18 Yaşın Altında Geçen Çalışma Sürelerinin Emekliliğe Etkisi (Mali Hukuk Sayı: 156, Kasım-Aralık 2011)

Sosyal Güvenlik - Personel Sosyal Güvenlik
18 YAŞIN ALTINDA GEÇEN ÇALIŞMA SÜRELERİNİN EMEKLİLİĞE ETKİSİ (MALİ HUKUK SAYI: 156, KASIM-ARALIK 2011)
Özeti :

Bu makalede çalışanların 18 yaşın altında geçen sürelerinin emeklilik açısından nasıl dikkate alınacağı konusu açıklanacaktır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

18 YAŞIN ALTINDA GEÇEN ÇALIŞMA SÜRELERİNİN EMEKLİLİĞE ETKİSİ (MALİ HUKUK SAYI: 156, KASIM-ARALIK 2011)

 

1- GİRİŞ

Çalışanların sigortalılıkta geçen süreleri emeklilik için gerekli prim gün sayısında veya memurlar açısından hizmetlerine sayılmakta iken bazı genel kurallara göre inceleme yapılmakta ve prim/kesenek yatırılmış olsa dahi bazı süreler emeklilik için gerekli çalışma süresinden sayılmamaktadır. Bu kapsamda 18 yaşın altında geçen çalışma süreleri de değerlendirilmekte ve özellikle memurlar açısından 18 yaşın altında geçmiş ve emeklilikte değerlendirilmemesi gereken çalışma sürelerinin kurumlarınca değerlendirilerek emekliye sevk edilmelerinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bu geçersiz süreleri iptal edilerek bu kapsamda emeklilikleri de iptal edilmektedir. Bu durumda emeklilik planı yapan çalışanlar olumsuz sürprizlerle karşılaşmakta ve göreve iade edilerek emeklilik için gerekli çalışma sürelerini tamamlamak üzere tekrar çalışmaya başlamaktadırlar.

Bu makalede çalışanların 18 yaşın altında geçen sürelerinin emeklilik açısından nasıl dikkate alınacağı konusu açıklanacaktır.

 

2- SİGORTALILIK AÇISINDAN 18 YAŞ ALTI HİZMETLER

Sigortalılık açısından 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde 4/1-b ve 4/1-c sigortalılarından 18 yaşını doldurmamış olanların sigortalı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında ise (h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 12 nci maddesinde bu kanunla tanınan haklardan 18 yaşını bitirmiş bulunanların faydalanacağı aynı Kanunun Ek 21 nci maddesinde ise bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında, 5434 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu kapsamda 4/1-b ve 4/1-c sigortalılarının varsa 18 yaşın altında geçen çalışma süreleri genel prensip olarak emekliliklerinden sayılmamaktadır. Ancak bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmayacak ve bu süreleri emekliliklerinden sayılacaktır. Bu düzenleme ile emeklilikte hizmet süresinin başlangıcında 18 yaş sınırına bir istisna getirilmiş ve bu şekilde görevlere başlayanların 18 yaşın altında kalan çalışma sürelerinin de hizmet olarak sayılmasına imkan sağlanmıştır.

Bu iki sigortalılık hali haricinde 4/1-a sigortalılarının ise 18 yaşın altında geçen çalışma süreleri emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayılarından sayılmakta ancak sigortalılık başlangıçları 18 yaşın doldurulduğu tarih kabul edilmektedir. Böylece uygulamada 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilmektedir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri ise prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmektedir(5510 SK. Md. 38).

 

3- EMEKLİLİKTE GEÇERLİ YAŞIN TESPİTİ

5510 sayılı Kanunun 2008 yılı Ekim ayında yürürlüğe girmesiyle artık memurlar eski ve yeni memurlar olarak ikiye ayrılmıştır. Emeklilikte geçerli doğum tarihinin belirlenmesi ile ilgili olarak Ekim 2008 tarihinden önce bir ay bile olsa Emekli Sandığına tabi çalışması olup 5510 sayılı Kanunun 4/1-c maddesi kapsamında sigortalı sayılan eski memurlar hakkında aynı kanunun Geçici 4. maddesi uyarınca 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. Ekim 2008 sonrası ilk defa 5510 sayılı Kanuna göre 4/1-c sigortalısı olmayı gerektirecek görevlere giren kamu çalışanları hakkında ise 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. Bu nedenle konuyu eski ve yeni memurlar açısından ayrı ayrı değerlendireceğiz.

