Kayıtlı Sermaye Sistemi Nedir? Anonim Şirketlere Bu Sisteme Girme ve Sistemden Çıkma Nasıl Olur?
Mali Yönetim Şirketler Hukuku Uygulamaları Mustafa Yavuz - Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi 03.12.2017 23298Özeti :
Bu çalışmada, mevzuat hükümleri çerçevesinde halka kapalı anonim şirketlerin kayıtlı sermaye sistemine geçişine ve bu sistemden çıkışına ilişkin usul ve esaslar üzerinde durulacaktır. Halka açık anonim şirketlerin kayıtlı sermaye sistemine geçişine ve bu sistemden çıkışına ilişkin hususlar ise bu çalışmanın kapsamı dışındadır.
ANONİM ŞİRKETLERDE KAYITLI SERMAYE SİSTEMİNE GEÇME VE BU SİSTEMDEN ÇIKMA USULÜ (Mali Hukuk Sayı: 173, Eylül-Ekim 2014)
1. GİRİŞ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda[1] (TTK), anonim şirketler için esas sermaye ve kayıtlı sermaye olmak üzere iki tür sermaye sistemi benimsenmiştir. Esas sermaye, tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan ve asgari tutarı en az 50.000 TL olan sermayeyi ifade etmektedir. Esas sermaye tutarının artırılabilmesi için her bir artırım için esas sözleşmede değişiklik yapılması şarttır.
Kayıtlı sermaye sistemi, sermaye piyasası mevzuatına tabi halka açık anonim şirketlerde uygulanan bir yöntem iken, TTK ile birlikte halka açık olmayan (kapalı) anonim şirketlerin de bu sistemi benimseyebilmesi olanaklı hale gelmiştir. Bu kapsamda, TTK’nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra halka kapalı anonim şirketler de, kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilmektedir. Söz konusu sistem, sadece anonim şirketler için geçerli olup, limited şirketleri kapsamamaktadır. Bununla birlikte, kayıtlı sermaye sistemi anonim şirketler için zorunlu değildir. Anonim şirketler bu sistemi kabul etme ya da etmeme konusunda serbesttir. Ancak bu sistemi kabul etmeyen şirketler doğal olarak esas sermaye sistemine tabi olacaktır.
Anonim şirketler, belirli amaçlar doğrultusunda süratli bir şekilde kullanabileceği sermayeye gereksinim duyar. Şirketin rekabet gücünü muhafaza etmek veya yeni yatırımlar yapmak istemesi halinde, aranan sermayeyi genel kurul kararı ile sağlaması, seri bir yöntem olmadığı gibi uzun ve külfetli de bir yöntemdir. Kayıtlı sermaye yapısının en büyük işlevi, sermaye yapısını esnekleştirmesi ve gereken hallerde seri şekilde pay senedi çıkarılmasını sağlamasıdır.[2] Anonim şirketler için kayıtlı sermaye sistemine geçiş ve bu sistemden çıkış usulü, TTK’nın 460. maddesi ile 6103 sayılı Kanunun[3] 20. maddesine istinaden Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca çıkartılan Halka Açık Olmayan Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğde[4] (Tebliğ) düzenlenmiştir.
2. KAYITLI SERMAYE SİSTEMİ
Anonim şirketlerde sermaye ihtiyacının hızlı, serbest, esnek ve kolay bir şekilde sağlanmasını amaçlayan ve her sermaye artırımı için genel kurulun onay verme zorunluluğunu ortadan kaldıran kayıtlı sermaye sistemi; “Anonim şirketlerin, esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak kaydıyla, TTK’nın esas sermaye sistemindeki sermayenin artırılmasına ilişkin hükümlerine tabi olmaksızın yönetim kurulu kararı ile yeni pay çıkarmak suretiyle ulaşabilecekleri azami sermaye tavanını gösteren sermaye” olarak tanımlanabilir. Anonim şirketler kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilecekleri gibi sonradan esas sözleşmelerini değiştirerek de kayıtlı sermaye sistemine geçebilirler. Sermayenin yönetim kurulunca artırılabileceği üst sınırın esas sözleşmede gösterilmesi ve bunun tescili zorunludur.
