İşçilerin Yıllık İzinlerinde Hakediş Ödemeleri

Hizmet Alımları İşçi Hakları
İşçilerin yıllık izinlerinde hakediş ödemeleri
Özeti :

Yıllık izinde bulunan işçilerin yerine yenisi istenmez. Ancak, uygulamada hem ihalelerin mahiyetinden hem de yapılan düzenlemelerden kaynaklı olarak izinli işçiler yerine yenileri talep edilmektedir.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

4857 sayılı İş Kanunu’nun 53 üncü maddesinde yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri şu şekilde hüküm altına alınmıştır:

“İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,

Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,

Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,

Az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.”

Tebliğde işçilerin yıllık izinde bulunmaları halinde yine de ödemelerin tam olarak yapılacağı şu şekilde düzenlenmiştir.

“78.25. İhale dokümanında günlük olarak belli sayıda personelin idarenin iş yerinde bulunması gerektiğine ilişkin düzenleme yapılan ihalelerde, 4857 sayılı Kanunun 55 inci maddesi uyarınca izne hak kazanan işçilerin izin hakları idarenin belirleyeceği takvim çerçevesinde kullandırılacak ve izin kullanan işçiler fiilen çalışan işçi sayısına dahil kabul edileceğinden, izin kullanan işçilerin yerine başka işçilerin getirilerek sayının tamamlanması talep edilmeyecektir. İdarelerin, ihale konusu işte çalıştırılması istenen personel sayısını bu hususu dikkate alarak belirlemeleri gerekmektedir. İdareler, yıllık ücretli izin haklarının kullanılmasına ilişkin olarak sözleşmenin uygulanması aşamasında 4857 sayılı Kanunun 53, 54 ve 55 inci maddelerinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığını kontrol edeceklerdir.”

Yukarıda yer verdiğimiz düzenleme “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında teklif fiyata dahil olacak giderler” başlığı altında yapılmıştır.

Bu sebeple, personel çalıştırılmasına dayalı olan hizmet alım ihalelerinde işçilere yıllık izinleri kullandırılacak; ancak, bu günlerde çalışmayan işçiler için herhangi bir kesinti yapılmayacaktır.

Böyle bir yaklaşımda temel sebep, yüklenicinin idareden almadığı ücreti personeline ödüyor olmasıdır. 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinden kaynaklı olarak çeşitli hallerde çalışmasalar da işçilere ücretleri tam olarak ödenmektedir. Bunlara kural olarak ücretli izin halleri adı verilmektedir. Bu hallerde, eğer ihale personel çalıştırılmasına dayalı bir ihaleyse, yüklenicilerden herhangi bir kesinti yapılamayacaktır. Bu hallere örnek; yıllık izin, hamilelik döneminde periyodik kontroller için alınan izin, süt izni.

Yıllık izin halinde yerine yeni personelin istenilmesi hakkaniyetli olmadığı gibi hukuki de değildir. İlave olarak, ihalenin süresinin bir yıl olması veya yüklenicinin değişmiş olması yıllık izin hakkının kullanılmasına yine engel değildir. Bu gibi hallerde 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre hareket edilmekte ve işyeri devri olarak konu ele alınmaktadır. Yeni işçi olmadığı müddetçe, idare değişmediği müddetçe, ihale süresi veya yüklenicinin değişmesi yıllık izin hakkının kullanılmasına engel değildir.

Buna aykırı faaliyette bulunmak 4857 sayılı Kanunun 103 üncü maddesine göre cezai sorumluluğu da beraberinde getirecektir.

Personel çalıştırılmasına dayalı olmayan ihalelerde ise; idarelerce izinde bulunan işçiler için kesinti yapılabilecektir. Ancak, böyle bir kesintinin yapılabilmesi amacıyla, idari şartnamenin 25 inci maddesinde, teklif fiyata dahil masraflar bölümünde, yıllık izinde bulunan işçilerin yerine yeni işçilerin getirileceğine veya hakedişlerden kesinti yapılacağına ve bunların da teklif fiyata dahil olduğuna yönelik düzenlemelerin yapılması gerekir. İlave olarak personel çalıştırılmasına dayalı olmayan ihalelerde, söz konusu kesintinin yapılabilmesi ihalenin mahiyetine göre de değişiklik gösterebilecektir. Birim fiyat ihalelerde, personel sayısı teklif mektubu eki cetvelde yer alıyorsa, kesintiler yapılacaktır. HİGŞ’nin 10 uncu maddesine göre “Sözleşmede, işyerinde çalıştırılması gereken personel sayısının belirtildiği hallerde, yüklenici, belirtilen sayıda personeli işyerinde bulundurmak zorundadır.”

