2018 Yılı Kıdem Tazminatı, Şartları, Ödenmesi ve Değişik Durumlarda Yansımaları
Sosyal Güvenlik - Personel İşçi Hakları Mahmut ÇOLAK - SGK Başmüfettişi 03.12.2017 38029Özeti :
6552 sayılı Kanunla birlikte kamuda önemi daha da fazla artan kıdem tazminatı konusuna yönelik olarak dikkat edilmesi konular gerekçeleriyle birlikte bu çalışmada ortaya konulmaktadır. Kıdem tazminatının kimlere ne şekilde ödeneceği, kıdem tazminatı hesabına dahil edilecek ücret eklentilerinin neler olduğu, özel durumların kıdem tazminatında nasıl dikkate alınacağı gibi konular detayı ile bu çalışmada açıklanmaktadır.
Kıdem Tazminatı Ödenme Şartları
Kıdem Tazminatının Hesaplanması
Değişik Durumlarda Kıdem Tazminatı Ödenmesi
I- YASAL DÜZENLEME
- 1475 sayılı Kanunun 14 üncü Maddesi
- 4857 sayılı Kanunun 120 nci Maddesi
- 4857 sayılı Kanunun Geçici 1 inci Maddesi
- 4857 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı Maddesi
II- KIDEM TAZMİNATININ ÖDENME ŞARTLARI
İş Kanununa tabi işçilerin iş sözleşmelerinin aşağıdaki şartların birinin gerçekleşmesi durumunda feshedilirse işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
1- İşveren tarafından 4857 sayılı Kanunun işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenleyen 25 inci maddesinde belirtilen sağlık sebepleri, zorlayıcı sebepler ile işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 25 inci maddedeki bildirim süresini aşması,
2- İşçi tarafından 4857 sayılı Kanunun işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenleyen 24 üncü maddesinde belirtilen sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri ve zorlayıcı sebepler,
3- Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4- Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıkların yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla(İlgili kurumdan belgelendirmesi gerekmektedir.),
5- 506 sayılı Kanunun 60/A(a,b) madde hükmünde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
6- Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi,
Bayan işçinin evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshedip ertesi gün başka bir işyerinde iş sözleşmesine istinaden çalışması kıdem tazminatı isteyebilmesine engel değildir.[1]
7- İşçinin ölümü sebebiyle.
8- İşçinin işyerinde en az bir yıl çalışmış olması.
İş Yasasında kıdem tazminatı için en az bir yıllık çalışma esası getirilmiştir. En az bir yıl çalışmak koşulu ile yıldan artan süreler için oran dahilinde kıdem tazminatı ödenir.[2] Bir yıllık sürenin başlangıcı, işçinin işyerinde fiilen işe başladığı tarih olarak dikkate alınacaktır. Sürenin sonu ise; bildirimli fesihte bildirim önellerinin sona erdiği tarih, bildirimsiz fesihte fesih beyanının işçiye intikal ettiği tarih, ölüm halinde ise işçinin öldüğü tarih esas alınacaktır. Bu sürenin hesaplanmasında, grev ve lokavtta geçen süreler işçinin kıdeminden sayılmaz. İş sözleşmesinin askıda bulunduğu dönem, izin, deneme süresi, hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil gibi çalışılmadan geçirilen süreler işçinin kıdeminden sayılmaktadır.
III- KIDEM TAZMİNATININ HESAPLANMASI
İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.
İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır.
Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret(Brüt Ücret-Giydirilmiş Ücret) üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Kıdem tazminatının hesaplanmasında 4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre, birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de dikkate alınır. Evlenme, ölüm, doğum, iş elbisesi gibi yapılan yardımlar kıdem tazminatının saptanmasında dikkate alınmaz.
Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır.
Gelir Vergisi Kanununun 2320 sayılı Kanunla değişik 25 inci maddesinin 7 numaralı bendinin “1475 ve 854 sayılı Kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı “ hükmü çerçevesinde gelir vergisinden istisna tutulmuştur.
