Belediyelerin Tazminat Ödemesi Belediye Personellerinin Sorumluluğunu Getirir Mi?

Mali Yönetim Sorumluluk / Ceza Hukuku
Belediyelerin Tazminat Ödemesi Belediye Personellerinin Sorumluluğunu Getirir mi?
Özeti :

Belediyelerin ödediği para cezası, faiz ve avukat ücreti gibi çeşitli giderlerde, personelin sorumluluğu anlatılmaya çalışılacaktır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

BELEDİYENİN TAZMİNAT ÖDEMESİ DURUMUNDA BELEDİYE PERSONELİNİN SORUMLULUĞU (Mali Hukuk Sayı: 174, Kasım-Aralık 2014)

 

1. GİRİŞ

Belediyeler toplumun her kesimine hizmet sunmaya çalışmakta ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda da belediyelerin görev ve sorumlulukları ayrıntıları ile belirtilmiştir.

Toplumun hemen hemen her kesimine çok çeşitli hizmetleri sunmaya çalışan belediyelerin, hizmetlerinde çeşitli nedenlerden dolayı aksamalar olabilmekte ve söz konusu aksamalardan dolayı çeşitli tazminatlar ödeyebilmektedir.

 

2. HUKUKİ DAYANAK

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun birinci maddesinde, söz konusu kanunun belediyelerde çalışan memurları da kapsadığı belirtilmiştir.

Aynı kanunun, 12’inci maddesinde;

‘’(Değişik: 12/5/1982 - 2670/5 md.)

Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. ’’

13’üncü maddesinde;

“- (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/6 md.)

(Değişik fıkra: 06/06/1990 - 3657/1 md.) Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.

12 nci maddeyle bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili diğer hususlar Başbakanlıkça düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.”

ifadeleri yer almaktadır.

657 sayılı kanunun 1’inci maddesinde belirtildiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu belediyeler ve belediyelerin kurdukları birliklerde çalışan memurlar hakkında da uygulanmaktadır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 8’inci maddesinde;

‘’Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.’’

hükmü yer almaktadır.

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’ndaki düzenlemeye göre ise; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar; kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur.

Aynı kanunun “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinde;

“Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde;

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f) (Mülga:22/12/2005-5436/10 md.)

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,

Esas alınır.”

denilerek, kamu zararının oluşması için, kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması gerekmektedir.

Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in 1’inci maddesinde;

“Bu Yönetmelik memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevleri ile ilgili olarak kişilerin uğradıkları zararlarının nevi ve miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.”

2’nci maddesinde;

“Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik l. maddesinin l. fıkrası kapsamına giren kurumlarda çalışan memurlar hakkında uygulanır.
Aynı maddenin 3. fıkrasında sayılanlar hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.”

4’üncü maddesinde;

“Memurlar görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek, Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almakla görevli ve sorumludurlar. Memurlar, bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle doğan zararları bu Yönetmelikte belli edilen usul ve esaslar uyarınca tazminle mükelleftirler. Sayıştay'a karşı sorumlu olanların sorumlulukları hakkında 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümleri saklıdır.”

5’inci maddesinde;

“ Bu yönetmelik hükümlerine göre memurlarca tazmin edilecek zararlar:

a) Kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin veya kişilerin uğradığı zararlar,…ibarettir.”

hükmü,

6’ncı maddesinde;

”Memurların zararları tazmin mükellefiyetinin doğması için;

a) Zararın mevcut olması,

b) Zararın doğrudan doğruya memurun fiilinden doğması,

c) Zararın mücbir sebepten hasıl olmaması,

şarttır.”

hükmü,

9’uncu maddesinde;

“a) Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip etmekle görevli ve sorumludurlar.

b) Memurlarca verilen zararların miktarının tespiti ve ilgililerden bu Yönetmelik veya genel hükümlere göre tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.”

hükmü,

11’inci maddesinde;

“Memurların görevlerini, kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gereken dikkat
ve itina ile yapmamaları sebebiyle zarara uğrayan kişilerin zararları başvurdukları mahkeme veya makamlarca verilen kararlar uyarınca ilgili kurumlarca karşılanır.

Kurumların genel hükümlere göre sorumlu memurlara rücu hakları saklıdır.”

hükmü yer almaktadır.

 

3. SONUÇ

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12 ve 13’üncü maddeleri ile bu kanun gereği çıkarılan Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’te, devlet memurlarının, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu; devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi gerektiği; kişilerin kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açacağı; kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkının saklı olduğu ifade edilmiştir.

Belediye bütçesinden ödenen ceza, faiz ve vekâlet ücreti gibi giderlerin, yaptırılacak soruşturma sonunda, illiyet bağı kurularak; ya sorumlulukları tespit edilen memurlara rücu edilecek, ya da memurların gerekli dikkat ve itinayı gösterdiklerine, kasıt ve ihmallerinin bulunmadığına hükmedilecek ve ceza rücu edilmeyerek belediyenin uhdesinde kalacaktır. Bu işlemler de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 12’inci maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerekmektedir.