Hakediş Ödemelerinde Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (Sgk) Borcu Sorgulaması

İhale (Ortak-Diğer) Hakediş Ödemeleri
Hakediş Ödemelerinde Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Borcu Sorgulaması
Özeti :

Makalemizde yüklenicilerin SGK’ya olan borçları ile vergi borçlarının sorgulanması ve bir borcun mevcudiyeti halinde nasıl bir yol izleneceği değerlendirilecektir.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

KAMU İDARELERİNCE YAPILAN HAKEDİŞ ÖDEMELERİNDE VERGİ VE SGK BORCU SORGULAMASI (Mali Hukuk Sayı: 174, Kasım-Aralık 2014)

 

1. GİRİŞ

Kamu idarelerinin, mal ve hizmet alımları ve yapım işleri kapsamında yüklenicilere sözleşme hükümlerine göre yaptığı ödemelere hakediş ödemeleri denir. Hakediş ödemeleri yapılırken yüklenicinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçları ile Maliye Bakanlığına olan vergi ve vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizlerinden oluşan borçlarının sorgulanması, muaccel borç var ise hakedişin ödenmemesi, belli şartlar halinde bu borçların hakedişten kesilmesi mümkündür.

 

2. DEĞERLENDİRME

Konu aşağıdaki başlıklarda değerlendirilmiştir.

2.1. SGK’ya Olan Borçlar

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 90 ıncı maddesine göre kamu idarelerinin ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işlere ait hakediş ödemeleri, işverenin kuruma (SGK) herhangi bir idari para cezası, prim ve prime ilişkin borcunun olmaması kaydıyla ödenir. Aynı maddede bu kapsamda yapılacak işlemlere ait usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiştir.

Bu madde hükmü uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında Yönetmelik (29/9/2008 No: 27012 2.Mükerrer Resmi Gazete) çıkarılmıştır (Bundan sonra yönetmelik olarak anılacaktır).

Söz konusu yönetmeliğin 2 nci maddesine göre yönetmelik, idarelerin ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri kapsamaktadır.

Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre “idare”; “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve işletmelerden 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumları ile döner sermayeli kuruluşları, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımları yapılan mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, fon bankaları ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşları”nı ifade etmektedir.

Yönetmeliğin kapsam maddesinde ihale yoluyla yapılan işler denildiği için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 18 inci maddesine göre ihale usulü olarak sayılan açık ihale, belli istekliler arasında ihale ve pazarlık usulü ile yapılan alımlar için ödenecek hakedişlerde yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.

Doğrudan temin usulü, 4734 sayılı Kanunun ihale usulleri arasından 30/7/2003 tarih ve 4964 sayılı Kanunun 12 nci maddesi çıkarıldığından yönetmelik kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Ayrıca doğrudan teminle ilgili Sosyal Güvenlik Kurumunun 10/12/2013 tarih ve 2013-41 sayılı Genelgesinde; “Buna göre, doğrudan temin usulü ile yapılan mal veya hizmet alımları ile yapım işleriyle ilgili olarak ihale makamlarının söz konusu işi üstlenenleri Kurumumuza bildirme yükümlülüğü, yüklenicinin hak ediş ödemesine esas muaccel borcunun bulunup bulunmadığı hususunu sorgulama yükümlülüğü ve teminat iadesi sırasında Kurumumuzdan alınmış ilişiksizlik belgesini isteme yükümlülüğü bulunmamaktadır.” denilmektedir.

Yönetmeliğin “Hakedişten kesinti ve mahsup” başlıklı 6 ncı maddesinin 5 inci fıkrasında; “İdarece, işveren ve varsa alt işverenlerinin Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarına mahsup edilmek üzere yapılan kesinti tutarı, ödeme belgesinde gösterilir. Bu kesinti, ödeme makamınca muhasebe kayıtlarına intikal tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma veya Kurumun önceden bildirilen banka hesabına yatırılır. Hakediş miktarı, işverenin ve varsa alt işverenlerinin Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borcunu karşılamazsa, bakiye borç daha sonra ödenecek hakedişlerden aynı yöntemle kesilerek Kuruma ödenir.” hükmü bulunmaktadır.