Kayıtlı sermaye miktarı, yönetim kurulunca çıkartılabilecek olan sermayenin en üst sınırını gösterir. Yönetim kurulu ancak belirlenen miktara kadar sermaye artırımı yapabilir. Bu sınırın geçilmesi mümkün değildir. Kayıtlı sermaye miktarının yükseltilmesi için esas sözleşmede değişiklik yapılmalıdır. Kayıtlı sermaye sisteminde sermaye artırım kararı almaya yetkili organ, genel kurul değil yönetim kuruludur. Sermaye artırımı, genel kurul kararı olmaksızın yönetim kurulu kararı ile gerçekleştirilir Deyim yerindeyse genel kurulun sermaye artırım yetkisi, yönetim kuruluna devredilmiş olmaktadır. Yönetim kurulu, esas sözleşmede gösterilen kurallar çerçevesinde bahsi geçen yetkinin kullanımı hususunda takdir hakkına sahiptir.
3. KAYITLI SERMAYE SİSTEMİNE GEÇİŞ
3.1 Kuruluşta Kayıtlı Sermaye Sistemine Geçme
Anonim şirketler, kuruluş aşamasında, kayıtlı sermaye sistemini kabul edebilir. Kayıtlı sermaye sistemini kuruluşta kabul etmek isteyen şirketlerin başlangıç sermayesi, en az 100.000 TL olmalıdır. Bakanlar Kurulu, söz konusu en az sermaye tutarını artırmaya yetkilidir. Başlangıç sermayesi, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden şirketlerde, kuruluşta veya kayıtlı sermaye sistemine ilk geçildiğinde sahip olunması zorunlu sermayeyi ifade etmektedir (TTK md. 332/II). Kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul edecek anonim şirketlerde başlangıç sermayesinin tamamı ödenmiş olmalıdır. Asgari sermaye uygulaması, işlem güvenliği sağlanması bakımından önemlidir.
3.2. Daha Sonradan Esas Sözleşme Değişikliği Yapılarak Kayıtlı Sermaye Sistemine Geçme
Anonim şirketler, sonradan esas sözleşmelerini değiştirerek kayıtlı sermaye sistemine geçebilirler. Kayıtlı sermaye sistemine geçecek şirketlerde çıkarılmış sermayenin tamamının ödenmiş olması ve sermayenin karşılıksız kalmamış olması şarttır.
Çıkarılmış sermaye ise çıkarılmış payların tümünün itibari değerlerinin toplamını temsil eden sermaye olarak tanımlanabilir. Başlangıç sermayesi ile kayıtlı sermaye arasında kalan çıkarılmış sermaye, yönetim kulunun sermaye artırımı yetkisini kullanması sonucunda tamamen taahhüt edilip şirkete getirilmesi gereken somut miktardır. Sabit sermaye sistemindeki esas sermaye kavramının karşılığını çıkarılmış sermaye oluşturmaktadır. [5]
3.3. Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esas Sözleşmede Bulunması Gereken Hususlar
Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen şirketlerin esas sözleşmelerinde en az;
a) Başlangıç sermayesi,
b) En fazla beş yıl olmak üzere yönetim kuruluna verilen sermayeyi kayıtlı sermaye tavanına kadar artırma yetkisinin süresi, sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri,
c) Kayıtlı sermaye tavanı,
ç) Yönetim kurulunun sermaye artırımına ilişkin kararının ne şekilde ilan edileceği,
hususlarının belirtilmesi zorunludur (Tebliğ md. 5/III).
Ayrıca yönetim kurulunun, imtiyazlı veya itibari değerinin üzerinde pay çıkarabilmesi ve pay sahiplerinin yeni pay alma haklarını sınırlandırabilmesi için esas sözleşmeyle yetkilendirilmiş olması şarttır (TTK md. 460/IV).
3.4. Kayıtlı Sermaye Tavanı ve Azami Yetkilendirme Süresi
Kayıtlı sermaye tavanı, başlangıç sermayesinin beş katından fazla olamaz. Bu durumda, şirketin başlangıç sermayesi, asgari tutar olan 100.000 TL olarak belirlenmişse, kayıtlı sermaye tavanı 500.000 TL’yi geçemeyecektir. Bununla birlikte kayıtlı sermaye tavanı, çıkarılmış sermayenin kayıtlı sermaye tavanına ulaşıp ulaşmadığına bakılmaksızın esas sözleşme değiştirilerek yükseltilebilir. Öte yandan, sermaye artırımının iç kaynaklı olması durumunda kayıtlı sermaye tavanı aşılabilir. Dış kaynaklı sermaye artırımı yoluyla kayıtlı sermaye tavanı ise aşılamaz. Bu kurala aykırı davranılması halinde tavanı aşan kısım, TTK’nın 391. maddesi uyarınca batıldır. Diğer taraftan, kayıtlı sermaye sisteminin kabul edilmesinden veya sisteme geçilmesinden sonra izleyen dönemlerde kayıtlı sermaye tavanı, esas sözleşmenin değiştirileceği genel kurul toplantısı sırasındaki çıkarılmış sermayenin en fazla beş katı olarak belirlenebilir. Örneğin, kayıtlı sermaye tavanı 500.000 TL olarak belirlenmiş, ancak genel kurul tarihi itibariyle çıkarılmış sermaye miktarı 200.000 TL ise yeni belirlemede kayıtlı sermaye tavanı en fazla 1.000.000 TL olabilecektir.
