Belediyelerin Sosyal Yardım Hizmetleri ve Karşılaşılan Sorunlara Yönelik Değerlendirmeler
Mali Yönetim Harcama ve Sözleşme Hukuku Cengiz AYGÖR - Sayıştay Uzman Denetçisi 03.12.2017 3154Özeti :
Belediyeler sosyal yardım ve hizmetlerine ilişkin esasları çıkaracakları yönetmeliklerde düzenlemektedir. Bu çalışmamızda, yönetmeliklere konu edilen sosyal hizmet ve yardımların uygulanma biçimlerinde ortaya çıkan sorunlar irdelenecektir.
BELEDİYELERİN SOSYAL YARDIM VE HİZMET GÖREVİNİ YERİNE GETİRİRKEN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLARA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME (MALİ HUKUK SAYI: 156, KASIM-ARALIK 2011)
I-GİRİŞ
Günümüzde belediyelerin yoksul ve yardıma muhtaç kimselere yapmış olduğu gıda, giyecek, yakacak gibi ayni ve nakdi yardımlar ile ekmek fabrikaları ve aş evleri gibi sosyal hizmetler bu kişilerin geçim sıkıntısının giderilmesinde veya asgariye indirilmesinde önemli katkı sağlamaktadır.
Belediyeler sosyal yardım ve hizmetlerine ilişkin esasları çıkaracakları yönetmeliklerde düzenlemektedir. Bu çalışmamızda, yönetmeliklere konu edilen sosyal hizmet ve yardımların uygulanma biçimlerinde ortaya çıkan sorunlar irdelenecektir.
II –SOSYAL YARDIM VE HİZMETE İLİŞKİN HUKUKİ DÜZENLEME
03/07/2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendinde, belediyelerin mahalli müşterek nitelikte olmak kaydıyla sosyal hizmet ve yardım yapabileceği ve Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyelerin, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açacağı, (b) bendinde de belediye hizmetlerinin sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün, ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemlerin uygulanacağı belirtilmiş; 60 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasının (i) bendinde, belediyenin giderleri arasında “Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar.’’ sayılmıştır.
Anayasanın 124 üncü maddesine göre Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarma yetkisini haiz bulunmaktadırlar.
Anayasanın ve 5393 sayılı Kanunun söz konusu hükümlerine istinaden belediyeler, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve hayatlarını en düşük seviyede dahi sürdürmekte güçlük çeken dar gelirli, yoksul, muhtaç, kimsesiz ve özürlülere bütçe imkânları dâhilinde yapılacak ayni ve nakdi sosyal yardımlar ile özürlü merkezlerinin oluşturulması, kadın ve çocuk korunma evleri açılması, meslek ve beceri kazandırma ve diğer sosyal hizmetlerin yürütülmesine dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla yönetmelik çıkarmaktadır.
III–BELEDİYE YARDIM SANDIĞI KURARAK SOSYAL YARDIMDA BULUNABİLİR Mi?
5393 sayılı Kanununun, “Belediyenin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 14 üncü maddesinin (a) bendinde, sosyal hizmet ve yardım yapmak belediyelerin görevleri arasında sayılmış olup söz konusu sosyal hizmet ve yardım amacını gerçekleştirmek için belediyelere “Sandık” kurma yetkisi verilmemiştir.
Bunun yanında, 10.12.2003 tarih ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun 12 nci maddesinin ilk fıkrasında;
“Genel Yönetim kapsamındaki İdarelerin bütçeleri, merkezi yönetim bütçesi, sosyal güvenlik kurumları bütçeleri ve mahalli idareler bütçeleri olarak hazırlanır ve uygulanır. Kamu İdarelerince bunlar dışında herhangi bir ad altında bütçe oluşturulamaz” denilmek suretiyle, bütçe disiplininin sağlanması bakımından bütçe dışı yapılanmaların yapılmasının mümkün olmadığı hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, belediyelerin yardım sandığı kurarak sosyal hizmet ve yardımda bulunmaları veya bunun yönetmelik konusu yapılması mümkün değildir.
