Kamuya Yararlı Derneklere Tanınan Vergisel Avantajlar (Mali Hukuk Sayı: 159, Mayıs_Haziran 2012)
Mali Yönetim Mali Yönetim ve Kontrol Rızkullah ÇETİN - Vergi Müfettişi 04.02.2016 3705Özeti :
Kamuya yararlı derneklere birtakım avantajlar sağlanmaktadır. Analizde vergisel avantajların mahiyeti üzerinde durulacaktır.
KAMUYA YARARLI DERNEKLERE TANINAN VERGİSEL AVANTAJLAR (MALİ HUKUK SAYI: 159, MAYIS – HAZİRAN 2012)
I-GİRİŞ:
5253 Sayılı Dernekler Kanunu[1]’na göre Dernek;” Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 27’nci maddesinde ise bir derneğin kamuya yararlı bir dernek sayılabilmesi için;
1-Derneğin en az bir yıldan beri faaliyette bulunması,
2-Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için giriştiği faaliyetlerin topluma yaralı sonuçlar verecek nitelikte ve ölçüde olması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca bir derneğin kamuya yararlı dernek sayılabilmesi için, ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulunun bu yönde bir karar vermesi gerekmektedir. Türkiye genelinde toplam 405 adet kamuya yararlı dernek bulunmaktadır.[2] Kanun maddesinde de belirtildiği üzere bu derneklerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelikte ve ölçüde faaliyette bulunması gerekmektedir. Bu faaliyetleri dolayısıyla da devlet tarafından bazı vergisel avantajlar sağlanarak bu faaliyetler teşvik edilmektedir. Bu yazımızda Devlet tarafından sağlanan bu vergisel teşviklerin neler olduğu açıklanmaya çalışılacaktır.
II- MALİYE BAKANLIĞINCA ARANILAN ŞARTLAR
Dernekler Kanunu’nun 27’nci maddesinde belirtildiği gibi derneklere Bakanlar Kurulu kararı ile kamuya yararlı dernek statüsü verilmesi sürecinde, Maliye Bakanlığınca uygun görüş verilmesinde esas alınacak kriterler belirlenmiştir.Bu kriterler;
1- Dernek tüzüğünde amaç olarak belirlenen faaliyetlerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelikte (kamu hizmeti niteliğinde olması) ve ölçüde olması,
2- Yıl içinde elde edilen gelirlerin en az üçte ikisinin dernek amaçlarına harcanacağı hususuna tüzükte yer verilmesi,
3- Derneğin amaç edindiği hizmetlerin herkesin yararına açık olacağının, belli bir yöre veya kitleye hizmetle sınırlı olmadığının tüzükte yazılı bulunması,
4- Yukarıdaki maddelerde belirtilen hususların en az son iki yılda fiilen gerçekleştirilmiş olması,
5- Derneğin sahip olduğu malvarlığının ve yıllık gelirinin tüzüğünde amaç edindiği hizmetleri gerçekleştirecek düzeyde olması gerektiği belirlenmiştir.
III- KAMUYA YARARLI DERNEKLERİN TİCARİ İŞLETME İŞLETMESİ
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu[3]’nun 16/1’nci maddesine göre; ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten dernekler tacir sayılmışlardır. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nun 16/2’nci madde hükmüne göre; kamuya yararlı dernekler bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.
Kamuya yararlı derneklerin bir ticari işletme işletmesi halinde, dernek tüzel kişiliği tacir sayılmaz, sadece derneğe ait ticari işletme tacir sıfatını taşır.
Dolayısıyla ticaret siciline kaydolma yükümlülüğü dernek tüzel kişiliğine değil derneğe ait ticari işletmeye aittir. Türk Ticaret Kanununa göre tacirler, kanun hükümlerine uygun olarak bir ticaret unvanı seçmeye ve kullanmaya, işletmelerini ticaret siciline kaydettirmeye ve ticari defterler tutmaya mecburdurlar. Bu amaçla, derneğin adı ve ticari işletmesine ait bilgilerin sicile kaydedilmesi zorunludur.
IV-KAMU YARARLI DERNEKLERE SAĞLANAN VERGİSEL AVANTAJLAR
Kamuya yararlı derneklere faaliyetleri nedeniyle sağlanan vergisel avantajları, dernekler açısından ve derneklere bağış ve yardım yapanlar açısından değerlendireceğiz.