Diğer taraftan, yönetim kuruluna verilen sermayeyi kayıtlı sermaye tavanına kadar artırma yetkisinin süresi en fazla beş yıl olabilir. Söz konusu yetkinin süresi beş yılı aşamaz. Sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri esas sözleşmede gösterilmelidir. Süre, belirli iki tarih aralığı verilmek ya da yetkinin biteceği tarih gösterilmek suretiyle belirlenebilir. Yönetim kuruluna tanınan yetki süresinin dolmasından sonra, yönetim kurulunun sermaye artırımı kararı alabilmesi için esas sözleşmenin değiştirilerek bu sürenin yeniden belirlenmesi şarttır. Esas sözleşmede belirlenen yetki süresi içinde yönetim kurulunun değişmesi, yönetim kuruluna verilen yetkiyi ortadan kaldırmaz. Kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği Gümrük ve Ticaret Bakanlığının iznine tabi olan anonim şirketlerin dışındaki şirketlerde, kayıtlı sermaye tavanının arttırılmasına ve sermaye artırımı hususunda yönetim kuruluna verilen yetkinin süresinin uzatılmasına ilişkin esas sözleşme değişiklikleri, mezkur Bakanlığın iznine tabi değildir (Tebliğ md. 5/VI-VII).
3.5. Gümrük ve Ticaret Bakanlığından İzin Alma
Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen halka kapalı anonim şirketlerin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğüne başvurarak izin alması zorunludur. Bu izin; kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi olan şirketlere, kuruluş veya esas sözleşme değişikliği izni ile birlikte verilir. Kayıtlı sermaye sistemine kabul edilmesine veya bu sisteme geçmesine izin verilen şirketlerin kayıtlı sermaye tavanı içinde yapacakları sermaye artırımlarında anılan Bakanlık izni aranmaz.
Kuruluşta kayıtlı sermaye sistemini kabul edecek şirketler izin başvurusunda;
a) Şirket kurucularının imzaları noterce onaylanmış esas sözleşme örneğini,
b) Başlangıç sermayesinin tamamen ödendiğine dair banka mektubunu,
c) Esas sözleşme ile yönetim kuruluna imtiyazlı veya itibari değerinin üzerinde pay çıkarma veya rüçhan hakkını sınırlandırma yetkilerinin verilmesi halinde, bunların ve kayıtlı sermaye sisteminin kabul edilmesinin gerekçelerini içeren kurucular tarafından imzalanmış beyanı,
dilekçe ekinde verecektir (Tebliğ md. 6/II).
Öte yandan, sonradan kayıtlı sermaye sistemine geçmek isteyen şirketler izin başvurusunda;
a) Yürürlükte bulunan, tüm değişiklikleri içeren ve tek bir metin haline getirilmiş, şirketi temsile yetkili kişilerce onaylanmış esas sözleşme örneğini,
b) Şirket yönetim kurulunca hazırlanmış esas sözleşmede yer alacak kayıtlı sermaye maddesi taslağı ile esas sözleşmesinin kayıtlı sermaye sistemine uyum sağlaması için değişmesi gereken diğer maddelerine yönelik değişiklik taslaklarını,
c) Şirket sermayesinin tamamen ödendiğine ve sermayenin karşılıksız kalmadığına ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporunu,
ç) Son üç yıla ait bilanço ve gelir tablosunu,
d) Esas sözleşme ile yönetim kuruluna imtiyazlı veya itibari değerinin üzerinde pay çıkarma veya rüçhan hakkını sınırlandırma yetkilerinin verilmesi halinde, bunların ve kayıtlı sermaye sistemine geçilmesinin gerekçelerini içeren şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmış beyanı,
e) Bağımsız denetime tabi olan şirketlerde denetleme raporunu,
dilekçe ekinde verecektir (Tebliğ md. 6/III).