IV–BELEDİYE SINIRLARI DIŞINDA YAŞAYANLAR SOSYAL YARDIM VE HİZMETTEN FAYDALANABİLİR Mİ?
5393 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin (a) bendi;
“Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade eder.”,
“Hemşehri hukuku” başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrası,
“Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.”,
“Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında ise;
“Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu maddelerde yer alan hükümler gereğince, belediyeler, belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamakla görevli ve sorumlu tutulurken hemşehrilerin de ikamet ettikleri beldenin belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları bulunmaktadır. Ancak, bahse konu görev, sorumluluk ve yetki alanının çevresi “belediye sınırları” ile sınırlandırılmıştır.
Dolayısıyla, belediye sınırları içerisinde ikamet eden sosyal ve ekonomik açıdan yardıma ihtiyacı olan kişi ve ailelerin, belediye imkânları dâhilinde ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözülmesi gerekeceğinden, belediyenin yapacağı sosyal yardım ve hizmetlerden belediye sınırları dışında yaşayan dar gelirli ve muhtaç kimselerin faydalanması mümkün değildir.
V–BELEDİYELER SOSYAL YARDIM KAPSAMINDA YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNE BURS VEREBİLİR Mİ?
3.3.2004 tarihli ve 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun 2 nci maddesinde;
“Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu; yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebilir.
Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tâbi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (belediyeler hariç) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.”
denilmek suretiyle, yüksek öğrenim öğrencilerinden yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilenlere burs-kredi verilmesi görevi Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na verilmiş olup diğer tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamayacakları hükme bağlanmış ancak, belediyeler bu hükümden istisna tutulmuşlardır.
Dolayısıyla, belediyelerde kendi sınırları ve mücavir alanları içerisindeki dar gelirli, yoksul, muhtaç, kimsesiz durumda bulunan ve yurt içinde yüksek öğrenim gören öğrencilere burs veya kredi şeklinde nakdi yardımda bulunmalarına imkan sağlayan düzenlemelere yönetmeliklerde yer verilmekteydi.
Ancak, 10.03.2009 tarih ve 27165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin E:2008/24 ve K:2008/165 sayılı kararı ile 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…(belediyeler hariç)…’' ibaresi Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olduğundan, yükseköğretim eğitim kurumlarında eğitimini sürdürmekte olan yardıma muhtaç öğrencilere burs gibi nakdi yardımdan yararlanma hakkı ortadan kalkmış olmaktadır.
VI-BAŞVURULARDA İKAMETGAH BELGESİ İLE NÜFUS CÜZDANI ÖRNEĞİ İSTENEBİLİR Mİ?
21/05/2008 tarih ve 26882 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Adres Kayıt Sisteminin Uygulanması”na ilişkin 2008/8 sayılı Başbakanlık Genelgesinde;
Kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları işlemlerde MERNİS veri tabanında yer alan ve T.C. kimlik numarası ile ilişkilendirilmiş bulunan "Kimlik Paylaşımı Sistemi"nden (KPS) temin edecekleri yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerini esas alınacağı ve kırtasiyeciliğin ortadan kaldırılması bağlamında, kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen iş ve işlemlerde, nüfus müdürlüklerinden veya vatandaşlardan yerleşim yeri ve diğer adres belgesi (ikametgâh ilmühaberi) ile nüfus kayıt örneğinin istenmeyeceği, bu belgelerin, ilgili kuruluş tarafından doğrudan KPS'den elde edileceği belirtilmiştir.
Dolayısıyla, sosyal yardım ve hizmetten faydalanacak ihtiyaç sahiplerinin belirlenmesinde İkametgah belgesi ve nüfus cüzdanı örneği gibi belgelerin istenmemesi gerekmektedir.
VII-SOSYAL YARDIM VE HİZMETE BAŞVURANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ NASIL OLACAK?
Sosyal yardım ve hizmetten faydalanmak isteyen ihtiyaç sahibi kişiler öncelikle sosyal yardım işler müdürlüğüne yardım istemlerine ilişkin belgelerle birlikte başvurmaktalar ve ilgili müdürlükçe gerektiğinde zabıta ve Emniyet Müdürlüğü aracılığıyla başvuru veya durum tespit belgeleri hakkında ekonomik ve sosyal durumun tespitine yönelik yerinde inceleme yaptırabilmekte ve sonucunda inceleme raporu düzenlemektedir.