3.1- Emekli Sandığında Emeklilikte Geçerli Yaşın Tespiti

İlk olarak Emekli Sandığında memurların emeklilikte geçerli yaşlarının belirlenmesi hususunda 5434 sayılı Kanunun 105. maddesi ile düzenleme yapılmış daha sonra 657 sayılı Kanunda kazai rüşt kararı nedeniyle yapılan madde değişikliği sonrası 5434 sayılı Kanunda da bu düzenlemeye paralel Ek 26. madde ile düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeler gereğince memurların Emekli Sandığına tabi göreve girişlerinde;

  • İşe başladıkları zaman kurumlarına verdikleri nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri,
  • Şayet 18 yaşını doldurduktan sonra yaş düzeltmesi yapılmış ise 18 yaşının doldurulduğu tarihteki doğum tarihleri,
  • Nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki tarihleri,
  • Birden fazla nüfus kaydı bulunanların bu kayıtları arasında fark varsa, tarihi eski olan kayıtta yer alan tarihleri,
  • Birden fazla nüfus kaydı bulunanlardan sonraki kayıt idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir karar ile yapılmış veya düzeltilmiş ise, kararlar nüfus kayıtlarına henüz geçirilmemiş olsa bile iştirakçiler için bu karar 18 yaşın doldurulmasından evvel alınmış olmak şartıyla bu kayıtta yer alan tarihleri,

Emeklilikte geçerli olarak kabul edilmektedir. Doğum tarihlerinin değerlendirilmesinde dul ve yetimler hakkındaki hükümlerin uygulanmasında da hak sahibi oldukları tarihlerde kayıtlı bulundukları nüfus idarelerindeki doğum tarihleri esas alınmaktadır.

Doğum tarihlerinde, iştirakçiler için 18 yaşın doldurulmasından sonra, dul ve yetimler için de aylığa veya toptan ödemeye istihkak tarihlerinden geriye doğru bir yıl içinde yapılan düzeltmeler dikkate alınmamaktadır.

Doğum tarihlerinde sadece yıl belirtilmiş de ayı ve günü gösterilmemiş ise o yılın Temmuz ayının birinci günü, ay yazılı ancak sadece gün gösterilmemiş ise, o ayın birinci günü, doğum günü sayılmakta ve işlemler buna göre yapılmaktadır. Askeri personelin emeklilik işlemleri her yıl 30 Ağustos itibariyle yapıldığından yaş hadleri sebebiyle resen emekliliklerinde doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için müteakip yılın 1 Eylül tarihi esas alınmaktadır.

 

3.2- 5510 Sayılı Kanunda Emeklilikte Geçerli Yaşın Tespiti

5510 sayılı Kanunun 4/1-c maddesi kapsamında sigortalı sayılan kamu çalışanları açısından kazai rüşt kararı alıp almadıklarına bakılmaksızın ilk defa sigortalı oldukları tarihteki doğum tarihleri geçerli kılınmıştır. Bu düzenleme ile 657 sayılı Kanuna göre yaş olarak usulüne uygun başlayan bir memur o tarihten itibaren sigortalı sayılmıştır.

Emeklilikte geçerli yaşın belirlenmesi ile ilgili olarak da 5510 sayılı Kanunun “Yaş” başlıklı 57 nci maddesinde düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre iş kazası veya meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınmaktadır. Farklı doğum tarihleri olan sigortalılar ile hak sahiplerinin;

  • Nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki tarih,
  • Birden fazla nüfus kaydı bulunanların, bu kayıtları arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki eski tarihli kayıt,
  • Birden fazla nüfus kaydı bulunanlardan, kayıtlarının birisinin idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir kararla yapılmış veya düzeltilmiş olması durumunda kararların kesinleşmiş olması şartıyla nüfus kayıtlarına geçirilmemiş olsa bile bu kayıt,

Esas alınmaktadır. İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından gelir tahsisi ile vazife veya harp malullüğü aylığı bağlanmasında peşin sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının ilk defa hekim veya sağlık kurulu raporuyla tespit edildiği tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmamaktadır. Aynı şekilde malullük, vazife veya harp malullüğü, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin aylık tahsisleri ile peşin sermaye değerinin hesabında yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında 5510 sayılı Kanundan önce yürürlükte olan sosyal güvenlik kurumları veya kanunlarına tabi işlerde çalışması nedeniyle sigortalının ilk defa uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu tarihten sonraki yaş düzeltmeleri de geçerli sayılmamaktadır. Hak sahibi dul ve yetimleri ile ilgili olarak haklarında 5510 sayılı Kanuna göre işlem yapılacakların geçerli doğum tarihlerinin belirlenmesinde de;

  1. Sigortalıların 5510 sayılı Kanundan önce yürürlükte olan sosyal güvenlik kurumları veya kanunlarına tabi ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte ve hak sahibi çocuklarının nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
  2. Sigortalının ilk defa 5510 sayılı Kanuna tabi olduğu tarihten sonra doğan çocuklarının, nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri,

Esas alınmaktadır. İlk defa kayıtlı olunan doğum tarihinin, nüfus kütüğünün yenilenmesi, nakli veya Türk vatandaşlığına geçenlerin yeni nüfus kayıtlarına yanlış işlenmiş olması nedeniyle hatalı işlenmesi durumlarında bu hususların belgelenmesi veya mahkeme kararında belirtilmiş olması hâlinde nüfus idarelerinde yapılan söz konusu kayıt düzeltmelerinde düzeltilen yeni kayıt esas alınmaktadır.

