Kamu Zararlarının Taksitlendirilmesi
Mali Yönetim Mali Yönetim ve Kontrol Serhat TAŞPINAR - Sayıştay Denetçisi 26.10.2015 5939Özeti :
Kamu zararları ilgili kişiler tarafından takside bağlanarak ödenebilir mi? Taksitlendirmelerde ne gibi hususlara dikkat edilmesi gerekir? Analizde kamu zararlarının taksitlendirilmesi ve sürec ele alınmaktadır.
KAMU ZARARLARININ TAKSİTLENDİRİLMESİ
Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin, Kamu zararlarının tespiti ve bildirilmesi başlıklı 7'nci maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu zararları 6’ncı maddede belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle;
a) Kontrol, denetim veya inceleme,
b) Sayıştay’ca kesin hükme bağlama,
c) Adlî, idarî veya askerî yargılama,
sonucunda tespit edilir."
İcra yoluyla tahsilat başlıklı 15'inci maddesinin birinci fıkrasında,
"Sayıştay ve mahkeme ilâmları ile hüküm altına alındığı halde sorumluları ve/veya ilgilileri tarafından rızaen ödenmeyen kamu zararından doğan alacaklar, 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir."
Kamu zararından doğan alacaklarda taksitlendirme başlıklı 16'ncı maddesinde,
" (1) Kamu zararından doğan alacaklar, sorumluların ve/veya ilgililerin talebi üzerine kamu idaresince taksitlendirilebilir.
(2) Taksitlendirme süresi azami beş yıldır.
(3) Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde taksitlendirme işlemleri, 8/1/1943 tarihli ve 4353 sayılı Kanunun ihtilafların sulh yoluyla halline ilişkin hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir.
(4) Kapsamdaki diğer kamu idarelerinin özel mevzuatlarında başka türlü bir düzenleme bulunmadığı takdirde taksitlendirmeye üst yöneticiler yetkilidir. Üst yöneticiler bu yetkilerini sınırlarını açıkça belirtmek suretiyle merkezde yardımcılarına veya strateji geliştirme birimlerine, taşrada ise idarenin en üst yöneticilerine devredebilir.
(5) Sorumluların ve/veya ilgililerin yazılı taksitlendirme talebi üzerine, sorumlu ve/veya ilgili ile idare arasında, taksitlendirmenin süresini, taksit sayısı ve tutarları ile ödeme zamanlarını belirleyen bir ödeme planı yapılır. Sorumlulardan ve/veya ilgililerden taksitlerini ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödeyeceklerine dair "resen borç senedi ve kefaletname" alınır. Kanunun 79'uncu maddesi uyarınca merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen parasal sınırın üzerindeki kamu zararı alacaklarına ilişkin olarak düzenlenecek "resen borç senedi ve kefaletname" için noter tasdiki aranır.
(6) Sorumlular ve/veya ilgililer, taksitlendirme taleplerine ilişkin yetkili makamın onayı alınıncaya kadar dilekçede belirtilen ilk taksit miktarını hemen, takip eden taksitleri de düzenli olarak, faiziyle birlikte muhasebe birimine ödeyebilirler. Yetkili makamdan alınan taksitlendirme onayında kararlaştırılan taksit miktarı ödenen taksit miktarından fazla olduğu takdirde, onayda belirtilen ilk taksit tarihinden itibaren geçen taksit sürelerine ait toplam fark peşin olarak tahsil edilir.
(7) Taksitlerden birinin ödeme planına ve "resen borç senedi ve kefaletname"ye uygun olarak vadesinde ve faiziyle birlikte tamamen ödenmemesi halinde alacağın tamamı muaccel olur ve hükmen tahsili için gerekli işlemler başlatılır.
(8) Taksitlerin tahsili sırasında taksit dönemine ait taksit tutarının ödenip faizinin tamamının ödenmediği hallerde, muhasebe birimince tahsilat belgesi üzerine idarenin faiz isteme hakkının saklı olduğuna ilişkin şerh konulur."
hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümler uyarınca Yönetmeliğin 7'nci maddesinin birinci fıkrasına göre kontrol, denetim veya inceleme; Sayıştay’ca kesin hükme bağlama; adlî, idarî veya askerî yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararlarından doğan alacakların, 16'ncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları gereği sorumlular ve/veya ilgililerin talebi üzerine azami beş yıllık süreyle taksitlendirilebilmesi mümkün bulunmaktadır.
Taksitlendirme işlemleri, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde, 02.11.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin (Kararnamenin 18 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre 4353 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu kanuna yapılmış sayılacağı için bu kanun dikkate alınmıştır.) ihtilafların sulh yoluyla halline ilişkin hükümleri çerçevesinde; diğer kamu idarelerindeyse, özel mevzuatlarında başka bir düzenleme bulunmadığı takdirde üst yönetici tarafından gerçekleştirilecektir.
Taksitlendirme talebinin sorumlular ve/veya ilgililer tarafından yazılı olarak istenmesinden sonra, idare ile sorumlu ve/veya ilgili arasında bunun süresi, taksit sayısı ve tutarlarıyla ödeme zamanlarını belirleyen bir ödeme planı yapılacak ve taksitlerin ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödeneceğine dair resen borç senedi ve kefaletname sorumlular ve/veya ilgililerden alınacaktır.
Taksitlendirme işleminde uygulanacak faiz, Maliye Bakanlığının her yıl yayınladığı Parasal Sınırlar ve Oranlar Hakkında Genel Tebliğlerde, genel hükümlere göre takip edilerek tahsil olunacak kişilerden alacaklara 4.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz yürütüleceği düşünülmektedir.