Gelir Vergisi ile Kurumlar Vergisi mükellefi olan işverenler tarafından ödenen kıdem tazminatları; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/3 ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/2 madde hükümleri gereğince, safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 41/2 madde hükmü gereğince; işverenin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ödenen kıdem tazminatlarının gelir vergisinden indirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla 5422 sayılı Kanunun 13/2 madde hükmü “ Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır. “ gereğince de kurumlar vergisinden de gider olarak indirilmesi söz konusu değildir.
Gider kaydının yapılabilmesinin tek şartı; kıdem tazminatının ödenmiş olmasıdır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun IV/1-ı “ Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat vesaire gibi her ne ad ile olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar için verilen makbuzlar ile bu paralar nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar “ pozisyonu gereğince binde 6 oranı üzerinde damga vergisi kesintisi yapılır. Dolayısıyla kıdem tazminatı ödemesinde %o6 oranında damga vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
506 sayılı Yasanın 4958 sayılı Yasa ile değişik 77 nci maddesinin “ Şu kadar ki, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile…sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmaz..” hükmü çerçevesinde kıdem tazminatı sigorta primine esas kazanç matrahından istisna edilmiştir.
Ücret eklentilerinin kıdem tazminatına esas ücrete dahil edilebilmesi için;
- İşçiye bir menfaat sağlanmış olmalı,
- Menfaat para ile ölçülebilir nitelikte olmalı,
- Menfaat kanundan ya da akitten doğmalı,
- Menfaatler arızi olmamalıdır.
Bayram harçlığı[3]
Kıdem Tazminatı Tavanı
Dönem Aralığı Kıdem Tazminatı Tavan (TL)
01.01.2015-31.12.2015 3.541,27
IV- KIDEM TAZMİNATININ ÖDENMESİ
İşçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için(kıdem yılı 365 gün olarak hesaplanır.) Kıdem yılı 360 gün kabul edilemez. Bir tam yıl ifadesinden 365 günün anlaşılması gerektiğinden, kıdem tazminatının hesabında yılın 365 gün olarak dikkate alınması gerekmektedir.[4]
İşverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez.
İşçinin değişik kamu kuruluşlarında (Genel, katma ve özel bütçeli idareler ile 468 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kurumlardır.) geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi durumunda hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir. Kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde iş sözleşmesi sona ererse, geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz. Ancak, Emekli sandığına tabi geçen sürelere ait ödenecek miktar, yaşlılık/malullük aylığının başlangıç tarihindeki emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz.
İşçinin ölümü halinde kıdem tazminatı kanuni mirasçılarına ödenir.
Toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna(Başbakanlık Müşteşarı) 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.
Kıdem tazminatının ödenmemesi durumunda; 1475 sayılı İş Kanunu’nun hizmet akdine ilişkin cezalar başlığını taşıyan 98 inci maddesinin birinci fıkrasının (D) bendi hükmünde müeyyide öngörülmüş olmasına rağmen, 4857 sayılı İş Kanunu ile ilgili madde yürürlükten kaldırılmış, herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. Bunun da nedeni, yasal faiz oranının düşüklüğü karşısında, uzayan davalar yüzünden işçilerin zor duruma düşmelerini önleme gereksinimidir.[5] Faizin başlangıç tarihi, iş sözleşmesinin sona erdiği veya işçinin öldüğü tarih dikkate alınır.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125 inci maddesi hükmüne göre; kıdem tazminatında 10 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir.
İhbar ve kıdem tazminatı 10 yıllık zaman aşımına tabidir.[6]
V- DEĞİŞİK DURUMLARDA KIDEM TAZMİNATI UYGULAMASI
a) Mevsimlik İşler İle Kısmi Süreli İş Sözleşmesi İle Çalışan İşçinin Kıdem Süresinin Saptanması
Mevsimlik işlerde hizmet sözleşmesi askıda kaldığından dolayı, iş sözleşmesinin devam ettiği süreler dikkate alınarak kıdem süresi hesaplanır.
Kısmi süreli iş sözleşmesinde ise, tam süreli iş sözleşmesinde olduğu gibi değerlendirilerek kıdem süresi hesaplanır.