A-Kamuya Yararlı Derneklere Sağlanan Vergisel Avantajlar:
1-Kurumlar Vergisi İstisnası:
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu[4]’nun 1’inci maddesinde kurumlar vergisi mükellefleri sayılmış olup, dernekler bu verginin mükellefi olmamakla birlikte derneklere ait iktisadi işletmelerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu (ç) bendinde belirtilmiştir. Dolayısıyla kamuya yararlı derneklerin (iktisadi işletmeleri bulunmuyor ise) kurumlar vergisi mükellefi olmaları söz konusu değildir.
İktisadi işletme olmasına rağmen Kurumlar Vergisi Kanunu’nun İstisnalar başlıklı 5/1-(ı) bendinde, kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançların vergiden istisna olduğu belirtilmiştir. Bu istisnadan yararlanabilmek için söz konusu derneklerin tüzüğünde, derneğin amaçları arasında genel insan sağlığına ilişkin kurumlar kurulması ve işletilmesiyle ilgili hükümlerin bulunması gerekmektedir
2-Katma Değer Vergisi İstisnası:
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu[5]’nun 17’nci maddesinde “Kültür ve Eğitim Amacı Taşıyan İstisnalar” ve “Sosyal Amaç Taşıyan İstisnalar” da belirtilen mal teslimleri ve hizmet ifaları ile sınırlı olmak üzere kamuya yararlı derneklere katma değer vergisi istisnası hakkı tanınmıştır. Buna göre;
Kamu menfaatine yararlı derneklerin;
-İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri,
-Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri,
katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Kamu menfaatine yararlı derneklerin;
-Hastane, nekahathane, klinik, dispanser, prevantoryum, sanatoryum, kan bankası ve organ nakline mahsus bankalar, anıtlar, botanik ve zooloji bahçeleri, parklar ile veteriner, bakteriyoloji, seroloji ve distofajin laboratuvarları gibi kuruluşlar, öğrenci veya yetiştirme yurtları, yaşlı ve sakat bakım ve huzurevleri, parasız fukara aşevleri, düşkünevleri ve yetimhaneleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri ile bunlardan sağlık hizmeti sunanların teşhis ve tedaviye yönelik olarak birbirlerine yapacakları teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisnadır.
3-Veraset Ve İntikal Vergisi Muafiyeti:
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu[6]’nun muafiyetleri düzenleyen 3’üncü maddesinin (a) bendinde, amme idareleri, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, umumi menfaate hadim cemiyetler, siyasi partiler ve bunlara ait olan veya bunların aralarında kurdukları teşekküllerden Kurumlar Vergisine tabi olmayanların veraset ve intikal vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmış, (b) bendinde ise (a) bendinde sayılanlar dışında kalan hükmi şahıslara ait olup, umumun istifadesi için ilim, araştırma, kültür, sanat, sıhhat, eğitim, sağlık, hayır, imar, spor gibi maksatlarla kurulan teşekküllerin veraset ve intikal vergisinden muaf olduğu hükmüne yer verilmiştir.
4-Emlak Vergisi Muafiyeti:
1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu[7]’nun 4/e ve 14/c maddeleri gereğince kiraya verilmemeleri ve Kurumlar Vergisine tabi işletmelere ait olmamaları veya bunlara tahsis edilmiş bulunmamaları şartlarıyla, kamuya yararlı derneklere ait bina ve araziler emlak vergisinden daimi olarak muaf tutulmuştur.
5-Damga Vergisi Muafiyeti:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu[8]’nun 9’uncu maddesi ve damga vergisinden istisna edilen kağıtların belirtildiği Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “V. Kurumlarla ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün 17 numaralı fıkrası uyarınca, genel menfaatlere yararlı dernekler, her türlü işlemlerinde düzenlenen ve damga vergisi kendileri tarafından ödenmesi gereken kağıtlar bakımından damga vergisinden muaftır.
Diğer taraftan, Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümün 31 numaralı fıkrası uyarınca, dernekler tarafından iktisadi işletmelerine dahil olmayan gayrimenkullerin gerçek kişilerce mesken, dernekler ve vakıflarca yerleşim yeri olarak kiralanmasına ilişkin düzenlenen kira sözleşmeleri damga vergisinden istisnadır.”
