklı usul ve esaslara tabi tutulmuştur.
1- Yüzde %60’ın Üzerinde Çalışma Gücündeki Kaybı Olanlar
5510 sayılı Kanun malullük aylığı bağlanması için olması gereken bir durumun sigortalıların ilk defa çalışmaya başladıkları tarihten sonra ortaya çıkan ve çalışma gücünün en az % 60’ının kaybedildiğinin Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmiş olması olarak belirlemiştir. Bu şekilde bir çalışma gücü kayıp oranına sahip ve en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaş şartına tabi olmaksızın malullük aylığına hak kazanmaktadırlar.
2- Yüzde %60’ın Altında Çalışma Gücündeki Kaybı Olanlar
5510 sayılı Kanunun 28 nci maddesi ile Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen çalışma gücündeki kayıp oranı;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar için en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün (12 yıl),
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar için en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün (13 yıl),
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaş şartları aranmaksızın, ancak kontrol muayenesine tâbi tutulabilmek suretiyle yaşlılık aylığına hak kazanılacağı hükme bağlamıştır.
Yine Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki sigortalılar için yani 5510 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce 5434 sayılı Kanun kapsamında iştirakçiliği bulunan (4-c) sigortalılarından, çalışmaya başladıktan sonra ortaya çıkan ancak maluliyeti gerektirmeyen çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılanlar için en az 5760 gün (16 yıl),
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılanlar için en az 6480 gün (18 yıl),
uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması halinde istekleri üzerine 5434 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanması hakkı tanınmıştır.
V- MALULEN EMEKLİLİK
Memurların malulen emeklilikleri görevleri nedeniyle malul olmaları yani vazife malulü olmaları ile başka sebeplerle malul olmaları nedeniyle emekli olmalarına göre değişmektedir.
1- Adi Maluliyet
5510 sayılı Kanun, Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olan kamu görevlileri için maluliyeti, 5434 sayılı Kanuna paralel bir düzenleme ile vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünün kaybedildiğinin (sigortalının bulunmuş olduğu görevi yapmasına engel olacak derecede bir hastalık veya rahatsızlığa yakalanmak) Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi yada yukarıda açıklandığı üzere çalışma gücünün en az % 60’ının kaybedildiğinin Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi veyahut hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi olarak belirlemiştir. Buna göre,
- 5434 sayılı Kanun kapsamında malullük aylığı bağlanabilmesi için en az 10 yıllık fiili hizmet süresinin (tedavisi mümkün olmayan bir maluliyete sahip olup herhangi bir şekilde kazanç ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettirme imkanı kalmayan malullere en az 5 sene emekliliğe esas bir hizmette bulunmak şartıyla),
- 5510 sayılı Kanun kapsamında malullük aylığı bağlanabilmesi için ise, en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
Gerekmektedir.
2- Vazife Malullüğü
Vazife malullüğü, 5510 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanuna göre daha geniş bir şekilde tanımlanmış ve sigortalının vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğan malullük nedeniyle emeklilik yaş şartının aranmamasının yanında belirli bir sigortalılık süresinin ve 5, 10, 15 veya 25 yıl gibi bir hizmet süresinin de varlığının aranmadan aylık bağlanmasına imkan tanıyan bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Vazife malullüğü aylığı bağlanması için tamamlanması gereken bir hizmet süresi bulunmadığı gibi vazife malûllerinden itibari hizmet süreleri dahil prim ödeme gün sayısı toplamı;
a) 10800 güne (30 yıla) kadar olanlara 10800 gün (30 yıl) üzerinden,
b) 10800 günden (30 yıldan) fazla olanlara, toplam prim ödeme gün sayıları üzerinden,
Vazife malullüğü aylığı bağlanmaktadır.
VI. SONUÇ
Fiili hizmet süresi zammına müstahak görevlerde bulunmuş olanların istekle emekliliğe hak kazanacakları emeklilik yaşından şartları taşımaları halinde hak kazandıkları fiili hizmet süresi zammının 3 yıldan fazla olmamak üzere yarısının emeklik yaşından düşülmesi suretiyle ilgililere erken yaşlarda emeklilik hakkı tanındığı gibi emeklilik hakkını elde etmek açısından emeklilik yaşının doldurulmuş olmasının aranmadığı bazı isteğe bağlı veya zorunlu olarak tesis edilen emeklilik uygulamaları mevcuttur.
Aranılan sigortalılık süresi ile hizmet şartının karşılanmış olması halinde istekle emeklilik için öngörülen emeklilik yaşını doldurmuş olup olmadıklarına bakılmaksızın;
- Engelli olma, çalışma gücündeki kayıp oranı veya malullük (malullüklerinin engel olmayacağı görevlere atananlar için) nedeniyle aylık bağlanmasına hak kazanmış olan ilgililerin bu durumlarının tespitinden itibaren görevleri ilişiklerinin kesilmesini gerekmeyip bu haklarını daha sonra kullanarak emeklilik talebinde bulunmaları halinde,
- Yaş haddi, malullük (adi veya vazife malullüğü) ve erken yaşlanma nedeniyle haklarında emeklilik hükümleri uygulananlar ise göreve devam yönünde herhangi bir tercih hakları bulunmaksızın resen,
Emekliliğe ve emekli aylığına hak kazanabilmektedirler.
[1] 4447 sayılı Kanun ile 08/09/1999 tarihinden önce göreve başlayanlar için uygulanacak emeklilik yaşında bir geçiş süreci belirlenmiş ve 5434 sayılı Kanuna eklenen Geçici 205 inci madde ile kadın ve erkek iştirakçilerin 58 ve 60 olarak belirlenmiş olan emeklilik yaşını 08/09/1999 ve 23/05/2002 tarihlerindeki hizmet sürelerine göre kademeli olarak uygulanması hükme bağlanmıştır.