 

4- EMEKLİ SANDIĞINA TABİ MEMURLAR İÇİN ÖZEL DURUM

Emekli Sandığı’na tabi memurlar hakkında uygulanmaya devam edilen 5434 sayılı Kanunun Ek 18 nci maddesi uyarınca, Sosyal Sigortalar Kanununa tabi görevlerde bulunduktan sonra iştirakçi olanların, emeklilik keseneklerine, personel kanunları gereğince kazanılmış hak olarak aldıkları derece ve kademe aylıkları üzerine, sigorta primi ödemek suretiyle geçirdikleri sürelerin, her yılı bir kademe ilerlemesine ve tahsil durumlarına göre her 2, 3, 4 veya 5 yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve kademe aylığı esas alınmaktadır. Bunların, personel kanunlarına göre kazanılmış hak olarak aldıkları kademelerin ilerletildiği veya derecelerin yükseltildiği sürece, emeklilik keseneğine esas kademeleri ilerletilir ve dereceleri yükseltilmektedir. Bunların emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilebilmesi için, tahsil durumları itibariyle personel kanunları hükümlerine göre, en son yükselebilecekleri dereceleri geçmemeleri ve bir derecede en az geçirilmiş gereken yıl sayısı kadar kademeden emeklilik keseneği ödemiş olmaları şart olarak belirlenmiştir.

Ancak anılan madde düzenlemesinde 18 yaş altında çalışmalar açısından özel bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre 18 nci yaşın dolumundan önce veya Emekli Sandığı iştirakçisi oldukları tarihteki tahsil derecelerinden daha aşağı bir tahsil derecesinde sigorta primi ödemek suretiyle geçirdikleri süreleri bu şekilde intibakta dikkate alınmamaktadır.

 

5- SKK(4/1-a) SİGORTALILARI İÇİN ÖZEL DURUM

Genel olarak 4/1-a sigortalılarının 5510 sayılı Kanuna göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında, 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başladığı kabul edilecektir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilecektir.

5510 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, 506 sayılı Kanuna göre 1.4.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmünün uygulanmayacağı öngörülmüştür. Buna göre, 4/1-a sigortalılarının, sigortalılık süresinin başlangıcı;

  • 1.4.1981 tarihinden önce ise yaşa bakılmaksızın sigortalılık süresinin başlangıç tarihi,
  • 1.4.1981(dahil) tarihinden sonra ise 18 yaşın doldurulduğu tarih,

Olarak dikkate alınacaktır. Ancak, 18 yaş öncesinde geçen çalışma süreleri prim ödeme gün sayısına ilave edilecektir. Bu durum, Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olan 4/1-a sigortalıları için yalnızca yaşlılık aylığı bağlanmasında geçerli olup, malullük ve ölüm aylıklarında uygulanmayacaktır. Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 60 ncı maddesinin (G) fıkrası, “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” hükmünü amir olup, bu düzenleme 1.4.1981 tarihinde 2422 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenmiştir. Yine aynı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü maddede, 1.4.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmünün uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamdaki sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir. Söz konusu koşullardan sigortalılık süresi koşulunun tahsis talep tarihinde yerine gelip gelmediği incelenirken ise, 18 yaş uygulamasına bakılacaktır[1].

 

6- SONUÇ

Çalışanların emeklilikte geçerli olacak yaşlarının ve bu doğrultuda 18 yaşın altında geçen sürelerinin emeklilikte nasıl değerlendirileceği kendilerini ilgilendirdiği kadar özellikle kama kurumlarının uygulayıcılarını da ilgilendirmektedir. Bu kapsamda uygulayıcıların yapacağı bir yanlışlık kişilerin yanlış emekliliğe sevkine yol açacak ve bu yanlışlığın kişinin kurumundaki görevinden ayrılınca fark edilmesinde hem uygulayıcılar hem de çalışanlar sıkıntıya girecektir.

Bazı SGK il müdürlüklerince kişilerin SSK’lı hizmetleri bildirilirken 18 yaşın altındaki sigortalı çalışmaları kurumlarına bildirilmemektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus 18 yaşın altındaki çalışmaların emeklilikte geçerli bir süre olarak değerlendirilmesinde bir sorun olmadığı sadece bu sürelerin memurlar açısından emeklilik keseneğine esas aylıklarının tespitinde dikkate alınmayacağı ile 4/1-a sigortalıları(eski SSK) açısından ise bu sürelerinin prim ödeme gün sayılarına eklenmekle birlikte sigortalılık başlangıç süresine sayılmayacağı ve sigortalılık başlangıçlarının 18 yaşın doldurulduğu tarih olarak kabul edileceğidir. Bu durumda da 18 yaşın altında SSK’lı olarak çalışması bulunanların çalışma sürelerinin kurumlarına bildirilmesi ve bu sürelerinin emeklilik için gerekli hizmet sürelerinden sayılması gerekmektedir.

 

[1] Sosyal Güvenlik Kurumu’nun “Kanuna Göre 4/1-(a) ve 4/1-(b) Kapsamındaki Sigortalıların Tahsis İşlemleri” konulu, 22.07.2011 tarihli ve 2011-58 sayılı Genelgesi