Mevsimlik İşlerde; mevsim sonuna kadar iş sözleşmesi sona ermez, yeni mevsime kadar askıda kalır. Kıdem çalışılan sürelerin toplamıdır. Mevsimlik işçinin kıdem süresi, her yıl çalıştığı ve çalışılmış gibi kabul edilen süreler toplanarak 365’e bölünmek suretiyle yıla çevrilerek hesaplanır. Her mevsim bir yıl gibi kabul edilerek buna göre yapılan ödeme yasaya aykırıdır.[7]
b) İstifa Halinde Kıdem Tazminatının Doğup Doğmayacağı
Kanunda, açıkça “ istifa hali” denilmediği halde, tamamen kazai içtihatlarla şekillenen ve “istifa halinin” kıdem tazminatı gerektirmeyen bir “son bulma” şekli olduğu konusunda hakim bir görüş bulunmaktadır. Yargıtay[8] bir kararında, ilke olarak istifa ile hizmet akdinin son bulmasında kıdem tazminatı hakkının doğmayacağını; ancak, kıdem tazminatına hak kazandıracak bir sağlık nedeninin söz konusu olması halinde önceki hizmet dönemi için kıdem tazminatının ödeneceğine karar vermiştir.[9]
c) Askerlik Sürelerinin Borçlanmasında Kıdem Tazminatının Durumu
Kıdem süresi belirlenirken ilke olarak askerlikte geçen sürelerin veya borçlanılarak hizmetten sayılan askerlik görevlerinin kıdem süresine ilave edilmemesi gerekmektedir. Ancak, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinin “ T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir. Hükmü ile borçlanılan askerlik hizmetinin de kıdemde dikkate alınmasına olanak veren bir istisna getirilmiştir. Buna göre hizmet birleştirilmesi yapılarak son kamu kurumunca kıdem tazminatı ödenmesinde askerlik süresinin kıdeme dahil edilebilmesi için;
- Muvazzaf askerlik görevinin er olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,
- Sosyal Sigortalar Mevzuatında öngörüldüğü şartlarla borçlanmış ve borçlarını ödemiş olmaları,
- Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan,
- Kamu kesiminde çalışan işçi,
Olması gerekmektedir.[10]
d) Grev ve Lokavt Halinde Kıdem Tazminatı Uygulaması
Grev ve lokavtta geçen sürelerin borçlanılması ilk defe 4958 sayılı Yasa ile getirilerek 506 sayılı Yasanın 60 ıncı maddesinin (F) bendinde düzenlenmiştir. Bu hükümden hareketle, 06.08.2003 tarihinden önceki dönemler için grev ve lokavt halinde borçlanma yasal olarak mümkün olmadığından dolayı, kıdem hesabında nazara dikkate alınması mümkün görülmemektedir. Askerlik borçlanmasındaki usul ve esaslar grev ve lokavt durumunda da geçerli olduğundan, kıdem tazminatında dikkate alınması düşünülmektedir.
Kanuni Grev ve Lokavt halinde; 2822 sayılı Kanunun 42 nci maddesi gereğince, iş ilişkileri askıda kalan işçilere bu dönem için işverence sosyal yardım ve ücret ödenmeyeceği ve kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.
e) Aynı İşverene Ait İş veya İşyerlerinde Fasılasız veya Fasılalarla Çalışılma Halinde Kıdem
İşçinin kıdemi, iş sözleşmesinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.
Aynı işverene ait iş veya işyerlerinde fasılalarla çalışma halinde önceki iş sözleşmelerinin kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekilde sona ermesi halinde bu süreler için kıdem tazminatı ödenmeyecektir.[11]
f) İşyerinin Değişmesi veya İşyerinin Naklinin Kıdeme Etkisi
İşyerinin el değiştirmesi veya yer değiştirmesi halinde de işçinin kıdemi kesilmez ve bu durumlarda işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerinde çalışma sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır.
g) Kamu Kuruluşlarında Çalışma Halinde Belirli Koşullarla Hizmetlerin Birleştirilmesi
Kamu kuruluşlarında geçen hizmetlerin birleştirilmesi için, hizmetlerinin tamamı kamu kuruluşlarında geçirmelidir. 506 sayılı Kanuna göre yaşlılık ve malullük aylığı ya da toptan ödeme almağa hak kazanmış olmalıdır.