Belirtelim ki, hem kuruluşta hem de sonradan esas sözleşmede değişiklik yaparak kayıtlı sermaye sistemine geçmek isteyen şirketlerin başvuruları ile ilgili anılan Bakanlıkça yapılacak değerlendirmelerde, TTK’nın genel amaç ve ilkeleri, Tebliğ hükümleri, piyasanın gerekleri, kayıtlı sermaye sisteminin gayesi, pay sahiplerinin hak ve yararları, şirketin yasal yükümlülüklere uyma durumu gibi hususlar göz önünde bulundurulur. Son olarak ifade etmek gerekirse, Bakanlıkça kayıtlı sermaye sistemine girişe izin verme veya vermeme kararı idari bir işlem olduğundan, bu nitelikteki kararlara karşı idari yargıda iptal davası açılabilir.
Diğer taraftan gündeminde, kayıtlı sermaye sistemine geçilmesi ve kayıtlı sermaye sisteminden çıkılması ile kayıtlı sermaye tavanının arttırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliği bulunan genel kurul toplantılarında ve bunların ertelenmesi halinde yapılacak ikinci toplantılarda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı temsilcisinin bulunması zorunludur. Bu toplantılarda Bakanlık temsilcisinin yokluğunda alınan kararlar geçerli değildir.
3.6. İzin Sonrası Şirket Tarafından Yapılacak İşlemler
Kayıtlı sermaye sistemine geçmek için Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alındıktan sonra genel kurul usulüne uygun olarak toplantıya çağrılır. Genel kurul, şirketin kayıtlı sermaye sistemine geçilmesine ilişkin esas sözleşme değişikliklerini karara bağlar. Söz konusu karar, TTK’nın 421/I. maddesinde öngörülen nisaplarla alınmalıdır (Tebliğ md. 7/I). Buna göre ilgili karar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Genel kurulca onaylanan esas sözleşme değişiklikleri ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir.
Kayıtlı sermaye sistemine geçiş, yönetim kuruluna verilen yetki süresinin uzatılması veya kayıtlı sermaye tavanının artırılmasına ilişkin olarak yapılacak esas sözleşme değişikliklerinin, imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edici nitelikte olması halinde, bu kararın anılan pay sahiplerinin yapacakları özel bir toplantıda onanması zorunludur. Bu durumda TTK’nın “İmtiyazlı pay sahipleri özel kurulu” başlıklı 454. maddesi hükmü uygulanacaktır. Bu şirketlerde yönetim kurulunun sermaye artırımına ilişkin kararı imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu tarafından onaylanmadan ticaret sicili müdürlüğü tarafından tescil edilemez.
4. KAYITLI SERMAYE SİSTEMİNDEN ÇIKMA, ÇIKMIŞ SAYILMA VE ÇIKARILMA
4.1. Çıkma
TTK’nın 332/III. maddesinde, halka açık olmayan anonim şirketlerin gerekli şartları artık haiz olmadıkları takdirde Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alarak kayıtlı sermaye sisteminden çıkabilecekleri öngörülmüştür. Bu halde, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden veya bu sisteme geçen anonim şirketler, esas sözleşmelerinde belirlenen süre dolmamış olsa bile bu sistemden çıkabilir. Sisteme girişte olduğu gibi çıkışta da Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alınacaktır. Bu bağlamda, kayıtlı sermaye sisteminden çıkmak isteyen anonim şirketlerin yönetim kurulları, esas sözleşme değişiklik taslağı hazırlayarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğüne başvuracaktır. Adı geçen Bakanlığın bu konudaki izni ve TTK’nın 421/I. maddesindeki[6] nisaplara uygun olarak alınan genel kurul kararı üzerine sistemden çıkılabilir. Buna ilişkin esas sözleşme değişikliğinin ticaret siciline tescil ve ilanı zorunludur.
