İşe Geliş ve Gidişlerde Memurlar Tarafından Kullanılan Yöntemler ve İdarelerce Sağlanan Haklar
Sosyal Güvenlik - Personel Personel Mevzuatı Osman ÇETİN - Sayıştay Başdenetçisi 03.12.2017 14924Özeti :
Özellikle büyük şehirlerde artan trafik, ulaşım mesafelerinin uzun olması gibi nedenlerle işe geliş gidişler çalışanlar için oldukça meşakkatli olmakta ve vakit kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle de kamu kurumları çalışanlarının işe zamanında gelmesi ve daha rahat ulaşım sağlanması amacıyla çalışanlarına servis ve benzeri hizmetler sağlamaktadırlar. İdareler tarafından sağlanan hizmetler konusunda bir uygulama birliği sağlanamamış olmakla birlikte bazı uygulamaların mevzuat açısından uygulama olanağı da bulunmamaktadır.
Memurların İşe Geliş Gidişlerinde Kullanılan Yöntemler
1. Giriş
Bilindiği üzere; 2001 yılında meydana gelen kriz sonrası IMF’nin önerisi doğrultusunda alınan tasarruf tedbirlerinden biri de kamu personel servis hizmetinin kaldırılmasına ilişkindir. Her ne kadar böyle bir tedbir kararı alınmış olsa da bu karara bütün kamu kurumları tarafından uyulduğunu söylemek mümkün değildir. Alınan tedbir kararı sonrası uygulamada bazı kamu kurumları personeline servis hizmeti sunmayı bırakmış olsa da bazı kamu kurumları servis hizmeti sunmaya devam etmiştir.
Servis hizmetleri tamamen kaldırılamayınca, 2004 yılında kamu kurum ve kuruluşlarının personel servis hizmetlerinin düzenli ve güvenli hale getirilmesi amacıyla, taşıma yapacak kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin yeterlilik ve çalışma şartları ile kullanılacak taşıtların niteliklerini belirleyen “Kamu Kurum ve Kuruluşları Personel Servis Hizmet Yönetmeliği” yürürlüğe girmiştir. Buna rağmen uygulama birliği sağlanamamış ve bu durum kamu personeli arasında adaletsizlik meydana getirmiştir.
Son olarak servis kullanımı hususu “Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Öncelikli Dönüşüm Programları” kapsamında yer alan “Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı” ile gündeme gelmiş ve ulusal basında da çokça yer almıştır. Bu eylem planına göre; “Öncelikle mevcut raylı sistem hatları üzerindeki servis uygulaması kaldırılarak, yolcuların yüksek kapasiteli toplu taşıma sistemlerine yönlendirilmesine yönelik tedbirler alınacaktır. Servis aracı kullanıcılarına toplu taşıma bileti ve/veya kartlarının ücretsiz veya indirimli verilmesi uygulamaları getirilecektir.” Planın uygulama süreci 2015 ile 2018 yılları arası olarak öngörülmüş olmasına rağmen henüz bu konuda atılmış bir adım bulunmamaktadır. Kaldı ki ülkemizde toplu taşıma sistemi içersinde yer alan raylı sistem hatlarının hem gelişmemiş hem de az olmasının ve otobüslerdeki yoğunluğun fazla olmasının bu planın uygulanabilme olasılığını düşürdüğü düşünülmektedir.
Makalede memurların işe geliş gidişlerinin sağlanmasında kullanılan yöntemler ele alınacaktır.
2. Servis Hizmeti Sağlanması
Memurların işe geliş gidişlerinde kullanılan yöntemlerden en çok tercih edileni ve aslında mevzuat yönünden de uygun olanı kurum tarafından personel servis hizmeti sağlanmasıdır. Her ne kadar servis hizmeti sağlanmasının mevzuat yönünden uygun olduğunu belirtmiş olsak da kurumların servis hizmeti sağlarken mevzuat hükümlerine tam olarak riayet ettiklerini söylemek mümkün değildir.
2004 yılında yürürlüğe giren “Kamu Kurum Ve Kuruluşları Personel Servis Hizmet Yönetmeliği” ile personel servis hizmeti sağlanma şartları belirlenmiştir. Yönetmeliğin “Personel Servis Hizmetinin İhdası ve Personel Servis Araçlarının Kiralanması” başlıklı 5 inci maddesinde;
“Trafiğin sıkışık bulunduğu şehir merkezlerinde işletilen muayyen tarifeli taşıtların, çalışan personelin zamanında işbaşında bulunmalarını temin edecek nitelik ve yeterlilikte bulunmadığı hallerde, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkili organlarının, personelini işbaşına götürüp getirmek amacıyla kiralama yoluyla veya kendi öz mal taşıtlarıyla personel servis hizmeti ihdas ve işletmesine lüzum görmesi ve bu kurumların gördükleri hizmetlerin daimi ve muntazam şekilde görülen hizmetlerden olması zorunludur. Kamu kurum ve kuruluşları, kiralama yoluyla veya kendi öz mal taşıtlarıyla personel servis hizmeti ihdas ve işletebilmeleri için, Bakanlığa başvurarak izin almak zorundadır.” denilmektedir.
Mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, servis hizmeti sunulması için memurların, işe geliş gidişini muayyen tarifeli taşıtlarla sağlama imkânının bulunmaması ya da imkân olsa dahi bir takım olumsuzluklar sonucu işe geliş gidişin zamanında sağlama imkânının bulunmaması gerekmektedir. Böyle bir durum olması halinde kurumlar kendi araçları ya da ihaleyle kiralayacakları araçlarla personelin işe gidiş gelişini sağlayacaklardır. Ayrıca servis hizmetinin sunulabilmesi için kurumların Ulaştırma Bakanlığından izin almaları zorunludur.
Ancak uygulamada personelin tek vesaitle gidebileceği işyerine çok yakın olan yerler için bile servis hizmetinin sağlandığı görülmektedir. Ayrıca servislerin optimum düzeyde kullanıldığını söylemek de mümkün değildir. Çalışma saatlerinin esnek olduğu kurumlarda servis kapasitelerinin ancak yarısının kullanıldığını görmek mümkündür.
3. İşe Geliş Gidiş İçin Personele Toplu Taşıma Kartı Verilmesi
Kullanılan yöntemlerden bir diğeri ise işe geliş gidişlerin sağlanması için personele toplu taşıma kartı verilmesidir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7 inci maddesinin “f” bendine göre toplu taşıma hizmetlerini plânlama ve her türlü servis sayısını, bunların zamanı ve güzergâhlarını belirleme yetkisi büyükşehir belediyelerinindir. Büyükşehir belediyeleri bu yetkilerini kurulan ulaşım koordinasyon merkezleriyle kullanmaktadırlar. Ulaşım koordinasyon merkezlerinin bazıları trafiğin çok yoğun olduğu bölgelerde yer alan kamu kurumlarının servis kullanmasına izin vermemektedir. Bu gibi kurumların personeli zorunlu olarak toplu taşıma araçlarıyla işe gidiş gelişlerini sağlamaktadırlar.
Bazı kamu kurumları ise bünyesinde yeterli sayıda servis aracı barındırmaması ya da servis kiralanırken ihale aşamasında birtakım zorluklar yaşanması, ihale yaklaşık maliyetlerinin yüksek olması, kiralanan servislerin koordinasyonun ve düzeninin sağlanmasının meşakkatli olması gibi nedenlerle personeline toplu taşıma kartı vermeyi tercih etmektedir. Toplu taşıma kartı verilmesinin nedenlerinden bir tanesi de, söz konusu kartlara ödenecek kaynakların yine kamu kurumlarına aktarılacak olmasıdır.
Belirtilen nedenlerle bazı kamu kurumları personeline toplu taşıma kartları temin ederek işe geliş gidişlerini sağlamaktadır. Özellikle büyük kentlerde belediye toplu taşıma araçlarında kullan-at kartlar veya elektronik ön yüklemeli akıllı kartlar kullanılmaktadır. Uygulamada personele kullan-at kart veren kurumlar olduğu gibi ön yüklemeli akıllı kart veren kurumlar da bulunmaktadır.
3.1. Memurlara Ön Yüklemeli Akıllı Kart Verilmesi
Akıllı kartlar belli bir kişi üzerine kayıtlı olan, üzerine resim ve kimlik bilgileri gibi verilerin de eklenebildiği temassız çalışan kartlardır. Bu kartlara istenilen miktarda TL yüklenilmekte ve şehir içi ulaşımda kullanılan toplu taşıma araçlarında bu karttan faydalanılmaktadır. Kartların kişilere tanımlı olması kamu personeli dışındaki kişilerin kullanımını engellemektedir. Ayrıca kurumun toplu taşıma idaresiyle yapacağı anlaşmayla personelinin işe gidiş gelişinde kullandığı kadar ödeme yapması da mümkün olacaktır. Kartlara yapılacak tanımlamalarla kartların sadece hafta içi kullanılması veya belli saatler arasında kartların aktif olması sağlanabilecektir. Böylece kart kullanımının suistimal edilmesi de engellenmiş olacaktır.
3.2. Memurlara Kullan-At kart Verilmesi
Kullan-at kartlar belli bir kişiye tanımlı olmayan, kimin zilyetliğinde ise onun kullanabildiği, içerisinde yer alan kontör bittiğinde bir daha kullanılamayan kartlardır. Bu kartlar genellikle tek kontör ile 10 kontör arasında değişen miktarlarda satışa sunulmaktadır. Toplu taşıma araçlarında ücretler nakit olarak tahsil edilmemektedir. Toplu taşıma araçlarını çok sık tercih etmeyen vatandaşlar ihtiyacını karşılamak amacıyla kullan-at kartlar kullanmaktadır.