h) Tutukluluk Süresinde Kıdem Tazminatı
Tutuklulukta; tutukluluk süresi çalışılmış gibi sayılan hallerden değildir. Bu bakımdan kıdem süresinden sayılmaz ve kıdem tazminatı hesabına dahil edilmez.[12]
I) Hastalık Halinde Kıdem Tazminatı
Hastalık halinde; kısa süreli rapor dönemi kıdem tazminatında dikkate alındığı halde, bu süre makul süreyi aştığı takdirde sözleşme askıya alınmış sayılacağından kıdeme dahil edilmemelidir.[13] İşçinin uzun süre raporlu olarak çalışamadığı süre kıdem süresine eklenemeyeceğinden bir tam yıllık çalışma olgusu gerçekleşmez.[14]
i) Çıraklık Döneminde Geçen Sürelerin Kıdeme Sayılıp Sayılmayacağı
Çırak okulunda geçen süre, iş sözleşmesine dayalı olmadığından kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamaz.[15]
V- KIDEM TAZMİNATININ SİGORTA ETTİRİLİP ETTİRİLEMEYECEĞİ İLE KIDEM TAZMİNATI FONU
Kıdem tazminatından doğan sorumluluğu işveren şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta ettiremez.
İşveren sorumluluğu altında ve sadece yaşlılık, emeklilik, malullük, ölüm ve toptan ödeme hallerine mahsus olmak kaydıyla Devlet veya kanunla kurulu kurumlarda veya % 50 hisseden fazlası Devlete ait bir bankada veya bir kurumda işveren tarafından kıdem tazminatı ile ilgili bir fon tesis edilir. Fon tesisi ile ilgili hususlar kanunla düzenlenir.
KAYNAKÇA
- Demircioğlu / Centel, İş Hukuku, Beta A.Ş., Yenilenmiş 7. Bası, İstanbul, Kasım 1999
- Doç. Dr. Cevdet İlhan GÜNAY, İş Hukuku, Yetkin Yayınları, 2004, 3.Baskı
- Prof. Dr. Hamdi MOLLAMAHMUTOĞLU, İş Hukuku, Turhan Kitabevi, Ankara 2004
- ALDEMİR Ahmet, Askerlik Borçlanması ve Sosyal Güvenlik Hakkı ile Kıdem Tazminatına Etkisi, Yerel Yönetim ve Denetim, Ağustos 2004
[1] Yarg. HGK, 27.04.1988 T., E.1988/9-225, K.1988/369
[2] Yarg. 9.HD., 21.11.1983 T., E.6684, K.9503
[3] Yarg. 9.HD., 27.11.1979 T., E.14304, K.14486
[4] Sayıştay Temyiz Kurulu, 07.03.1989 T., Dosya No:21607, Tutanak No:21721
[5] Demircioğlu / Centel, İş Hukuku, Beta A.Ş., Yenilenmiş 7. Bası, İstanbul, Kasım 1999, Sayfa: 161
[6] Yarg. 9.HD., 28.12.1987 T., E.1987/10942, K.1987/11853
[7] Yarg. 9.HD., 09.06.1988 T., E.1988/4790, K.1988/6398
[8] Yargıtay 9.H. Dairesinin 20.02.1985 tarih ve E.2091, K.1964 sayılı kararı.
[9] Yargıtay 9.H. Dairesinin 20.2.1985 tarih, E.2091, K.1964 sayılı kararı.
[10] ALDEMİR Ahmet, Askerlik Borçlanması ve Sosyal Güvenlik Hakkı ile Kıdem Tazminatına Etkisi, Yerel Yönetim ve Denetim, Ağustos 2004, Sayfa : 14
[11] Yargıtay 9.H.D., 15.02.1977, E.1976 K. 21578
[12] Yargıtay 9.H.D.28.3.1984, E.2871, K.3241
[13] Yargıtay H.G.K. 16.11.1983, E.1067, K.1169
[14] Yarg. 9.HD., 25.12.1995 T., E.1995/21880, K.1995/36323
[15] Yarg. 9.HD., 10.09.1992 T., E.1992/2501, K.1992/9751