4.2. Çıkmış Sayılma
Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen şirketlerin esas sözleşmelerinde yer alması gereken hususlardan biri de, en fazla beş yıl olmak üzere yönetim kuruluna verilen sermayeyi kayıtlı sermaye tavanına kadar artırma yetkisinin süresi, sürenin başlangıç ve bitiş tarihleridir. Yönetim kuruluna tanınan yetkinin süresinin dolmasından sonra, yönetim kurulunun sermaye artırımı kararı alabilmesi için esas sözleşmenin değiştirilerek yetki süresinin yeniden belirlenmesi şarttır. En geç yetki süresinin dolduğu yıl genel kurul toplantısında yetki süresine ilişkin esas sözleşme değişikliği yapmayan şirketler kayıtlı sermaye sisteminden çıkmış sayılırlar. Kayıtlı sermaye sisteminden çıkmış sayılan şirketlerin bundan sonra gerçekleştirecekleri sermaye artırımlarında, TTK’nın esas sermayenin artırılmasına dair hükümleri uygulanır. (Tebliğ md. 5/VI-VIII).
Öte yandan, kayıtlı sermaye sisteminden çıkmış sayılan şirketler, bu tarihten sonra esas sermaye sistemi uyarınca yapacakları sermaye artırımına bağlı esas sözleşme değişikliği sırasında, kayıtlı sermaye sistemine ilişkin hükümleri esas sözleşmeden çıkartmakla yükümlüdür.
4.3. Çıkarılma
TTK’nın 332/III. maddesi, “Halka açık olmayan anonim şirketler, (…) bu sisteme alınırken aranan nitelikleri kaybettiklerinde, istemleri bulunmasa bile aynı Bakanlık (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı) tarafından sistemden çıkartılırlar.” hükmünü havidir. Yine Tebliğin 8/III. maddesinde, kayıtlı sermaye sisteminin amacı dışında; ortakların ve diğer tasarruf sahiplerinin istismarına yol açacak şekilde kullandığı anlaşılan, ortaklık yapısı nedeniyle bu sisteme ihtiyaç duymaksızın kolayca sermaye artırımı yapabilecek durumda olan ve bu sisteme geçişte aranan diğer nitelikleri yitiren şirketlerin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından sistemden çıkartılabileceği ifade edilmiştir.
Kayıtlı sermaye sisteminden çıkarma sebepleri arasında yer alan “Ortaklık yapısı nedeniyle bu sisteme ihtiyaç duymaksızın kolayca sermaye artırımı yapabilecek durumda olma” şeklindeki sebep, kayıtlı sermaye sistemini sadece “ortaklık yapısı nedeniyle kolayca sermaye artırımı yapamayacak olan” şirketlere hasretmektedir. Öğretide bu sebebin hatalı ve sakıncalı olduğu, zira bir şirketin kolayca sermaye artırımı yapabilecek olup olmadığının sistemden çıkarken değil sisteme geçişte bakılması gereken bir özellik olduğu, özellikle Türkiye’deki anonim şirketlerin çoğunluğunu az ortaklı ve aile bireyleri arasında kurulan aile şirketlerinden oluştuğu göz önüne alındığında, aile şirketlerinin kolayca sermaye artırımı yapabilecek durumda oldukları varsayımıyla Bakanlığın şirketleri sisteme almamazlık edip edemeyeceği, kurulduğunda aile şirketi niteliğinde olmayan ve dolayısıyla kolayca sermaye artırımı yapamayan bir anonim şirketin zamanla hisse devirleri neticesinde aile şirketi niteliğini kazanması halinde bu şirketin Bakanlık tarafından sistemden çıkarılmasının mümkün olabileceği, bu çıkarma sebebinin kayıtlı sermaye sisteminden beklenen yararları sınırladığı, ayrıca söz konusu sebeplerin TTK’nın 332. ve 460. maddelerinin konuluş amacına da aykırı düştüğü savunulmaktadır.[7]
Kayıtlı sermaye sisteminden çıkan veya çıkartılan şirketlerin, çıkış tarihinden itibaren en az 2 yıl geçmeden yeniden sisteme kabul edilmeleri yasaktır. Ancak, şirket yönetiminin değişmesi veya kayıtlı sermaye sisteminden çıkma veya çıkartılma sebeplerinin ortadan kalktığının ispatlanması şartıyla, şirketlerin başvurusu üzerine 2 yıllık sürenin dolması beklenmeksizin şirketlerin yeniden kayıtlı sermaye sistemine geçmelerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca izin verilmesi mümkündür. Öte yandan, çıkarma kararı idari bir işlem olduğundan, anılan Bakanlıkça verilen kayıtlı sermaye sisteminden çıkarmaya ilişkin kararın iptali için idari yargıda dava açılması mümkündür.