Sayıştay Temyiz Kurulunun 24.04.2012 tarih ve 34889 nolu kararına[1] göre yıllık izinde bulunan işçiler için hakedişlerden herhangi bir kesinti yapılamayacaktır:

“4875 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre aynı işyerinde bir yıldan fazla süre ile çalışan işçilere yıllık ücretli izin verilmesi zorunlu olup, yine aynı Kanun’a göre yıllık ücretli izin süreleri çalışılmış dönemden sayılmaktadır.

Dolayısıyla işe ait Teknik Şartname’nin 9’uncu maddesinde geçen “çalışılmayan günlerin parası ödenmez” hükmünü ücretli izinlere teşmil etmek, yukarıda bahsedilen İş Kanunu hükümlerine aykırı olacaktır.

Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 60. maddesine dayanılarak yayınlanan 03.03.2004 tarih ve 25391 sayılı resmi gazetede yayınlanan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nde işverence işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esaslarının düzenlenmiş olup bu yönetmeliğin 4. maddesinde aynen;

“Yıllık Ücretli İzine Hak Kazanma

Madde 4 - İş Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 54 üncü maddesindeki esaslar ve 55 inci maddesindeki durumlar göz önünde tutularak her işçinin yıllık ücretli izne hak kazandığı tarih bu Yönetmeliğin 20 nci maddesinde sözü geçen yıllık ücretli izin kayıt belgesine yazılır.

Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.

Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanun veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler de, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bulundurulur.” denilmektedir. Bu maddede belirtildiği üzere gerek kamu, gerek özel kuruluş olsun çalışanın yıllık ücretli izninin kullandırılması yasal bir zorunluluktur.

Kaldı ki 22.08.2009 tarihinde yayınlanan Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78.25. maddesinde aynen; "İhale dokümanında günlük olarak belli sayıda personelin idarenin iş yerinde bulunması gerektiğine ilişkin düzenleme yapılan ihalelerde, 4857 sayılı Kanunun 55 inci maddesi uyarınca izne hak kazanan işçilerin izin hakları idarenin belirleyeceği takvim çerçevesinde kullandırılacak ve izin kullanan işçiler fiilen çalışan işçi sayısına dahil kabul edileceğinden, izin kullanan işçilerin yerine başka işçilerin getirilerek sayının tamamlanması talep edilmeyecektir. İdarelerin, ihale konusu işte çalıştırılması istenen personel sayısını bu hususu dikkate alarak belirlemeleri gerekmektedir. İdareler, yıllık ücretli izin haklarının kullanılmasına ilişkin olarak sözleşmenin uygulanması aşamasında 4857 sayılı Kanunun 53, 54 ve 55 inci maddelerinde belirtilen hükümlere uyulup uyulmadığını kontrol edeceklerdir.” denilerek yıllık ücretli izinli durumda olan çalışanlardan herhangi bir kesinti veya yerine ilave işçi temini ile ayrı ücret ödenmeyeceği belirtilerek bu husus netliğe kavuşturulmuştur.

Rapor eki hakediş belgeleri incelendiğinde; idare tarafından tutulan puantaj cetvellerinde işçilere verilen ücretli izinlerin gösterildiği, ayrıca bu sürelere ilişkin maaş ve diğer hakların yüklenici firma tarafından işçilere tam olarak ödendiği ve yine bu sürelere ilişkin sosyal güvenlik primlerinin tam olarak hesaplanıp Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırıldığı görülmüştür. Diğer bir ifade ile ücretli izin günleri için yüklenici tarafından işçilere veya Sosyal Güvenlik Kurumuna herhangi bir eksik ödeme söz konusu değildir.

Bu itibarla, dilekçi iddialarının kabul edilerek 1067 sayılı ilamın 6. maddesi ile verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA”

Yıllık izinli olunması halinde, ihale dokümanında aksine bir düzenleme yoksa, işçilerin yemek ve yol paralarının işveren primleri dahil edilerek kesilmesi de gerekmektedir.

 

[1] Kurulun 18.12.2012 tarih ve 35938 nolu aynı mahiyetli kararına da bakılabilir.