İnceleme raporunda başvuranların genel durumları, istekleri ve ihtiyaçlarıyla ilgili toplanan bilgiler belirtilmekte ve başvuranın evrakları sosyal inceleme raporuyla birlikte karara bağlanmak üzere oluşturulacak değerlendirme kuruluna gönderilmektedir. Belediyede ihtiyaç sahibi kişilere yapılacak sosyal yardım ve hizmetler, Belediye Başkanınca görevlendirilecek müdür ve üstü yöneticilerden oluşan değerlendirme kurulu tarafından yürütülmektedir.
Söz konusu değerlendirme kurulu, Belediye Başkanının görevlendireceği bir başkan yardımcısı başkanlığında sosyal yardım işler müdürü, yazı işleri müdürü, mali hizmetler müdürü ve zabıta müdüründen teşekkül etmektedir. Değerlendirme kurulunun toplantı ve karar nisabı, üye tam sayısının salt çoğunluğu olmaktadır.
Değerlendirme kurulu, nakdi ve sosyal yardım talebiyle belediyeye müracaat eden veya belediyece tespit edilen yoksul ve muhtaç kişilerin durumlarını değerlendirerek yardım yapılmasının uygun olup olmadığına veya uygun bulunması durumunda yapılacak yardımların miktarı, süresi ve şekline ilişkin kararlar almaktadır. Dolayısıyla, yoksul ve muhtaç kişilerin durumlarını değerlendirerek yardım yapılıp yapılmamasına karar verecek merci değerlendirme kuruludur. Ancak, yoksul ve muhtaç kişilerin durumlarının objektif kıstaslara göre değerlendirilebilmesi için talepte bulunan kişilerin iş durumu, gelirleri, barınma ve engelli durumları gibi sosyal ve ekonomik durumlarını puanlamaya tabi tutan değerlendirme kriterlerinin ortaya konulması gerekmektedir.
VIII-SOSYAL YARDIM VE HİZMET HANGİ DURUMLARDA KESİLECEK?
Talepte bulunan kişilerin yoksul, muhtaç ve özürlülük durumu devam ettikçe söz konusu yardım ve hizmet yapılmaya devam edilir. Ancak, yardım talebinde bulunan kişilerin,
a)Müracaat formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi veya istenilen belgelerin sahte ya da yanıltıcı olduğunun tespiti halinde,
b) Geçerli bir mazereti olmaksızın üç ay aralıksız olarak yardımın alınmaması halinde,
c)Öğrenci yardımlarında, öğrencinin okuldan uzaklaştırma cezası aldığının veya okulla ilişiğinin kesildiğinin belirlenmesi halinde,
yararlandığı yardım ve hizmetin kesilmesi gerekmektedir.
IX-SOSYAL YARDIMLARDA BELGE DÜZENLEME ZORUNLULUĞU VAR MI?
01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere 10.03.2006 tarih ve 26104 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmış olan “Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği”nin 43 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında,
“Bütçeden nakden veya mahsuben yapılan harcamalar “Ödeme Emri Belgesi” (Örnek32), diğer işlemler ise “Muhasebe İşlem Fişi” (Örnek-33) ile muhasebeleştirilir.” Denilmek suretiyle, bütçeden nakden yapılacak yardım harcamalarında, ödeme emri belgesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, ayni yapılan yardımlarda yardımdan faydalanan kişilerin listelerinin ödeme emri belgesine kanıtlayıcı belge olarak eklenmesi gerekir.
X-SONUÇ
Belediyelerin mahalli müşterek nitelikte olmak kaydıyla dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapmış olduğu sosyal hizmet ve yardımlar belediyelerin önemli görevleri arasındadır. Belediyeler bu görevini çıkaracakları yönetmeliklerle yerine getirmektedir. Ancak, yönetmeliğe konu edilen sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin usul ve esasların mevzuat çerçevesinde ve objektif kriterlere göre belirlenmesi gerekmektedir.