5. SONUÇ
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre halka açık olmayan anonim şirketler, kuruluşta veya sonradan esas sözleşmelerini değiştirerek, yönetim kurulunca çıkartılabilecek olan sermayenin en üst sınırını gösteren kayıtlı sermaye sistemini benimseyebilir. Bunun için kuruluşta başlangıç sermayesinin en az 100.000 TL olması ve tamamının ödenmiş olması, sonradan bu sisteme geçecek şirketlerde ise çıkarılmış sermayenin tamamının ödenmiş olması ve sermayenin karşılıksız kalmamış olması şarttır. Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya bu sisteme geçmek isteyen halka kapalı anonim şirketlerin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünden izin alması şarttır. İzin sonrası genel kurulca onaylanan esas sözleşme değişikliği ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. Bu sistemin kabulü ile birlikte sermaye artırımına karar verme yetkisi genel kuruldan yönetim kuruluna geçmiş olur.
Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmek veya sonradan bu sisteme geçmek isteyen şirketlerin esas sözleşmelerinde; başlangıç sermayesi, kayıtlı sermaye tavanı ile yönetim kuruluna tanınan süre ve sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmelidir. Kayıtlı sermaye sisteminde, yönetim kuruluna tanınan sermaye artırım yetkisinin azami süresi beş yıl olup, bu sürenin en fazla beşer yıllık dönemler halinde uzatılması mümkündür. Ayrıca kayıtlı sermaye tavanı başlangıç sermayesinin beş katından fazla olamaz.
Kayıtlı sermaye sistemini kabul eden veya bu sisteme geçen anonim şirketler, esas sözleşmelerinde belirlenen süre dolmadan önce Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alarak kayıtlı sermaye sisteminden çıkabilir. Diğer yandan, kayıtlı sermaye sisteminin amacı dışında, ortakların ve diğer tasarruf sahiplerinin istismarına yol açacak şekilde kullandığı anlaşılan, ortaklık yapısı nedeniyle bu sisteme ihtiyaç duymaksızın kolayca sermaye artırımı yapabilecek durumda olan ve bu sisteme geçişte aranan diğer nitelikleri yitiren anonim şirketler aynı Bakanlık tarafından sistemden çıkartılabilir. Kayıtlı sermaye sisteminden çıkma ve çıkarılma yanında belli durumların varlığı halinde çıkmış sayılma hali de mevcuttur. Buna göre esas sözleşmede yönetim kuruluna tanınan sermaye artırım süresinin dolmasından sonra bu süreye ilişkin sözleşmede değişiklik yapılmaması halinde ilgili anonim şirket sistemden çıkmış sayılacaktır.
KAYNAKÇA
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete).
6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun (14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete).
Halka Açık Olmayan Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (19.10.2012 tarihli ve 28446 sayılı Resmi Gazete).
Akkale, Rüveyda Gülmisal, Kayıtlı Sermaye Yapısı Hakkında Genel Bilgi ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Halka Açık Olmayan Anonim Şirketlerde Kayıtlı Sermayenin Artırım Usulü, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.XVII, Y.2013, S.1-2.
İpekel, Ferna, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Kayıtlı Sermaye Düzenlemesi ve Bu Düzenlemenin Sermaye Piyasası Hukuku Işığında Değerlendirilmesi, Prof. Dr. Aydın Zevkliler’ Armağan, Yaşar Üniversitesi Elektronik Dergisi, C.8, Özel Sayı-2013.
[1] 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu; 14.02.2011 tarihli, 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
[2] Rüveyda Gülmisal Akkale, Kayıtlı Sermaye Yapısı Hakkında Genel Bilgi ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Halka Açık Olmayan Anonim Şirketlerde Kayıtlı Sermayenin Artırım Usulü, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.XVII, Y.2013, S.1-2, s.34.
[3] 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun; 14.02.2011 tarihli, 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
[4] Halka Açık Olmayan Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ, 19.10.2012 tarihli ve 28446 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
[5] Rüveyda Gülmisal Akkale, a.g.m., s.33-34.
[6] TTK’nın 421. maddesinin birinci fıkrasında; “Kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu fıkrada öngörülen nisapları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas sözleşme hükümleri geçersizdir.” denilmektedir.
[7] Ferna İpekel, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Kayıtlı Sermaye Düzenlemesi ve Bu Düzenlemenin Sermaye Piyasası Hukuku Işığında Değerlendirilmesi, Prof. Dr. Aydın Zevkliler’ Armağan, Yaşar Üniversitesi Elektronik Dergisi, C.8, Özel Sayı-2013, s.1453-1454.