Devlet Memurları, Kamu Görevlileri, Şirketlere Ortak Olabilir Mi? Ticaret Yapabilir Mi?
Sosyal Güvenlik - Personel Personel Mevzuatı Metin Adıgüzel - Sayıştay Denetçisi 03.12.2017 4110Özeti :
Kendilerine verilen devletin memuru olma unvanının ticari hayatta kötüye kullanılabilmesini önlemek ve kamu ile özel sektör arasında bir çizgi çekebilmek amacıyla 657 Sayılı Kanunu’nun 28’nci maddesinde devlet memurlarına ticari hayat doğrultusunda bazı yasaklar getirilmiştir. Bu makalede memurların şirketlere ortak olup olamayacakları değerlendirilecektir.
DEVLET MEMURLARI ŞİRKETLERE ORTAK OLABİLİRLER Mİ?
GİRİŞ
Devlet memurları 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri doğrultusunda görevlerini yerine getirip yine bu Kanun hükümleri doğrultusunda kendilerine ücretleri devlet tarafından ödenmektedir. Kendilerine verilen devletin memuru olma unvanının ticari hayatta kötüye kullanılabilmesini önlemek ve kamu ile özel sektör arasında bir çizgi çekebilmek amacıyla 657 Sayılı Kanunu’nun 28’nci maddesinde devlet memurlarına ticari hayat doğrultusunda bazı yasaklar getirilmiştir. Bu makalede memurların şirketlere ortak olup olamayacakları değerlendirilecektir.
1. 657 SAYILI KANUN’DA TİCARİ FAALİYET YASAĞI
Memurların ticari faaliyette bulunması veya ek gelir etmesi ile ilgili sınırların çizildiği ana düzenleme 657 sayılı Kanun’un “Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı” başlıklı 28. maddesi ile yapılmıştır. İlgili Madde metnine aşağıda yer verilmiştir:
“Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.
(Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler,”
Bu yasal düzenlemeye aykırı hareket eden memurlara verilecek disiplin cezaları yine 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinde belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir veya esnaf sayılmayı gerektirecek faaliyetlerde bulunanlar ile ticaret yapan veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunanlar fiilinin ağırlık derecesine göre 1 yıldan 3 yıla kadar kademe ilerlemesinin durdurulması ile cezalandırılmaktadır.
Ayrıca aynı fiil veya halin cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekrarında bir derece ağır cezanın uygulanacağı, aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında da yine bir derece ağır ceza verilmektedir.
Yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü ile 1/2'si arasında bir tutar kesilmekte ve tekerrüründe görevlerine son verilerek devlet memurluğundan çıkarılmaktadırlar. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanının uygulanabileceği hususunun kurumların takdirinde olduğu da unutulmamalıdır.
2. DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI GÖRÜŞLERİ
Böyle bir hususa yönelik olarak Devlet Personel Başkanlığının görüşünün olmaması beklenemez. 01 Ocak 1998 tarihli görüşünde;
“657 sayılı Kanununa tabi Devlet memurlarının, şirket ana sözleşmesinde şirketi idare ve temsil edecek olanların belirtilmiş olması ve ayrıca şirketin yönetim ve denetiminde görev almamaları kaydıyla limited şirket ortağı olabilecekleri” ifade edilmiştir.
Ayrıca 01 Ocak 2000 tarihli bir diğe görüş yazısında “Devlet memurlarının herhangi bir görev almamaları kaydıyla anonim şirketlere ortak olmalarına yasal bir engel bulunmadığı” açıkça belirtilmiştir.
Dolayısıyla 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28’nci maddesi hükümleri doğrultusunda;
- Herhangi bir görev almamaları kaydıyla anonim şirketlere ortak olabileceklerdir.
Nitekim borsadan hisse senedi satın alan devlet memuru, hisse senedini satın aldığı şirketin ortağı oluyor. Danıştay’ın görüşü de bu yönde olup, konuya ilişkin bir uyuşmazlıkla ilgili verdiği karar da; “... 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 278. maddesinde tanımlanan kurucu üye sıfatının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28. maddesinde öngörülen memuriyete engel faaliyetlerden sayılamayacağı, ancak anılan kişilerin anonim şirketin yönetimini üstlenmeleri halinde; ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamayacakları, ticari mümessil, ticari vekil, idare meclisi üyeliği gibi yöneticilik görevleri yapamayacakları ve ayrıca kollektif şirketlerde ortak ya da bir komandit şirkette komandite ortak olarak sınırsız sorumluluklar yüklenemeyecekleri gibi yasaklar kapsamına gireceği açıktır.
Bu durumda, bir anonim şirkette kurucu ortak olan öğretim üyelerinin sırf bu sıfatları nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28. maddesindeki yasak kapsamında sayılamayacakları …” şeklinde (Dn. 1. D.’nin, 19.06.1991 tarih ve E. 1991/77, K. 1991/105 sayılı Kararı).
- Devlet memurlarının limited şirket ortağı olmalarında ise durum biraz farklıdır. Şirket ana sözleşmesinde şirketi idare ve temsil edecek olanların belirtilmiş olması ve ayrıca şirketin yönetim ve denetiminde görev almamaları kaydıyla limited şirket ortağı olabileceklerdir.
Limited şirketler esas itibariyle ortaklar tarafından idare ve temsil edilirler. TTK’nın 540. maddesinde göre, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi temsile yetkilidir.
Ancak şirket mukavelesinde veya ortaklar genel kurul kararıyla idare ve temsil yetkisi ortaklardan biri veya birkaçına bırakılabilir. Hatta şirketi idare ve temsil yetkisi ortak olmayan kimselere de yani dışarıdan seçilmiş müdürlere de bırakılabiliyor.
Bu bağlamda devlet memurlarının limited şirketlerde kanuni temsilci olmadan ortak olmalarına engel bir yasal düzenleme yok. Nitekim, Danıştay’ın görüşü de Devlet memurlarının limited şirkete sadece ortak olmalarının, ticaretle uğraşmak sayılmayacağı, bu nedenle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/D-h maddesine göre disiplin cezası verilemeyeceği şeklinde (Dn. 12. D.’nin, 28.04.2003 tarih ve E. 2002/3538, K. 2003/1197 sayılı Kararı) Ancak devlet memurları anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi, limited şirketlerde ise şirket müdürü olarak görev alamazlar.
SONUÇ
Devlet memurları 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri doğrultusunda görevlerini yerine getirip yine bu Kanun hükümleri doğrultusunda kendilerine ücretleri devlet tarafından ödenmektedir. Kendilerine verilen devletin memuru olma unvanının ticari hayatta kötüye kullanılabilmesini önlemek ve kamu ile özel sektör arasında bir çizgi çekebilmek amacıyla 657 Sayılı Kanunu’nun 28’nci maddesinde devlet memurlarına ticari hayat doğrultusunda bazı yasaklar getirilmiştir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28’nci maddesi, Devlet Personel Başkanlığı ve Danıştay Kararları doğrultusunda değerlendirildiğinde;
- Tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir ticari faaliyette bulunamazlar.
- Şirketlerde ticari mümessil veya ticari vekil olamazlar.
- Kollektif şirketlere ortak olamazlar.
- Komandit şirkette komandite ortak olamazlar.
- Adi şirketlere ortak olamazlar.
- Anonim şirketlerde yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar,
- Limited şirketlerde şirketin yönetim ve denetiminde görev almamaları şartıyla kendileri olmamak üzere şirketi idare ve temsil edecek olanların belirtilmediği sürece şirkette görev alamazlar.