Bu kartların kamu kurumları tarafından memurlara işe geliş gidiş için verilmesi bir takım suistimallere neden olabilmektedir. İşe geliş gidişinde toplu taşıma aracı kullanmayan personelden bazılarının kurum tarafından kendisine verilen kartları aile fertlerine veya tanıdıklarına kullandırdıkları, hatta bazı personelin bu kartları sattığı bile olmaktadır. Bununla beraber makam aracı kullanmasına karşın, bu kartları alan kişiler dahi bulunmaktadır. Bu durum kartların veriliş amacına aykırıdır. Ayrıca kart verilmesi konusunda yasal herhangi bir düzenleme olmadığından bazı kurumlar işe geliş gidiş miktarının çok üzerinde kart vermektedirler. Uygulamada bir kamu kurumunun her bir personeline aylık 170 binişlik kart verdiği örneklere dahi rastlanmaktadır.
4. İşe Geliş Gidiş İçin Memurlara Nakit Ödeme Yapılması
Kamu kurumları tarafından kullanılan bir başka yöntem ise memurlara işe geliş gidiş için nakit ücret ödenmesidir. Bu yöntem özellikle belediyeler tarafından kullanılmaktadır. Belediye Meclisi tarafından belirlenen tutar personelin maaş bordrosuna eklenerek gerekli kesintiler yapıldıktan sonra memurlara ödenmektedir. Bu uygulamada meclis kendi insiyatifiyle bir bedel belirlemekte ve bu tutar bütün memurlara verilmektedir. Bu uygulama personelin işe geliş gidişinin sağlanmasından çok yardım mahiyetinde bir nitelik olarak kabul edilebilmektedir.
5. İşe Geliş Gidiş İçin Memurlara Hiçbir İmkân Sağlanmaması
Birçok kamu kurumu memurların işe geliş gidişini sağlamak için amacını aşan uygulamalara dahi bazen başvurmaktadır. Ancak kamu kurumlarının bazıları bu uygulamaların hiçbirini kullanmayarak belki de personelini zor durumda bırakmakta hatta işe zamanında gelip gitmek için ekstra performans göstermesini beklemektedir. Bu durum aynı hukuksal mevzuata tabi olan ve kamu hizmeti gören çalışanlar arasında adaletsizliğe ve eşitsizliğe neden olmaktadır.
6. Uygulamaların Mevzuat Açısından Değerlendirilmesi
Görüldüğü gibi memurların işe geliş gidişini sağlamak amacıyla farklı yollara başvurulmaktadır. Ancak bunların sadece bir tanesinin mevzuata uygun olduğunu söylemek mümkündür. O da kurumların servis hizmeti sağlamasıdır. Bunun dışında kalan yöntemlerin kullanılması durumunda kamu zararı oluşması gündeme gelebilecektir.
Zira 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. Maddesinde,
…“Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez. Hiç bir yarar sağlanamaz.”… denilmektedir.
Dolayısıyla memurlara işe gidiş gelişleri için kart verilmesi ya da nakit ödeme yapılması hakkında yasal bir düzenleme olmadığı için, bu tür uygulamaların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. Maddesine aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmektedir.
7. Sonuç
Memurların işe geliş gidişini sağlamak amacıyla kullanılan üç temel yöntem bulunmaktadır: Servis hizmeti sağlanması, toplu taşıma biniş kartı verilmesi ve nakit yardımı yapılmasıdır. Servis hizmeti sunulması hakkında yasal düzenleme mevcut olup, izlenmesi gereken yöntem de yönetmelikle düzenlenmiştir. Nakit ödeme yapılması 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. Maddesine tamamen aykırı olup uygulanması durumunda kamu zararı oluşacağı da kuvvetle muhtemeldir.
Toplu taşıma kartı verilmesi hakkında yasal bir düzenleme olmadığından, bu uygulamanın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. Maddesine aykırı olduğunu söylemek mümkündür. Ancak toplu taşıma kartı verilmesi uygulaması servis hizmeti sağlanmasına göre daha düşük tutarlarla gerçekleşebilmektedir. Sayıştay kararında; memurlara aylık 60 biniş karşılığı otobüs kartı verilmesi makul sınırlar içerisinde kabul edilmiş ve bunun üzerindeki kısmın yersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Otobüs kartı verilmesi uygulamasının mevzuat açısından uygulama alanı olmamasına karşın bu uygulama 2014 yılı Öncelikli Dönüşüm Programlarında yer alan servislerin kaldırılması hedefine de uygun bir yöntemdir. Ancak belirttiğimiz gibi mevzuat açısından uygulanabilirliği olmadığından yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.
Sonuç olarak yasal mevzuat çerçevesinde kamu kurumlarının uygulayabileceği tek yöntem servis hizmeti sağlanması olarak görülmektedir. Ancak idarelerin sorumluluk almak suretiyle, 60 binişi geçmeyecek şekilde toplu taşıma kartı vermelerinin de mümkün olduğu düşünülmektedir.