6-Harç İstisnası:
492 sayılı Harçlar Kanunu[9]’nun dördüncü kısmında Tapu ve Kadastro Harçları düzenlenmiş olup, “Harçtan Müstesna Tutulan İşlemler” başlıklı 59’uncu maddesinde ise derneklerle ilgili muafiyete yer verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 59’uncu maddesinin (b)bendi gereğince kamu menfaatlerine yararlı derneklerin iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu derneklere ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinleri harçtan istisna edilmiştir. Söz konusu istisna hükmü Kanunda öngörülen koşulları haiz derneklerin gayrimenkul iktisabı ve tescil işlemleri ile şerhi gerektiren diğer işlemlerine münhasır olup, anılan derneklerin gayrimenkul ve sair ayni hak satış ve devir işlemlerini kapsamamaktadır.
B-Kamu Yararlı Derneklere Bağış ve Yardım Yapanlara Sağlanan Vergisel Avantajlar
1-Gelir Vergisi Açısından Sağlanan Vergisel Avantajlar:
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu[10]’nun Diğer İndirimler başlıklı 89’uncu maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca, söz konusu derneklere makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar mükelleflerin beyan edecekleri gelirlerinden indirilebilecektir. Ancak, yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait beyan edilecek gelirin % 5 ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10) aşması halinde bir takvim yılı içinde fazlası indirilemez. Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/10 ve 89/6’ncı maddelerinde, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan derneklere Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda,temizlik,giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamının indirilebileceği belirtilmiştir. Bu noktada dikkat edilecek husus ise, bağışı kabul edecek derneğin tüzüğünde ihtiyacı bulunanlara gıda yardımı yapabilmesine ilişkin hükümlerin bulunmasının zorunlu olmasıdır.
Bağışlanan gıda maddelerinin işletmeye dahil olmaması halinde ise, söz konusu malın maliyet bedeli (KDV dahil) Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesi çerçevesinde yıllık beyannamenin bağış ve yardımlara ilişkin bölümüne yazılarak gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin 1’inci fıkrasının 7’nci bendine göre kamuya yararlı dernekler tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca desteklenen desteklenmesi uygun görülen ve on başlık halinde sayılan kültürel amaçlı faaliyetlerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100’ü (Bakanlar Kurulu, bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkilidir.) gelir vergisi matrahının tespitinde, indirim konusu yapılabilecektir.
2- Kurumlar Vergisi Açısından Sağlanan Vergisel Avantajlar:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin 1’inci fıkrasının 4’üncü ve 7’nci bentlerinde belirtilen vergisel avantajlara 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Diğer İndirimler başlıklı 10/1-(c) ve (d) bentlerinde de yer verilmiş olup, Gelir Vergisi Kanunu bölümünde yapılan açıklamalar Kurumlar Vergisi Kanunu açısından da geçerlidir.
3- Katma Değer Vergisi Açısından Sağlanan Vergisel Avantajlar:
KDV Kanunu’nun 17/2-(b) bendinde, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan söz konusu derneklere Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan teslimlerin KDV’den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. Burada belirtilen istisna kısmi istisna kapsamında bir teslimdir. Kısmi istisna kapsamında olan teslimlerde ise katma değer vergisi tutarının indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, bağışın yapıldığı dönemde, bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin iktisabı dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi tutarının hesaplanması ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 58’inci maddesinin mefhumu muhalifinden hareketle gider hesaplarına aktarılması gerekmektedir.
V-SONUÇ:
Kamuya yararlı derneklerin kurulabilmesi için en temel şart faaliyetlerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelikte (kamu hizmeti niteliğinde) ve ölçüde olmasıdır. Devlet bu nitelikleri sağlayan derneklerin çoğalmasını ve teşvik edilmesini sağlamak için vergi kanunlarının çoğuna istisna ve muafiyet hükümleri eklemiştir.Bu teşvikler hem kamu yararına çalışan derneklere sağlanmış hem de bu derneklere bağış ve yardım yapan kişi ve kuruluşlara tanınmıştır. Dolayısıyla şimdilik kamu yararına çalışan dernek sayısı 405 adet olsa da ilerleyen zamanlarda bu sayının artacağı tahmin edilmektedir.
[1] 23.11.2004 tarih ve 25649 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] http://dernekler.icisleri.gov.tr/Dernekler/Kurum/KamuYarariListe.aspx Güncel Tarih 18.05.2012
[3] 14.02.2011 tarih ve 27846 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] 21.06.2006 tarih ve 26205 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] 02.11.1984 tarih ve 18563 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[6] 15.06.1959 Tarih ve 10231 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[7] 11.08.1970 Tarih ve 13576 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[8] 11.07.1964 Tarih ve 11751 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[9] 17.07.1964 Tarih ve 11756 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[10] 06.01.1961 Tarih ve 10700 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.