Buna göre idareler; ihale yoluyla yaptırdıkları mal ve hizmet alımı ve yapım işlerine ait hakediş ödemelerinden önce hem yüklenicilerin hem de alt yüklenicilerinin kuruma (SGK) olan idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçları sorgulamak ve varsa muaccel borçları hakedişten keserek kurumun hesabına onbeş gün içinde yatırmakla mükelleftir.

Bu sorgulamanın nasıl yapılacağı yönetmeliğin 6 ncı maddesinin 2 ve 3 üncü fıkralarında belirtilmiştir. Buna göre idareler borcun olup olmadığını bir yazı ile SGK’dan sorabileceği gibi elektronik ortamda da sorgulama yapabilecektir. Elektronik ortamda sorgulama yapabilmek için SGK’ya başvurup yetki alınması gerekmektedir.

2.2. Vergi Borçları

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler ile işlem yapanların sorumlulukları” başlıklı 22/A maddesi;

“4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine yapacakları ödemeler ile kanun, kararname ve diğer mevzuatla nakdi olarak sağlanan Devlet yardımları, teşvikler ve destekler nedeniyle yapılacak ödemelerde ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli tarifelerde yer alan ticaret sicil harçlarından kayıt ve tescil harçları, noter harçlarından senet, mukavelename ve kağıtlardan alınan harçlar, tapu ve kadastro harçlarından tapu işlemlerine ilişkin alınan harçlar, gemi ve liman harçları ile diploma harçları hariç olmak üzere (8) sayılı tarifeye konu harçlar ve trafik harçlarına mevzu işlemler ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan bina inşaat harcı ve yapı kullanma izin harcına mevzu işlemlerde; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu getirmeye, bu kapsama girecek amme alacaklarını tür, tutar ve işlemler itibarıyla topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Takibata selahiyetli tahsil dairesince, bu madde kapsamında getirilen zorunluluğa rağmen borcun olmadığına dair belgeyi aramaksızın işlem tesis eden kurum ve kuruluşlara ikibin Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir. İdari para cezası, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. İdari para cezasına karşı tebliğ tarihini takip eden otuz gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir.”

şeklindedir.

Madde hükmünden Maliye Bakanlığının, 4734 sayılı Kanun kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine yapacakları ödemelerde, kendisine bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu getirebileceği anlaşılmaktadır.

Bu yetki kapsamında Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) (Bundan sonra tebliğ olarak anılacaktır.) çıkarılmıştır.

Söz konusu tebliğin “Amme Alacaklarının Korunması” başlıklı ikinci bölümünün “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı kısmında;

- 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine 2.000 liranın üzerinde yapacakları ödemeler sırasında, hak sahiplerinin ve ilgililerin Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması zorunluluğu getirilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 70 inci maddesi gereğince haczedilemeyen ödemelerde bu zorunluluk aranılmayacaktır.

- Vadesi geçmiş borç olarak değerlendirilmek üzere madde kapsamına giren amme alacakları;

i.) Tür olarak; yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim ve banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiler ile bu vergi türlerine ait vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri,

ii.) Tutar olarak; kapsama giren amme alacaklarının toplam 1.000,- lirayı aşan tutarı, şeklinde belirlenmiştir.

- Vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge arama zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlarca yapılacak ödeme/işlemler sırasında, tahsil dairelerinin verdiği bilgiye istinaden kapsama giren alacak türlerinin toplam tutarının 1.000- lirayı aşmaması halinde, borcun bulunmadığı kabul edilerek gerekli ödeme/işlemler yapılacaktır.

- Gelir İdaresi Başkanlığınca söz konusu belgelerin elektronik ortamda verilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca elektronik ortamda verilen belgenin teyidinin elektronik ortamda yapılabilmesi halinde de aynı esaslar geçerli olacaktır.

- Vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamına giren kurumların muhasebe birimlerince, diğer kurumların ödemeyi yapacak birimlerince aranılması gerekmektedir.

- Getirilen zorunluluğa rağmen borcun olmadığına dair belgeyi aramaksızın işlem tesis eden kurum ve kuruluşlara 2.000 TL idari para cezası verilecektir.

Yukarıdaki hükümlerden, hakediş ödemelerinde “vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge”nin aranması ve borç kapanmadan ödeme yapılmaması için;

  • Kurumun 4734 sayılı Kanun kapsamına giren bir kurum olması,
  • İşin 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan bir iş olması,
  • Hak sahibine yapılacak ödemenin (hakediş) 2.000 TL’nin üzerinde olması,
  • Borcun, vadesi geçmiş bir borç olması,
  • Vadesi geçmiş borcun tutarının 1.000 TL’yi aşması

şartlarının birlikte sağlanması gerekmektedir. Bu şartların sağlanması halinde kamu idaresi ilgilinin vergi borcu kapanıncaya kadar hakediş ödemesini gerçekleştirmeyecektir.

Kanun ve tebliğde 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan işler denildiği için bir ihale usulü olmasa bile 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan işler arasında sayılan doğrudan temin ile gerçekleştirilen alımlarda da gerekli şartların oluşması halinde vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranmalıdır.

Tebliğ’de “Hak sahiplerine, tahsil dairesince düzenlenen vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgelerde belirtilen borç tutarının üzerinde bir tutarda ödeme yapılması gereken hallerde, borçlunun da talebi alınmak suretiyle borç tutarı kadar kısım ilgili tahsil dairelerine bakiyesi de borçluya ödenebilecektir. Ayrıca, borç tutarının yapılacak ödemeden yüksek veya buna eşit olduğu durumlarda da borçlunun talebi üzerine ödenecek tutar ilgili tahsil dairesine aktarılabilecektir.” şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır.

Buna göre hak sahibinin vergi borcunun hakedişinden kesilmesi ancak onun talebinin varlığı halinde mümkündür. Talep yok ise ve kişi vergi borcunu ödememiş ise idareler hakediş tutarını tahakkuk ettirmeyerek bekletmek zorundadır.

Ancak 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre Maliye Bakanlığı vergi borcu bulunan mükelleflerin herhangi bir yerde, bankalarda veya üçüncü şahıslarda veya herhangi bir kurumda alacağının bulunduğunu tespit etmesi halinde “haciz bildirisi” tebliğ etmek suretiyle alacağını tahsile yetkili kılınmıştır. Konu hakkında 440 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği (30/01/2007 tarih ve 26419 sayılı Resmi Gazete) çıkarılmıştır.

Bu durumda vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgede vergi alacağı gözükürse ve ilgili borcunun hakedişinden kesilmesini talep etmez ve borcunu vergi dairesine ödemezse, durum vergi dairesine bildirilerek mükellefinin borcuna istinaden kamu kurumundan olan alacağı için haciz ihbarnamesinin gönderilmesi sağlanabilir. Bu durumda vergi borcu kesilerek hakediş ödenebilir.

 

3. SONUÇ

Kamu idareleri, mal ve hizmet alımları ve yapım işleri kapsamında hakediş ödemesi yaparken yüklenicinin;

Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları için;

  • Kapsama dahil idarelerinin, ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenlere ait her türlü idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçları sorgulayacağı,
  • Muaccel bir borç varsa hakedişten kesinti yapmak suretiyle SGK’ya ödeneceği,
  • Doğrudan temin kapsamında yapılan ödemelerde herhangi bir sorgulama yapılmayacağı,

Maliye Bakanlığına olan vergi borçları için;

  • 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamına giren kurumların bu Kanun kapsamında hak sahiplerine 2.000 liranın üzerinde yapacakları ödemeler sırasında, hak sahiplerinin ve ilgililerin Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılmasının zorunlu olduğu,
  • Yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim ve banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiler ile bu vergi türlerine ait vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri dahil geçerli tüm borçları için bu işleme gidilebileceği,
  • Vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge arama zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlarca yapılacak ödeme/işlemler sırasında, tahsil dairelerinin verdiği bilgiye istinaden kapsama giren alacak türlerinin toplam tutarının 1.000- lirayı aşmaması halinde, borcun bulunmadığı kabul edilerek gerekli ödeme/işlemlerin yapılacağı,
  • Bu tutarı aşan borcun bulunması halinde hakediş ödemesinin yapılmayacağı,
  • Mükellefin talebi yok ise borcun hakedişten kesinti yapılıp vergi dairesine ödemesi cihetine gidilemeyeceği,
  • Ancak vergi dairesinden haciz bildirisi alınması kaydıyla hakedişten kesinti yapılabileceği

hususları değerlendirilmiştir.

 

İHALE HUKUKU İLE İLGİLİ TÜM SORULARINIZ İÇİN 0535 645 00 20